Özgür postun altından bir anahtar çıkardı ve kapıyı kilitledi. Kendimi tuhaf hissettim bi an. Özgürle başbaşa bir odadaydık. Gittim divana oturdum. Özgür hemen karşıma bağdaş kurdu yerdeydi.
-"ee karıcım ne yemeği yaptın kocana?" dedi sıntır sıntır . Öksürdüm. Afalladım. Karıcım ne demek oluyor çok fena bu çocuk. Zaten her şeyi önceden ayarladığı da belliydi.
-"Yemek yok kocacım. Kemirmeye duvarlardan başlayabilirsin"
Kahkaha attı. Akşamki tavırlarından eser yoktu. Rahatlamış görünüyordu. Siniride geçmişti besbelli.
-"Gel yanıma otur üşüteceksin yerde" dedim. Bunu der demez bi hışımla kalktı ve hemen yanımda bitiverdi.
-"Bunu söylememi mi bekliyordun" dedim. Omzuna yumruk vurarak.
-"aaaa acıttın. Elin ağır Güneş" dedi.
-"İyi oldu sana. Beni buraya getirdiysen katlanıcaksın. Hadi su getir bir bardak" dedim.
-"Vayyy bizim hatuna bak. Ben değil sen hizmet edeceksin bana."dedi. Baya baya karı koca gibiydik. Hoşuma da gitmiyor değildi.
-"Hıııh" dedim saçlarımı savurarak kalktım. O anda ayağımın acıdığını hissettim "aah" dedim. Kan üzerinde kurumuştu. İnlediğimi duyunca Özgür hemen geldi.
-"Neren acıyor?"
Ayağımı göstererek "burası" dedim. Hemen ecza dolabından bir sargı ve oksijenli su çıkardı. Beni yavaşça divana oturttu ve önümde eğildi. Ayağımı kaldırdı.Çok yavaş ve nazik davranıyordu.Beni incitmemek istediği açıkca ortadaydı. Pamuğu oksijenli suyla ıslatıp ayağıma bastırdı.Biraz acımıştı ama belli etmedim.
-"Çok acıdı mı? Özür dilerim bu olanların hepsi benim hatamdı.Beni affettin mi?" diye sordu.Suratına bakıp gülümsedim.
-"Bunları şuan konuşmak istemiyorum. "
-"Sen nasıl istersen Güneş'im" dedi.
Güneş'im. Onun Güneşi miydim şimdi? Kalbim yerinden fırlayacaktı. Ayağımı sardıktan sonra yanıma oturdu. Ellerini saçlarımın arasında gezdiriyordu.
-"Nasıl yaptın bunu?" dedi.
-"Neyi?" dedim. Yaklaşmıştı.Aramızda çok az bir mesafe vardı.Gözlerinin maviliğinde boğuluyordum.
-"Beni kendine bu derece bağlayabilmeyi. Nasıl başardın?" (Oha rsmen yvşdı .s.s.s) Şaka maka kalbimin atışlarını duyuyordum. Hiçbir şey demek istemiyordum o an. Kollarımı boynuna doladım. Bunu nasıl yaptığımı bende bilmiyordum. Anlık gelen bi dürtü gibiydi. Başımı omzuna yasladım.
-"Güneş, kokunu asla unutamam" dedi. Ben de mi onun koktuğu gibi güzel kokuyordum? Neyin kokusuydu bu? Aşk mıydı adı?
Ellerim boynuna sıkı sıkı sarılmıştı. Yüz yüze bakıyorduk. O da belimden sarıldı. Yakınlaşmaya başlamıştık. Burunlarımız değiyordu. Sonra kafasını hafifçe yana doğru eğdi ve öpmeye başladı. Engel olmak istiyordum ama yapamıyordum. Kendimi kaptırmıştım. Öpüşüyorduk. Dudaklarının sıcaklığını hissediyordum. Ritmine ayak uydurdum. Sonra yavaşca çekildi ve en tatlı gülümsemesiyle gözlerimin içine baktı.
-"Artık benimsin Güneş"
Kalp atışlarını göğsümde hissedebiliyordum. Sağ tarafımdaki boşluğu onun kalbi doldurmuştu. Artık orada da bir kalp atıyordu. Özgür'ümün kalbi.
-"Seni çok seviyorum Özgür" dedim. Burnuma bi öpücük kondurdu ve derin bi nefes alarak daha sıkı sarıldı. Sanki bıraksa elinden kaçacaktım. Öyle sıkmıştı ki nefes alamıyordum. Başını omzuma yasladı ve kulağıma fısıldadı:
-"Benden başkasına gitme. Sen bana aitsin. Benim Güneşimsin. Aksine katlanamam. Ölürüm sensiz. Işığın hep üzerimde olsun Güneşim" dedi.
Omzum ıslanıyordu. Ağlıyor muydu yine? Bende duygulandım ve ağlamaya başladım. Çocuk gibi ağlaşıyorduk. Sonra Özgür ağladığını belli etmeyerek suratımı avuçladı, baş parmaklarıyla gözyaşımı sildi.
-"Hadi artık iyi olalım prensesim" dedi.
-"Olalım"dedim.
Duvarda asılı saate baktı. Çok geç olmuştu 1 buçuk gibiydi.
-"Uyuyalım artık" dedi. Ellerimden tutuyordu,hiç bırakmıyordu.
-"Uyuyalım ben yerde yatarım" dedim.
-"Saçmalama buna izin vereceğimi mi sanıyorsun? Sen divanda yat ben yerde yatarım" dedi. Kararlı görünüyordu, ısrar etmek istemedim. Zaten ikimiz de bugün yorulmuştuk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Farklıyım (Tamamlandı)
Novela JuvenilDiş telli, şişman, kısa saçlı, gözlüklü bir kızın hayatı boyunca dalga konusu olması.. Alay edenler, dışlayanlar hatta yumurta domates fırlatıp okulumuzda senin gibi çirkinleri istemiyoruz yazılı pankartlarla aşağılama... Güneş, kendisiyle dalga...