Dark ᴶᴶᴷ

22:05

Gri na Jungkook'un üstünden nasıl kalktığını anlayamayacak kadar hızlıydı. Yaptıkları yüzünden Jungkook'un deliye döneceğini biliyordu. Jungkook'a sarılma saçmalığı yetmiyormuş gibi bir de onu düşürmüştü. Üstelik kendisi de üstüne düşmüştü.

"B-ben.. ben gerçekten üzgünüm. Bilerekten olmadı. Hepsi bir anda gelişti gerçekten. Ş-şu aptal yaratık yüzünden oldu çok korkmuştum. Değilse sana neden sar.."

"Yeter, sus!"

Gri na Jungkook'un sert bakışları yüzünden susmuş, başını eğmişti. Her şey isteği dışında gerçekleşmişti. Değilse, değil Jungkook'u düşürmek sarılmazdı bile.

"Sana o mührü hiç yapmamalıydım."

Jungkook sert bakışlarını Gri na'ya göndermekten çekinmemişti.

"Mühür ne alaka?"

Gri na başını kaldırıp Jungkook'a merakla baktığında bakışlarını görünce boğazını temizleyip tekrar eğmişti başını.

"Buraya sırf bana bağırdın diye gelecek değildim herhalde? Yardıma ihtiyacın olduğunda mühür yüzünden otomatikman uyarılıyorum! Ve en kötü olan şey ise mühür yüzünden istek dışı yardım etmem gerektiği!"

"Şimdi benim yardıma ihtiyacım olduğunda sen bunu anlayabiliyor musun?"

"Ne yazık ki öyle!"

Gri na şaşkınlıkla bakışlarını etrafta gezdirdi. Her şey yolundaymış gibi bu da başına bela olmuştu. Fazla meraklı bir insan olduğundan sürekli başı tehlikeye girebilirdi. Bu yüzden Jungkook'un bunu hissetmesi kötü olmuştu.

"Bu mührü silemez misin?"

"Eğer silinseydi çoktan silmiştim. Sahiplenici mührü sonsuzdur. Ne diye silmeyip senin gibi bir belayı çekmeye devam edeyim ki, değil mi?"

"İyi de neden hepsi benim yüzümdenmiş gibi konuşuyorsun? Sonuçta bu mührü yapan sensin. Her şeyi düşünüp göze alarak yapmış olmalısın. Bunda benim suçum ne?"

Jungkook, Gri na'nın haklı oluşuyla bir kez daha pişman olmuştu sahiplenici mührü kullandığına. Gözlerine cevap beklermişçesine bakan bedene cevap vermek yerine sorusuna soruyla cevap verdi.

"Diyelim ki o konuda haklısın. Sen ne diye başkasından değil de benden yardım istedin?"

Bu sefer Jungkook sorulu bakışlarını Gri na'nın yüzünde gezdirdi. Gri na gözlerini kırpıp bakışlarını kaçırdı. Jungkook'un adını neden bağırdığını bilmiyordu. O anlık ağzından onun adı çıkmıştı.

"Bana göre Yoongi'yle daha yakınsın oysa ki. Neden o değil de ben?"

Gri na yutkunup bakışlarını Jungkook'a çevirdi. Her ne kadar Jungkook'a bağırdığı o an aklından bir şey geçmese de şu an kendini savunmak için diyeceği şeyler vardı.

"Buranın yöneticisisin. Bazı özel güçlerin olduğundan bana yardım edebileceğini düşünmüş olmalıyım"

Jungkook başını olumlu anlamda sallayıp sırıtma eşliğinde nefesini dışarı verdi.

"Bunu sana ne düşündürdü ki? Sana yardım edecek kadar yakın mıyız? Hem sence sana yardım eder miydim? Neden edeyim?"

"Tamam, etmezdin biliyorum. Umrunda olmayanlara neden yardım edesin ki? Biz zaten senin gözünde bir hiçiz. Acı çekmişiz neyine.."