Yoongi elindeki kalemini önündeki kağıda yakın bir mesafede tutarken, bunu yapmalı mıydı onu düşünüyordu. Sadece gizemli çocuğun gönderdiği şeyleri okumaya devam edebilirdi, cevap vermesini gerektiren bir durum yoktu. Ama kağıtları baştan bir kaç kere daha okuduğunda, gerçekten de çocuğun ona sırılsıklam âşık olduğunu farketmişti.
Jimin'in de farkettiği üzere, âşka inanmıyordu Yoongi. Hatta Yoongi ona güzel gelmeyen biriyle konuşmuyordu bile, bu çocuk kendisinin çirkin olduğunu söylemişti ve bu da Yoongi'yi istemsizce meraka düşürmüştü.
Son okuduğu yazıyı düşündü Yoongi, kendisi kabul etmese de Jimin'in yazdığı son şey onu biraz etkilemişti.
Göz yaşlarım, gözlerim yerine gökten akmaya başlıyor, yavaş yavaş. Islanmasam iyi olur.
Başını hızla iki yana salladı Yoongi. Böyle sözleri pek sevmezdi aslında, ama bu kutuyu alırken yağmur yağıyor oluşunun içini burktuğu söylenebilirdi.
Daha fazla onun hakkında düşünmeden, yazmaya başladı Yoongi. Ne yazması gerektiğini pek bilmiyordu aslında, zaten neden yazdığı hakkında da bir fikri yoktu ya.
⭐
Öncelikle... Kız olsaydın, her şey daha kolay olabilirdi.
Yazdıkların, bilemiyorum. Pek mantıklı şeyler değil ama bazı yazdıkların gerçekten çok saçma, okurken kendime engel olamayıp güldüğüm kısımlar var, bu dediğinde haklısın mesela.
Cevap vereceğimi beklemiyordun, değil mi? Bana da sürpriz oldu zaten. Böyle bir şeyi yapmayı planlamıyordum, neden yaptığım hakkında da hiçbir fikrim yok.
Hm, başlamam gerekirse eğer gerçekten gizemli şeylerden nefret ederim. O yüzden bazen cidden fazlasıyla sinirleniyorum bu duruma, ama sırf merakıma yenik düştüğüm için okumaya devam ediyorum.
Kimsin, neyin nesisin, bilmiyorum. Pekala bunu söylememe gerek yoktu, ama yüzüne vurayım ki ne kadar sinir olduğumu anla.
Âşka inanmıyorum evet, ama insanların yarısından fazlası, hatta neredeyse herkes âşka inanıyor ve birilerini seviyor. Beni de seven çok kişi var, nedenini anlamadım. Biri de senmişsin mesela, erkekmişsin hem de. Aslında bence karşıma çıkmayarak iyi bir şey yapıyorsun.
Kabul etmem gerekirse yazdıklarının hepsi başta çok komikti, ama bir daha okuduğumda daha mantıklı gelmeye başladı. Yani gerçekten saf ve salaksın ama, beni seviyorsan diyebilecek bir şeyim yok sana.
Sevdiğinden eminsindir umarım, çünkü dediğin gibi insanlarla beden ilişkisine girmek için onlara seni seviyorum diyorum, senin gibi bir insan değilim yani.
Gerçekten kötü olduğumu yüzüme vuruyorsun, ama gördüğüm üzere hâlâ beni sevmeye devam ediyorsun. Hem benden hoşlanan bir çocuğa nasıl davrandığımı da görmüşsün, diyebilecek bir şeyim yok. Bir erkeğin beni sevmesi, ne bileyim. Saçma, gerçekten çok saçma.
Sana yine de çok sert davranmamaya çalışacağım, karşıma çıkmadığın sürece. Gördüğün üzere birinin bana böyle âşk beslemesi pek etkilemiyor beni, eğer için rahatlayacaksa yaz ama bil ki ne seni, ne de başka birini seveceğim.
Ve haklısın, çirkinlerle konuşmuyorum. Beni böyle tanıman hoş sanırım, eğer dediğin gibi çirkinsen karşıma çıkmana gerek yok. Aslında şuan konuşuyor sayılırız, ama sonuçta yüz yüze değiliz. Seni görmeyeceksem sıkıntı olmadığını düşünüyorum.
Bana karanlık diyorsun sürekli, edebiyatına hayran kaldım ama ne karanlığım ne de başka bir şey. Aslında benzetme olarak haklısın, ama sadece insanım ben. Eminim ki sen de yıldız değilsindir.
Ve bugün de çok mutlu olmamın sebebi, merak ediyorsan, çok güzel bir kızla tanıştım. Bir kaç saat sonra buluşacağız hatta, ne yapacağımızı söylememe gerek yok herhalde. Sanırım benden hoşlanıyor. Bu biraz üzücü tabii, bir kaç gün sonra onu bıraktığımda üzülebilir.
Neyse, fazla şımartmamak lazım seni.
Son bir şey daha, DS' ne demek?
Ve bunu ne zamana kadar sürdüreceksin, merak ediyorum. Eğer birini seversem bırakacağını falan söylemiştin sanırım, ama birini sevmeyeceğim.
Ne yani, sonsuza kadar sürecek mi bu yazdıkların? Saçmalık, cidden.
⭐
Yoongi elindeki kalemini masaya bırakıp, bunu gizemli çocuğa nasıl ulaştıracağını düşünmeye başladı. Her gün aynı saatte gelmiyordu ki kutu, aslında istese Yoongi Jimin'i yakalayabilirdi ama bunun için uğraşmıyordu. Camdan gizlice gözetleyebilir, onun gelmesini bekleyebilirdi. Ama ne kadar Jimin'i merak etse de bunu yapmıyordu.
Kağıdı ikiye katladıktan sonra, üzerine 'gizemli çocuğa' diye yazdı. Yarın olduğunda kapının önüne koyacaktı kağıdı, böyle şeylerle uğraşmak ona çok sıkıcı gelse de başka çaresi yoktu. Hem Jimin saf biriydi, Yoongi de biliyordu bunu. Bu yüzden kağıdın üstüne öyle bir şey yazmıştı, yoksa Jimin kağıdın ona olduğunu anlayamayabilirdi.
Yoongi'nin tek temennisi, kağıdı başka birinin almamasıydı. Veya alınmaması için Jimin gibi bir kutu hazırlayabilirdi, ama bunu yapmak için fazla üşengeç bir insandı ve tanımadığı biri için böyle bir şeyle uğraşamazdı.
Boş bakışlarını kağıdın üzerinde gezdirdi Yoongi, hâlâ bunu yapmak istediğinden pek emin değildi. Ya yazdıklarına rağmen gizemli çocuk umutlanırsa, işler o zaman daha kötü olmaz mıydı?
İşte, yarın olmasını bekleyecek ve kağıdı sahibine ulaştırarak olacakları görecekti. Başka çaresi yoktu.
⭐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
star in love with darkness ✔
أدب الهواةPark Jimin umutsuz bir âşıktı ve sevdiceğine hazırladığı minik hediyelerle ona mektuplar yollarken, acımasız Min Yoongi tüm bunları küçük görüyordu.