Soğuğun işlediği odada etrafına bakınmaktan kendini alıkoyamıyordu Gri na. Aklına dolan fısıltılar uyumasını engelliyordu. Gözünü kapatsa kulağının dibinde birinin fısıldayacağını düşünüyordu.
Karanlık fısıltı odası aklından çıkmıyordu. Etkisi üzerinde kalmıştı. Öyle ki Yoongi'nin yanına yaklaştığını görmemiş, kısık bir sesle Gri na'ya seslendiğinde korkarak yere çömelmişti.
Yattığı yerden doğrulup odanın çıkışına doğru ilerledi. Gözüne girmeyen uyku yüzünden gözlerinin ağrıdığını hissediyordu. Adımlarını boş koridorda gezdirip son adres olarak terasa yönlendirmişti. Belki açık alan onu biraz olsun rahatlatırdı...
Geldiği kapının önünde durup kolu yavaşça indirdi. Ardından terasa giriş yaptı. Kapıyı ardından kapattıktan sonra önüne dönmüştü ki karşısında gördüğü beden yüzünden duraksamıştı.
Jungkook öylece karşıda kalan şelaleye bakıyordu. Yanına doğru adımlarken konuşmayı düşünmüyordu. Farklı bir amaçla gelmişti nasıl olsa.
Jungkook'a da kızgındı zaten. Bir nevi onun yüzünden uyuyamıyordu. Üzerine bir de sorduğu soruyu yanıtsız bırakıp gitmişti yanından. Alacağı son cezanın yok edip etmeyeceğini bilmiyordu. Jungkook söylememişti..
Jungkook'un biraz daha uzağına gidip onun gibi karşıda kalan şelaleye doğru baktı. Orayı öyle merak ediyordu ki..
Tuttuğu demir ellerini üşütürken umursamayıp öylece bakmaya devam etti. Şelaleye giden yol ormanlıktı. Ağaçların gövdelerini saran duman görünür bir şekildeydi.
"Yine sen?"
Gri na gelen ses yüzünden kulaklarını hızlıca kapatıp gözlerini kapatmıştı. Hâlâ üzerindeki etkiden kurtulamamıştı. Sesin sahibinin Jungkook olduğunu idrak ettiğinde ellerini yavaşça indirip kendisine boş bir şekilde bakan Jungkook'a baktı.
"İnanın, sizin beni görmekten sıkıldığınız gibi ben de burada olmaktan sıkıldım.. Şikayet etmeyi bırakın. Buradan çıkış yoksa beni görmeye devam edeceksiniz. Yapacak bir şey yok."
Gri na sıkıntılı bir nefes verip başını eğdi. Burada olmak onu boğuyordu. Kim sadece karanlığın olduğu bir yerde sıkılmazdı ki?
Doya doya gülme sesi yoktu hiç, duygular kullanılmıyordu.. sadece somurtuyordu etrafındakiler. Geldiğinden bu yana gülen birini görmemişti hiç. Veya da gülüş sesini.. sadece işkence altında olanların sesleri duyuluyordu..
"Bu ana kadar benimle senin kadar rahat konuşan biri olmadı."
Gri na başını çevirip kendisine bakan bedene baktı. Ardından hafifçe gülümsedi.
"Rahat olmamam için bir neden yok. Eninde sonunda o ceza olarak bahsettiğin aşamaların hepsinden geçeceğim. Kaybedecek bir şeyim yok anlıyor musun? Geride beni bekleyen bir ailem, ki beklese de boş artık dönüşü yok. Burada da sevenim yok. Seveni geçtim, tanıyan yok. Yoongi hariç. Yok olma gibi bir durumum olsa belki o üzülür arkamdan. Bu yüzden rahatım, düşünmüyorum artık."
"O aşamalara girmek için kurallara karşı geleceğim diyorsun yani."
"Evet, ben meraklı biriyim. Merakımı gidermem için de kuralları göz ardı etmem gerek."
Jungkook histerik bir şekilde sırıtıp bakışlarını Gri na'dan çekti. Buradaki itaat edenlerinden sadece o farklıydı. Diğerleri merak etmez, acıyı tatmamak için kurallara uyar, en önemlisi ise Jungkook'a karşı bir sınır çizer, gerektiğinde konuşurlardı. Ama Gri na onların tam tersiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark ᴶᴶᴷ
FanfictionOyun sonucu Karanlık Ruhlar Alemine geçiş yapan Gri na'nın beklenilmedik sonu.. 30/08/2018 14/11/2018