Senin hikayeni anlatıyorlar bana aziz dostum, senin ile ilgili türküler; ne çok dertliymişsin meğersem. Gördüğünden de duyduğum, dinlediğimden de çok derdin varmış brido. Sen güzel insan, güzel yüz brido, efsanemsin, dostumsun, göremediğim gerçekliğim, gidemediğim gönüllersin sen brido. Tokat’ı bilir misin, kadere inanır mısın bilmem, yoksa senin de işedi mi yüreğine benim gibi yoksulluk, gülen yüzler gördün mü hiç, benim geçmişimde, ah brido, yelvo brido, sana neden yelvo derler bilmem, ömrün bahara mı aldandı, sonbaharda mı geldin dünyaya, yüzün sararmış yapraklara mı benziyor yoksa, gülen kız söyle bana neden yelvo derler sana;
-Bilmez misin sen sevdanın ağır yükünü çocuk, sevdiği için ölmek nedir bilmez misin, Kıpçak boylarından bir efsanedir bizim gözyaşlarımız, ermeninin, türkün, insanlığın ortak türküsüyüz biz, hasretle biten bir hikaye bizimkisi; bilmezsin sen ey çocuk, nereden bileceksin, bu soğuğu bu aşkı bu yüreği bu sıcaklığı, sevmeden nasıl hissedeceksin. Büyük günahların nafakasıdır döktüğüm gözyaşları, yürek yangını haset çığlıkları; sevdiğini bir kez bile öpemeden, koklayamadan, vuslat hayali ile ölmenin adıdır benim türküm. Adımdır, namımdır, şanımdır bu türkü, vesselam.