Dünkü olaydan sonra tüm neşem uçup gitmişti Cansu nin tüm ısrarlarına rağmen hiç birşeyi anlatmamış tüm gün yüzüm asık gezmiştim ve üstüne üstlük bugünde okulda tek olucaktım Cansu'nun annesi rahatsız olduğu için gelemiyordu Can da Burçin ablanın yanına gidip bazı işlerini halledip döneceğini söylemişti yani oda gelmiyordu.
Bugun erkenden kalkmıştım yatağımdan zorla kalkıp islerimi hallettikten sonra üzerimi giydim aşağıya inip kapının önünde anneme "ben çıkıyorum" deyip ayakkabılarımı giydim
"Kızım kahvaltı yapmayacak mısın"diye sorunca okulda yaparım deyip çıktım biraz yürüyüş yapıp kafa dinleyecektim bunun için sahil kenarından okula gitmeye karar verdim biraz yürüdükden sonra okula gelmiştim yürüyüş iyi gelmişti sınıfın olduğu koridor da kimse olmaması şaşırtıcı bir şeydi birden biri saçımı sert bir şekilde tutup çekince dengemi kaybedip yere düştüm acıya ve bunu yapan kişiye sesli bir şekilde lanet olsun deyip başımı kaldırıp bakınca Mine ve yanındaki yandaşları bana pis pis bakıp sırıtıyorlar dı başka kim olabilirdiki bunu yapan onlardan başka sinirle onlara bakarken ellerinde içinde boya olduğunu düşündüğüm balonları gösteriyorlardı kalkmaya çalıştığımda yanındaki ikisi omuzlarımdan bastırarak kaklkmamı engelliyordı "bırakın beni yoksa çok kötü olucak bırakın dedim" ben böyle bağırınca Mine o iğrenç sesiyle konuşmaya başladı "vay vay bizim çirkin ördek yavrusu biraz değistin diye kendini bir şey sanmalara başladın galiba şu konusmalara da bakın anlaşılan sana yerini bildirmek de bu okulun en popüler kızı olarak benim görevim bu dakikadan sonra"deyip ellerindeki balonları bana atmaya başladılar saçım kıyafetim her şeyim batmıştı 1 karşı 5 kişi olunca elimden de birşey gelmiyor du etrafta da kimse yoktu önceden planladıkları ortadaydı çaresizlik den çok sinirden göz yaşlarıma hakim olamıyordum çırpınıp bağırmama rağmen ellerinden kurtulmak imkansızdı o sırada birinin bağışları kulağım da çınladı.Ne oluyor burda Mine ne yaptığını sanıyorsun" diye sinirle yanımıza gelen Onur'a baktım.
"Sen bu işe karışma bu bizim meselemiz yerini bildirmem gerek bu sürtüğe" deyince Onur Mine'nin kolunu tutup itti "Buradaki tek sürtük sen ve şu yalakaların elimden bir kaza çıkmadan siktirip gidin" tam Mine yine birşey diyecekken Onur bağırarak "defolun"deyince Mine geri adım atıp "seninle sonra görüşeceğiz hadi gidelim şimdi "deyip yanındakilerle uzaklaştılar bu sırada Onur hemen yanıma gelip kalkmama yardım etmek için elini uzattı elini tutup ayağa kalkınca bana bakarak "Ece iyi misin" deyince kafamı hayır anlamında salladım hemen tekrar bu sefer kolumdan tutarak duş almam için soyunma odasına kadar götürerek eşlik etti yedek kıyafetlerimin olmadığını söyleyince hemen geliyorum beni bekle deyip yanımdan ayrıldı üzerimi hemen indirip duşa girerek yüzümü ve saçımı temizledim işim bitince havluyu üstüme sarıp Onur'u beklemeye başladım iki üç dakika sonra kapıyı tıklayarak açmamı söyledi kapı aralığından okul basketbol takım formasını bana doğru uzatıp"üzgünüm Ece başka birşey bulamadım merak etme kullanılmamış yedek firmamız şimdilik idare edebilir misin." elinden formayı alıp kapıyı kapattım hemen üzerimi değişip dışarı çıktım Onur hemen kapının yanında beni bekliyordu zaten "Onur çok teşekkür ederim yaptıkların için çok sağol gerçekten" diyerek Onur'a teşekkür edince "rica ederim Ece asıl ben o salaklar adına özür dilerim merak etme ben onlara derslerini veririm neyse şimdi iyisin değil mi?" İyiyim Onur sayende tekrar teşekkürler" deyince bıkmış gibi yalandan ufleyip "yeter Ece rica ederim dedim ya"deyince daha fazla birşey demeden sadece gülümsedim iyi olduğuma emin olunca acil bir işi olmasa gitmeyeceğini defalarca söyledi en sonunda da ben bu sefer sıkılmıs gibi yapıp gitmesini söyledim sınıfa giderken herkes bana bakıyordu gülerek yada acıyarak değildi bu şaşkınlıkdı galiba Onur'un cüssesinden dolayı forma belimden düsmesede üzerimde emanet gibi duruyordu ama elimden başka birşey gelmiyor okulu kırıp gidemem anneminde bugün toplantısı var ondanda birşey isteyemem Cansu canım arkadaşım zaten üzgün Can da yok mecbur bugünlük böyle olucak diye düşünerek sınıfa girdim herkes yerinde oturmuş birbirleriyle sohbet eden de vardı telefonla uğraşan ders çalışanda en arka sırada oturmuş arkadaşlarıyla sohbet eden Cenk beni görünce önce yüzüme sonrada üstümdeki kıyafete baktı bir den çenesinin kasıldıgına yemin edebilirim sinirle yerinden kalkıp "hepiniz çıkın lan dışarı"diye bağırdı başta herkes şaşkınlıkla Cenk bakınca "ne duruyorsunuz lan çıkın dedim" bu sefer herkes aceleyle çıkarken tam bende adım atmışken çıkmak için "sen hariç Ece" arkamı dönüp yüzüne baktım sinirden titriyordu neden bu kadar sinirlendi bilmiyordum tekrar çıkmak için arkamı dönüp adım atmışken masaya öyle bir vurdu ki elinin kırıldığına eminim "sen burda kalıyorsun Ece sizde çıkın Kağan kimseyi de ben diyene kadar içeri almayın " deyince daha çok tedirgin oldum Kağanları da gönderdikden sonra bana doğru yaklaşmaya başladı ben arkaya doğru gittikçe üzerime gelmeye devam ediyordu taki sırtım soğuk duvara temas edinceye kadar ben durmuştum ama o hala yanıma yaklaşmaya devam etmişti dibime kadar gelince kafamı hafifçe sağa doğru çevirdim birşey demiyor sadece sinirden artmış olan nefesleri yüzüme vuruyordu bir anda "Bana bak Ece " deyince tepki vermedim bu sefer bağırarak "bana bak dedim"deyince yüzüne baktım sakin bir sesle "soyun" deyince gözlerimi kocaman açarak "ne diyorsun be sen "diyince bir adım atıp üzerindeki kapşonluyu çıkarmak için hamle yapınca hemen yine başımı çevirdim "Ece düzgünce söylerken o piçin formasını indir ve şunu giy yada istersen zorla ben soyar ben giydiririm bunu sana"deyince dönüp elindeki kapşonlu ya baktım bütün derdi bu muydu Onur'un formasını giymemmi inanmayarak yüzüne baktım "3....2...." "Tamam ve ver şunu ve çık "deyince çıkmak yerine yüzündeki memnun olmuş ifadeyle arkasını döndü sinirle üzerimi değiştirip Onur'un formasını katlayıp sıranın üzerine koydum "bitti"deyince arkasını döndü bana bakıp "aferin bir daha ilk dediğimde istediklerimi yaparsan bu senin için daha iyi olur"deyince tam ağzımı açacakken katlandığım formayı görünce yine çenesi kasıldı sinirle formayı alıp çöp kutusuna atınca almak için hamle yapınca "Ece dokunma ona yoksa kötü olur"deyince geri çekildim aklıma Onur'a nazik bir şekilde özür dilemeyi ve bir forma almayı aklıma yazdım kısık sesle "lanet olsun" deyip sırama geçip oturdum o sırada Cenk ise Kağan'a artık girebileceklerini söyleyerek oda yerine geçti sınıfa giren herkes bir bana bir de Cenk'e anlamlı anlamlı bakarak yerlerine oturuyorlardı neler düşünmüşlerdir şimdi uzerimdeki kıyafet değişti diye "lanet olsun Cenk lanet olsun",deyip sinirle Cenk'e baktım o ise döndüğümde beni izliyordu daha fazla görmemek için dudaklarımı oynatarak "senden nefret ediyorum"diyip önüme dönüp masaya başımı koydum bu ders ders falan dinlemek istemiyorum..
Okul bitince üzerimde Cenk beyin kapşonlusu ile eve geldim içimden bir ses sende onunkini çöpe at diyordu ama dinlemeyip indirip dolabıma astım sinirden fark etmemiştim ama şimdi sakinleşince Cenk'in buram buram parfüm kokusu burnuma geldi bana bugün neden öyle davrandı bilmiyorum ama şimdi bunu düşünüp yine sinirlenmek istemediğim için yemek bile yemeden uyumak için önce banyo yapıp yatağıma uzanıp gözlerimi kapattım yarın tüm olanları Can ve Cansu ya nasıl anlatacam diye düşünürken uyumuşum...