AYAZ GECEKAN;
son anda kızların ısrarı üzerine gidemediğimiz yetmiyormuş gibi birde sinema gecesi çıkmıştı başımıza.
neymiş efendim film izlemeden olmazmış. beni değiştiremeyeceğini ne zaman anlayacak merak ediyorum.
sinirle oturdum koltuğa. duru boş durur mu hemen bitti yanımda. oysa bu bir oyun. bağlanan taraf kaybedicekti ve kaybeden çoktan belli olmuştu.
üzülmesini istemiyorum. mazoşist gibi birşey yapıyor kendini umursamamaya çalışıyor. tutunacak bir dal ararken aşka tutundu ama hata yaptı.
o dalın birgün kopacağını bile bile tutundu. kaybetmişti oyunu baştan. canı çok yanacaktı oysa.
bir sadiste tutundu. yağmurdan kaçarken doluya tutuldu. kim olduğumu bilsede hafife alıyordu beni.
sonunun bodrum katında bitmesi kötü olacaktı. Hayır onu sevmiyorum. ben kimseyi sevmem. yalnızca hayat ona da gülmedi bana da. yaşayacakları bir bedel ve ödemek zorunda.
herkes hata yapar ve bedelini öder.
kural budur.
kafamdaki düşünceleri dağıtıp ekrana baktım.
ekranda kızın parmaklarının koptuğu sahne çıkınca içimde birinin canını yakma isteği doğdu. ellerimi yumruk yaptım.
ilerleyen sahnelerdede bunun gibi şeyler çıkınca televizyonu kapattım.
başımı koltuğa yaşlayıp sakin kalmaya çalıştım.
"ya Ayaz niye kapattın?"
"ya evet ya"
dayanamıyorum.
****
Duru TAŞKIN;
Ayaz odadan çıkınca arkasından baka kaldım. ne olmuştu ki şimdi buna?
olgu anlamış gibi tek kelime etmiyordu. bir tek bu gece onu rahat bırak demişti o kadar, sonra çekip gittiler.
bende dediğine uydum. sıkılmıştım film de yarıda kalmıştı. tek başıma izleyemezdim de korkuyorum. bende evde dolanmaya başladım. o sırada bir kapı dikkatimi çekti. bu o kapıydı. hep kilitli olan.
merakla kapiyi araladım. Açıktı? karanlık odada ilerlemeye başladım hiçbirşey göremiyordum.
sadece bastığım yerlerde su birikintileri vardı. belki bir ışık bulurum diye ilerleyecektim ki kapı kapandı. koşarak açmaya çalıştım ama ne kadar denersem deneyeyim açamıyordum.
pes ederek odada bir çıkış yolu aramaya başladım. her saniye tuhaf bir şekilde içimi kötü bir his kaplıyordu.
ensemde bir nefes hissedince burdan hemen çıkmam gerektiğini düşündüm tam kacacaktım ki güçlü kollar bedenimi kavradi.
"hatırlıyor musun sana korkuyor musun diye sorduğumda sesinin titremesine ve gözlerinde saklayamadığın dehşete karşın Hayır demiştin ya?"
sesin sahibini cok iyi taniyordum. dilim tutulmuştu. kafami hızlıca olumlu anlamda salladım.
"bu gece de o günkü kadar cesur olmanı istiyorum senden."
tam tekrar kaçacaktım ki sanki anlamış gibi konuştu.
"korktuğunu biliyorum ama başka Şansın yok"
evet kabul etmekten başka Şansım mı vardı sanki mecbur kabul ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ
ChickLitAcının ta kendisiydi. Kanattı, yaraladı. Duruluğunu ellerinden aldı. Peki sevgili miniği acılarının elinden sağ çıkabilir miydi?