Sıcacık bir kahve ile ısınmanın , kalın kalın giyinmenin , soğuğu içten içe hissetmenin mevsimi geldi filora. Artık şarkılar da söylenmez bağıra bağıra. Kış geldi kapımıza gözün aydın filora. Mesela masala benzer masaya dayanmış bana bakan gözlerin, bir hikaye gibi dolanır ellerime saçların. sana yoktur inkisarım, üzmem üzemem seni ''velhasıl durma, bakma yüreğimi yırtarcasına ben kıramam seni'' evde oturup bir battaniyenin altında ısınmayalım, bırak yüreklerimizi özgürce rüzgarla çarpışsın. yüzümüz soğuğa meydan okusun gülümseyerek ,söyle sağ eline de donana kadar bırakmasın sol elimi, beraber üşüyelim, beraber üşenelim , tophanevari merdivenleri çıkmaya. Bir gün senin için geleceğim beşiktaşın serin sahiline , titreyerek seni özleyeceğim, vuslat mı dersin biliyorum gelmeyeceksin , olsun sen kışın bir başkasın yazın bambaşka, bir de bahar olunca gelişin var ki gülüşün benziyor aşka duramıyorum karşında kayboluyorum engin rüyanda uyanıyorum her gece yeni bir uykudan senin için.