Hatırlatma Çabaları

7.3K 434 45
                                    

Hemşireler artık taburcu olabileceğimi söylemişti.Annemle abim odamda beni bekliyordu.Babam da koridordaydı. Annem,

-"Gördün mü arkadaşını?Nasılmış durumu?"

-"Gayet iyi." dedim."Hafızası dışında." Abim,

-"Noldu hafızasını mı kaybetmiş?" dedi

-"Evet son 2 yılını hatırlamıyor." dedim.

-"Bu durumda seni de hatırlamayacak"

-"Malesef öyle olacak ama benim için sorun değil.O iyi olsun yeter" dedim.

Annem bana sarıldı. 

-"Hadi şu hasta kıyafetlerini çıkar.Taburcu oluyorsun.Eve gidiyoruz.Sıkma canını.Her şey düzelecek" dedi.Annem Özgürle benim aramdakileri biliyordu.Her zaman anlayışla karşılıyordu. Üzerimi değiştim, toparlandım ve son bir kez Özgür'e bakmak istedim. Kapısını araladım, uyuyordu. Her şeyden habersiz.. Kapıyı yavaşca kapadım ve bizimkilerle arabamıza bindik.

Ailemi de çok özlemiştim. Eve vardık. Dinlenmek için odama çıktım. Duşumu aldım.Yatağıma geçtim.Yanımda Özgürcük vardı. Sıkı sıkı sarıldım.İçindeki ses cihazını da çıkarmıştım zaten. Özgürcüğü kokladım. Aynı Özgür gibi kokuyordu. Özgür'e kendimi  ben mi hatırlatmaya çalışmalıydım yoksa her şeyi zamana bırakıp beni hatırlamasını beklemeli miydim?Kafam karışmıştı. Ya yıllar sürerse beni hatırlaması diye şüphe ediyordum. Telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim. Kimdi bu mesaj atan bu saatte ?

Telefonu açtım mesaj Özgürdendiii!!! Hemen açtım mesajı ve okumaya başladım

"Güneş. Telefonumu kurcaladım ve mesajlara baktım. Eski yazışmalarımızı gördüm. Bizim aramızdaki ilişki arkadaşlıktan öte bir ilişkiymiş bunu farkettim. Ama şuanda çok karışığım kalbim aklım çok farklı şeyler söylüyor. Hatırlamaya çalışıyorum olmuyor. Bu yüzden bana biraz zaman tanı. Seni hatırlayamadığım için üzgünüm. İyi geceler.." ve mesajı okurken ağladım. Kendimi tutamıyordum.Yine hıçkırıklara boğulmuştum. Ne cevap vermeliydim? Yazıp yazıp siliyordum.

"Kendini yorma Özgür.Hatırlamak için de çabalama.Sen iyisin ya önemli olan da bu.Kendine dikkat et. İyi uykular :)" yazabildim en sonunda. Sonra Özgürcüğe sarılıp derin bir uykuya daldım...

Sabah abimin dürtüklemesiyle uyandım.

-"Kalk kahvaltı hazır.Yarım saattir sesleniyorum uyanacağın yok.Aç kalırsın karışmam." diyordu. Gözlerimi ovuşturarak yatağımdan kalktım. Elimi yüzümü yıkadım. Kahvaltıya indim. Bir lokma bile yiyesim yoktu.Tabağımla oynuyordum.Annem moral bozukluğumu farketmiş olmalı ki devamlı ortalığı yatıştırmaya çalışıyor,gülücükler saçıyor ve yemeğimi yemem için beni bebekmişim gibi azarlıyordu. Annem sofradan kalktı,yanıma geldi.

-"Eğer bu kadar üzgünsen istediğin birgün arkadaşına geçmiş olsun demeye evlerine gidebiliriz.Zaten annesiyle de hastanede baya kaynaştık. İstediğin zaman Özgür'ü görebilirsin için rahat olsun ama bugün olmaz daha yeni senin taburcu olduğun gün o da olmuş. Yarın ya da başka birgün gideriz. İstersen alışverişe çıkabiliriz.Sinemaya falan gideriz ne dersiniz?" dedi.

-"Anne çok teşekkür ederim. Çok mutlu oldum ama içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor.Siz gidin" dedim. "ama şu iki sokak ötede bir park var orada tek başıma oturmak istiyorum eğer izin verirseniz" dedim. Özgür'ün beni değiştikten sonraki ilk gördüğü zaman, aynı giydiğim kıyafetlerle beni görmesini istiyordum.Belki hatırlar umudu doğmuştu. Özgür'ü orada görebilme isteğiyle o günkü giydiğim kıyafetleri giymiştim. Şapkamı, gözlüğümü taktım ve evden çıktım. 

Parka geldim.Etrafa bakındım, kimse yoktu.Aynı o günkü oturduğum banka oturdum ve Özgür'ü bekledim. Gelsin diye gözlerimi kapatmış, dua ediyordum.Onların evine doğru baktım.Balkonlarını görebiliyordum ama kimse balkona çıkmıyordu.Beklerken uykum gelmişti.  Gözlerimi açtığımda karşımda sarı saçlı mavi gözlü uzun boylu birini gördüm. Kendime gelmek için gözlerimi ovuşturdum.Karşımda Özgür duruyordu. Yanında da kardeşi vardı. Çok heyecanlanmıştım. Hemen toparlandım.

-"Uyudun mu burda?" diye sordu.

-"Ah, evet içim geçmiş" dedim.

-"Ben bu anı sanki daha önce yaşamış gibiyim" dedi.Zeynep atıldı,

-"Yaşadın zaten ya abi.  Hatta Güneş ablanın gözlüklerini taktım onu da mı hatırlamıyorsun?" 

-"Farklı bir şeyler var kafamda. Bilemiyorum.Tuhaf duygular yaşıyorum şu an" dedi Özgür.Sonra başını tuttu. İçimden hatırlaması için dua ediyordum.

-"Tamam fazla zorlama sen" dedim.Zeynep bağırarak,

-"Hadi beni sallayın." dedi.

-"Tamam sen otur Özgür ben sallarım" dedim. Zeynep ikimizin elinden de tuttu.

-"Hayır,ikiniz de sallayacaksınız!" diye bağırarak bizi salıncağın önüne getirdi. O günkü gibi birimiz önde diğerimiz arkada Zeynep'i sallıyorduk. Özgür gözlerime dikkatli dikkatli bakıyordu.

-"Betülle aranızda ne var?" diye sordu.

-"Nerden çıktı şimdi bu?"dedim

-"Bilmiyorum.Seni bana kötü tanıttı. Biraz havalı olduğunu söyledi.Gerçekten öyle misin? Çünkü şuan sana güvenmek istiyorum"

-"Şimdi sana bir şey anlatmak istemiyorum.Hatırladığında her şeyi anlayacaksın zaten."dedim.

-"Tamam sana tek bir şey soracağım." dedi." Düştüğümde yanımda sen varmışsın. Senin yüzünden mi düştüm yoksa herhangi başka bir sebepten dolayı mı?" diye sordu.

 -"Beni nasıl bu şekilde suçlayabilirsin!"

-"Bilemiyorum.Bazıları öyle düşünmüyor.Benim düşüşümün nedeni senmişsin. "

-"Özgür!! Başkalarının sözlerine mi inanıyorsun!Birbirimiz için ne  kadar değerli olduğumuzu anladığın zaman bu söylediklerinden utanacaksın!! " sinirlenmiştim.Bağırıyordum.

-"Ne bağırıyorsun bana be?!! Kafam karışık diyorum! Düzgünce her şeyi açıklasan ölür müsün! Hatırlamıyorum işte yüzüme vurman mı gerekiyor?!!" diye o da bana bağırdı.  

Kavga ediyorduk.Özgür'ün içinde bir gıdım sevgi kalmamıştı bana karşı.Onu hissediyordum.Daha fazla uzatmadım. Hiçbir şey söylemeden ağlayarak yanından koşarak uzaklaştım. Bir daha Özgür'ün yüzünü görmek istemiyordum.Sevmediğimden değil, gördüğüm zaman acı çektiğimden.Ona olan sevgim hiçbir zaman bitmezdi.

Ben Farklıyım (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin