Öpücük

8.5K 347 179
                                    

Eveet Yeni Bölümle Karşınızdayım!
Bölüm şarkısı; Give Me Love; Ed Sheeran

Üzerime giydiğim beyaz büstiyer beyaz kısa astarlı dantel pantolonum ve taktığım beyaz kanatlar ile melek kostümüm tamamlanmıştı. Kirpiklerim gür bir şekil alırken mavi gözlerim ortaya çıkmış, dudaklarımda ise hafif pembe tonlarında parlatıcı vardı. Saçlarım hafif dalgalı şeklinde sağ ve sol omuzlarımdan salınırken beyaz topuklu ayakkabılarımı ayağıma giymeye çalışıyordum.

Çalınan korna ile Ekin'in geldiğini anlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Çalınan korna ile Ekin'in geldiğini anlamıştım. Ayakkabılarımı da ayaklarıma geçirdiğimde dışarıya çıkmak için adım atmıştım ki telefonumu odada unuttuğum aklıma geldi. Evin içerisinde koşarken hızlıca odamdan telefonumu aldım ve yine koşarak kapıya yöneldim.

Ekin'in arabasına doğru yürüdüm ve sürücü koltuğunun yanında ki koltuğa yerleştim. Emniyet kemerimi taktıktan sonra nihayet Ekin'e dönebilmiştim.

Vaay be!

Yüzüne yaptığı siyah beyaz iskelet makyajı hafif parlak siyah ceketi siyah t- shirtü ve siyah pantalonu ile simsiyahtı.

Benim aksime.

Sarı saçları her zamanki gibi özensiz ama harika duruyordu. Yüzünde anlamdıramadığım bir sırıtış ile beni süzdü.

"Peri Masalından fırlamış gibisin." Dediğinde gözlerimi gözlerine çıkardım.

"Açıkça sende korku filmlerinden fırlamış gibisin. Başarılı olmuş." Yüzünde yaramazca bir sırıtış peydah olurken bende güldüm.

Arabayı hızla çalıştırdı ve lastikler resmen bağırdı. Camları tamamen aşağı indirdi bunu yapmasıyla beraber gecenin sıcak rüzgarı yüzümü yaladı ve saçlarım benden istemsiz karıştı.

"Hey,hey saçlarım bozuluyor." Diye cırladım.

"Bende o yüzden yaptım zaten." Dediğinde ağzımdan istemsizce;

"Hı" nidası döküldü.

"Çok güzel görünüyordun bende saçların bari bozulsun istedim." Dediğinde şaşkınca ona baktım. O ise hızla gözlerini benden çekti ve yola kilitlendi. Camlar yavaşça kapanırken ben de arabanın aynasından elektirik çarpmışa dönmüş saçlarımı ellerimle düzeltmeye çalışıyordum. Gözleri benim üstümdeyken sınır bozucu gülüşleri kulağıma geliyordu.

Balonun olacağı yere geldiğimiz de arabayı valeye uzattı ve arabadan çıkmamı bekledi.

Tabiki kapımı açmamıştı hayvan!

Arabadan yavaşça indim ve Ekin'in uzattığı koluna girdim.  Simsiyah bir mekandı içeriden fazlasıyla müzik sesi geliyordu. Girişte bir kaç insan topluluğu vardı. Okuldan verilen balo davetiyelerimizi girişte ki güvenlik görevlisine gösterdik ve ıceriye doğru adımladık. Iceriye girer girmez bize dönen pek çok göze aldırış etmeden 5 kişilik masaya doğru yürüdük. Kızlar Ekin'e dibi düşmüş gibi bakarken beni de eleştiriyorlardı.

Masaya geldiğimiz de İzel,Berk,Batu hem müziğe ayak uydurarak sallanıyorlar hem de sohbet ediyorlardı. İzel prenses,Batu korsan, Berk ise prens kostümü giymişti. Berk ve İzel partner olduklari için anlaşarak oyle giyinmişlerdi anladığım kadarıyla.

Bize döndüklerinde hepsine selam verip yerlerimize oturduk. İzel ile yan yana otururken Ekin ile karşı karşıyaydık.

"Vaay be. Cidden tam bir melek gibi olmuşsun." Dedi kulağıma fısıldayarak Izel.

"Gökten düşerken kanadınız kırılmamış anladığım kadarıyla Hanımefendi." Diye bağırdı Batuhan' da.

Ben Batuhan'ın bu tavrına gülerken Ekin gözlerini devirmiş ve 'Yavsama lan' diyerek kafasına vurmuştu. Gözlerim Berk ile buluştuğunda

"Güzel görünüyorsun." Diyerek geçiştirmişti.

Gülerek karşılık verirken kafamı dans eden topluluğa diktim. Birbirlerini belki de son kez görecekleri için sarılıyorlar birbirlerinin kulaklarına bir şeyler söylüyorlardı.

Slow ingilizce bir müzik çalmaya başlayınca partneri olmayanlar pistten çekilirken partneri olanlar birbirinin ellerinden tutarak piste çıkıyorlardı. İzel, Berk ile dans ederken ben de onları izliyordum.

Ekin'in beni dansa kaldırmasını tabiki beklemiyor-

Kolumdan yavaşça çekilmem ile kendimi ayakta dans pistinin ortasında bulmuştum. Ellerimi yavaşça Ekin'in omuzlarına götürürken o ise belimden tutarak beni kendisine yaslamıştı. Yavaş yavaş sallanıyorduk. Şarkının nakarat kısmına geldik.

Give a little time to me, we'll burn this out, 
Bana biraz zaman ver, yakıp kül edeceğiz

Kollarımdan tutup beni kendi etrafımda döndürdü.

We'll play hide and seek, to turn this around, 
Saklambaç oynayacağız ve buraya geri döneceğiz 

Beni uzağa doğru iterken tek elimi tuttu. Saçlarım savrulurken kendimi ona bırakmıştım.

All i want is the taste that your lips allow, 
Tek isteğim dudaklarını tatmama izin vermen 

Beni son kez kendi etrafımda döndürdü ve kollarına yatırdı. Gözlerini gözlerime dikti. Öyle bir bakıyordu ki tarifsizdi. Gözleri dudaklarıma kaydığında bir süre sessizce izledi. Dudaklarımın kuruduğunu hissederken dilimi dudaklarımda gezdirmek istedim fakat yapmadım. Üzerime doğru yavaşça eğildi ve dudaklarımın üstüne kendi dudaklarını bastırırken dilini kuru olan dudaklarımda gezdirdi.

Vaov bölüm bitti. Uzun bir bölümdü ne dersiniz.

Bu öpücükten sonra ne olacak dersiniz.

Bilinmeyen ortaya çıkacak az daha dayanın.

Hepinizi öpüyorum. Kendinize iyi bakın

Bu arada 1K olduk. Hepinize sonsuz teşekkür ediyorum. 💜❤

Ve tanıtım videosu hazırlıyorum 💜💜

I Can't Believe | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin