Bölüm 24 ^-^

1.1K 57 3
                                    


Güneş ışınları gözüme gözüme vururken hafifçe araladım onları. Nerede olduğumu bir an idrak edemedim. Sonra dün gece olanlar,Rüzgar'ın kollarında uyuyuşum ve nerede olduğumuz beynime hücum etti.Aniden yerimden fırladım.
Rüzgar sarsılmanın etkisiyle gözlerini yavaş yavaş araladı.
"Rüzgar kalk çabuk! Lanet olsun! Eve gitmemişim.Bütün gece burada kaldığımıza inanamıyorum.Babam,annem eminim çok merak etmişlerdir ve kızmışlardır!"
Rüzgar yavaşça yattığı yerden doğruldu ve ellerini omzuma yerleştirdi.
"Önce bir sakin olur musun?"diye ikaz ettikten sonra,"Dün sen kollarımda uyuyup kalınca annenlere geç kalacağımızı,seni merak etmemelerini,eve kendi ellerimle bırakacağımı,rahatça uyuyabileceklerini anlatan bir mesaj yolladım."dedi açıklama yaparak.Aman ne rahatlatıcı!
"Çok düşüncelisin gerçekten. Ama baksana sabah olmuş ve ben hala evde değilim!" Rüzgar elini cebine atıp telefonunu çıkardı.Saate baktıktan sonra gözlerini bana çevirdi ve,"Saat 07.45. Şansın varsa onlara yakalanmadan eve girersin ve akşam geldiğine inandırırsın."diye öneride bulundu.Şuan yapabileceğim en mantıklı şeydi bu.Başımı aşağı yukarı onaylar biçimde sallayarak,"Haklısın."dedim.
Acele ederek şenzlongtan kalktım,Ayağıma terliklerimi geçirdim.Bu arada Rüzgar hala oturuyordu.
"Kalksana ya!"diye çığırdığımda burnunu kırıştırdı ve,"Kızım nasıl bir sestir bu."diye söylendi.Sonra uyuşuk uyuşuk yerinden kalktı.Uykusu olduğu deli gibi belli oluyordu.Belli ki rahat yatamamıştı beyefendi.Ama ben onun aksine gayet güzel uyumuştum.Uzun zamandır böylesine rahat uyuduğumu hatırlamıyordum.Onunla yatmak çok güzeldi.Bunun tekrarlanmasını istediğimi farkettim.
Beraber eve doğru ilerlerken Rüzgar'ın gözleri bir kapanıyor bir açılıyordu.Bu haline gülmeden edemedim.Başını bana doğru çevirdi ve gözlerini kıstı.
"Neden gülüyorsun?"dedi merakla.Gülümsemem yüzümden silinmezken,"Şu haline gülüyorum."dedim.
"Ne varmış halimde?"diye sordu bu sefer.
"Uykusuzluktan ölebilirsin.Gözlerini bile açamıyorsun."Elleriyle gözlerini ovuşturdu.
"Rahat yatamadın mı?"diye sordum.
Bakışlarını gözlerime sabitledi.
"Yoo,gayet rahattım."dedi."Sadece manzarayı izlemek istedim."
Zaten manzarayı her zaman görmüyor muydu?Dediğine aldırmayarak başımı salladım.Evin önüne geldiğimizde,"Git ve uyu."dedim ve sessiz sessiz kapıyı açtım.Ev kapısını da cebimde ki anahtarla sessiz bir biçimde açtıktan sonra Rüzgar'a son kez baktım ve içeri girip kapıyı kapattım.
Sessizliğimi korurken merdivenlerden çıktım.Kimse uyanık değildi.Odamın kapısına vardığımda banyonun kapısı açılmak üzereydi.Aceleyle kapıyı açıp kendimi içeri attım.
Üstümde ki kıyafetleri çıkarıp yatağımın baş ucunda duran pijamaları giydim.Çıkardığım kıyafetleri çamaşır sepetine attım.
Aslında duş almam gerekiyordu ama bunu uyuyup tekrar kalktığımda yapabilirdim.Her ne kadar rahat yatsamda hala uykum vardı.
Yatağın üstüne çıkıp iyice yayıldım.Bir iki dönmeden sonra uyuyabilmiştim.

*

"Abla."
Ege'nin dürtüşüyle gözlerimi araladım.Baş ucuma oturmuş uyanmamı bekliyordu.Gülümseyerek yerimden doğruldum.
"Günaydın,yakışıklı."diyerek yanağına öpücük kondurdum.Gülümsedi.
"Annem seni kaldıymamı istedi."dediğinde yataktan tamamen çıkmıştım.Ellerimle gözlerimi ovalarken,"Tamam ablacım."dedim.
İkimiz odadan çıktık.O aşağı inerken ben banyoya girdim.Duş almam gerekiyordu.İlk yüzümü yıkadıktan sonra üstümdekileri çıkarıp duşakabine girdim.
On dakikalık bir duşun ardından rahatlamış ve temizlenmiş bir şekilde aşağıya indim.Annem her zaman ki gibi kahvaltıyı hazırlıyordu.Söylemesine gerek kalmadan ona yardım etmeye başladım ve masayı hazırladık.
Kahvaltının hazır olduğunu babama söyledikten sonra masaya hepimiz kurulduk.
"Dün kaçta geldin kızım eve?"Babamın sorusuyla ne diyeceğimi bilemedim.Şimdi bir saat söylesem 'biz o saatte hala ayaktaydık senin geldiğini görmedik' diyebilirlerdi. Ne desem ne desem diye düşünürken arkadan bir ses duyuldu.
"Afiyet olsun."
Kimin geldiğine bakmak için arkama döndüğümde Özgür'ü gördüm.Resmen hayatımı kurtarmıştı.Gülümseyerek ona karşılık verdiğimizde gözlerini bana çevirdi.
"Biraz dolaşmak ister misin?"diye sordu.Şaşırsamda başımı salladım ve masadan kalktım.Annemlere afiyet diledikten sonra Özgür'le dışarı çıktık.
"Nasılsın?"diye sordu gülümseyerek.
"Başak'ın ölmediğini öğrendiğimden beri süperim."dedim bende gülerek.Başını salladı ve,"Bende."dedi.
Beni neden çağırdığını bilmiyordum.Bir şey söylemek istiyor gibi duruyordu.Yine de sormadım.Sahilin oraya geldiğimizde banklara oturduk.
"Başakla konuşuyor musunuz?"diye sordum.Gülümseyerek,"Evet."dedi.Ondan deli gibi hoşlandığını herkes anlayabilirdi.Ama yine de sormak istedim ve,"Onu seviyor musun?"diye sordum.
Biraz bekledikten sonra konuşmaya başladı.
"Doğruyu söylemek gerekirse Eylül,Başak gelmeden önce senden hoşlandım." İtirafı karşısında şaşkına uğrarken onu dinlemeye devam ettim.
"Ama sonra Başak geldi ve aslında senden o kadar da çok hoşlanmadığımı farkettim."dedi.Sonra sanki yanlış bir şey söylemiş gibi ekledi."Yanlış anlama.Seni seviyorum ama arkadaş olarak.Yani evet.Başak'ı seviyorum."Rahatlamış gibi nefesini dışarı bıraktı.
Kıkırdadım.
"Aslında Eylül,seninle bir şey konuşmak istiyorum." Merakla ona döndüm.Benimle ne konuşabilirdi ki?Devam etmesi için bakışlarımla işaret verdim.
"Dün gece yarısı evde sıkıldım ve buraya geldim ve..sizi gördüm.Yani Rüzgarla seni.Beraber..uyuyordunuz."dedi.Bakışlarımı kaçırdım.Bunun olacağını bilmeliydim.Hemen bir açıklama yapmam gerekiyordu.Aslında buna mecbur değildim ama yapmak zorundaymışım gibi hissettim.
Özgür duraksadığımı görünce,"Aslında açıklama yapmak zorunda değilsin.Ben sadece merak ettim."dedi.Başımı sağa sola salladım ve derin bi nefes aldım.
"Yanlış anlama.Ben sadece uyuyup kalmışım ve Rüzgar rahatsız etmek istememiş.Tabi sonra o da uyuyup kalmış."dedim.Aslında doğruyu söylüyordum.Evet doğruyu söylüyordum!
Başını onaylar biçimde salladı ve gülümsedi.Tuttuğum nefesimi dışarı bıraktığımda rahatlamıştım.
Biraz daha orada oturup muhabbet ettik.Sonra eve döndük.Özgürle vedalaşıp onun eve girişini izledim.Tam bende eve girecektim ki Olcay'ın sesini duydum.
"Hey!Naber?"dedi sırıtarak.
"İyidir senden?"dedim bende gülümseyerek.
"İyi.Biraz dolaşmak ister misin?"
Bugün de herkes dolaşmak istiyordu! Yine de onu kırmamak için kabul edecektim.Tam ağzımı açmıştım ki bir ses buna engel oldu.
"Hayır istemez.O bugün benimle."
Sesin sahibine baktığımda nedense şaşırmadım.Rüzgar'dı.
-
Çok saçma bir yerde bitirdim sanki?Evet öyle.
Ama Teen Choice Awards Ödüllerini izliyorum.Yani burada kesmek zorundaydım.Aslında uzun yazabilirdim ama sizi bekletmek istemiyorum.
Umarım seversiniz.Bu bölüm çok heyecansızdı.Üzgünüm :(
Görüşmek üzere...

Sadece Sen...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin