Dark ᴶᴶᴷ

09:21

Gök gürültüsü gibi gelen seslerle yattığı yerden doğruldu Gri na. Böylesi bir durumla ilk kez karşılaşıyordu. Gelen konuşma sesleriyle pencereye ilerleyip aşağı doğru baktı. Sarayın bahçesine giren beden ilgisini çekmişti. Kadındı..

Siyahın aksine beyaz kıyafeti ve başında olan tacıyla güzel gözüküyordu. Oldukça da genç duruyordu. Kim olduğunu merak ettiğinden hızlıca odasından çıkmıştı.

Bir yere yetişmek istercesine merdivenlerden indikten sonra karşısına çıkan bedenle durmak zorunda kalmıştı. Bahçede gördüğü beyaz kıyafetli kadındı. Gri na görünüşüne göre sert bakışlı olan kadına bakıyor kim olabileceğini anlamaya çalışıyordu. Konuşmak istiyordu ama nedenini bilemediği bir şekilde konuşmuyordu.

Öylece bakmaya devam ederken vücuduna giren acı bir kasılmayla yüksek sesle olmasa da bağırmıştı. Kemikleri bir birine geçiyor gibi hissediyordu. Dizlerinin üzerine doğru çökerken bakışlarını kendisine bakan kişiden ayıramıyordu. Sanki bir şey onu ona bakması için zorluyor gibiydi. Acı iniltiler ağzından çıkarken konuşamıyor, çektiği acılara boyun eğiyordu.

"Mi ri!!"

Duyulan sesle Mi ri adındaki kadın bakışlarını sesin kaynağına çevirdiğinde Gri na da nihayetinde başını indirebilmiş, eliyle yerden yardım alarak derin nefesler almaya devam etmişti. Mi ri denilen kişinin bir şeyler yaptığını anlaması uzun sürmemişti ama durduk yere neden yaptığını anlayamıyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

Jungkook, Mi ri'ye yaklaşıp Gri na'nın yanında durmuştu ama bir kez bile Gri na'ya dönüp bakmamıştı.

"Nasılsın diye bakmaya geldim, Jungkook."

"Sana neden geldiğini değil, benim mekânımda ne yaptığını sordum?!"

Mi ri sırıtıp bakışlarını Gri na'ya çevirdi. Ardından tekrar Jungkook'a döndü.

"Sadece saygısızlığının karşılığını veriyordum."

Gri na kaşlarını çatarak yerden destek alarak kalktı. Hâlâ içinin karıncaladığını hissediyordu.

"Sizinle konuşmadım bile."

"Görüyor musun? Hâlâ gözlerimin içine bakıyor. Hatta izin verilmeden konuştu. İtaat edenlerin fazla saygısız, Jungkook."

Jungkook bakışlarını Gri na'ya çevirip gerilmiş yüzüne baktı. Ardından elini kaldırıp Gri na'nın gözlerinin üstüne koyarak kapattı. Daha sonra Mi ri'ye geri döndü.

"Burada bana karşı saygı gösterilir, Mi ri. Benden başkası söz konusu bile olamaz. Geldiğin gibi gitsen iyi olur. Hatta, buraya bir daha gelmezsen daha iyi olur."

Konuşmasını bitirdikten sonra elini Gri na'nın gözlerinden çekip omzundan tutarak önüne geçirmiş, yürümesi için ittirmişti. Gri na olanları, o kadının kim olduğunu anlamlandırmaya çalışıyordu ama aklına hiçbir şekilde mantıklı şeyler gelmiyordu.

Açılan kapıyla bedeni içeri doğru itildiğinde ayağı takılmış dizleri üzerine düşmüştü. Ellerini yere bastırıp hafiften doğrularak gözlerini kendini ittiren bedene çevirmişti.
Jungkook'un fazlaca sinirli olan bakışlarını gördüğünde başını eğmişti. Onu bu denli sinirlendirecek ne yaptığını düşünüyordu.

"Bu aralar gözüme çok batıyorsun! Yeter artık görmek istemiyorum seni!"

Gri na kısa bir anlığına nefesini tutup boş boş yeri izledi. Ardından sertçe üzerine vurulan kapının yüzünden korkarak gözlerini kapattı.