Dün akşam geleneksel kara şövalye karalama kutlamalarına katıldık. Filora'yı ne kadar da büyümüş. Aslında aramızda sadece bir yaş vardı. Ne kadar çok isterdim senin gibi birini sevmeyi Filora ne kadar güzeldin. Ama o kadar çok yıl var ki aramızda seni görmeyeli altı yıl olmuş. Yaşıtlarımı sevmem, büyükleri sevmem, küçükleri sevmem kimseyi sevmem ben Filora. Söylesem karşılıksız sevebilir misin ki beni. Duygu ve durum yoksulluğu içindeyim. Sevmesem de beni sever misin Filora. Mesela anneni hiç sevmem. O müpteladır belaya. şevil, bet şevil. Neden böyle bir annenin kızısın ki sen. Anneni hiç sevemedim filora en az seni sevemediğim kadar ama beni sev istiyorum, anneni sevmediğim kadar. Uzun saçların vardı uzun denilebilecek boyun kadar ama toplardın saçlarını hayal gibi yüzünün kenar mahallelerinde. Sen hayalet bir şehirsin filora. Sen kayıp bir şehir . Hiç olmayacaksın filora hiç görmeyeceğim seni hayal ettiğim kadar. Çünkü şevil öldürmüştü kocasını evlendiği gün . Filora ''bir gün gelmeyeceksin biliyorum ve o gün hiç gelmeyecek''. ''Sev beni filora bir ay doğar her gecenin ardından bir gül düşer yaprağından dalından herkes gider bu garip diyara sende gel sende git sende öl filora.''