Sezon 1: Bölüm 1
Yıldızın Çırpınışları
"Bunu sen bile yapamazsın marslı kaçık." T.A.R.D.I.S nazlı bir kedi gibi usul usul mırlıyor, Donna her zamanki gibi yine Doktor'a çemkiriyordu. Uzayın derinlerinde, Uçurum bulutsusunun kalbindeydiler. Doktor yüzüne hafif muzip bir ifade takındı; "Esasen Donna, ben bir Zaman Lorduyum. Milyonlarca yıllık kadim bir bilginin mirasçısıyım ve marslı değilim. Ayriyeten, bunu yapabilirim. Hem de beş dakikada." Saatine baktı; "4 dakika 57 saniye."
Donna koltuğuna kurulup ayaklarını konsolun kenarına dayadı; "Süren başladı Marslı çocuk. Bana hünerlerini göster bakalım."
Kahramanımız konsolun etrafında meraklı bir mirket gibi dolanıp sırasıyla koordinatları girdi. Rotayı belirledi. Ana motorları tam kapasiteye ayarlayıp ivme yönlendirici yapay yer çekimi alanını çalıştırdı. Suni atmosferi genişletip güneş rüzgarlarından beslenen şiddetli bir fırtına yarattı. Kapalı olan radarları açtıktan sonra T.A.R.D.I.S'in bilgisayarında üç boyutlu bir resim ve renk izdüşümü oluşturdu. Damak çatlatıp Donna'ya mağrur bir bakış fırlattı; "Ve şimdi son rötuşlar." Konsolun altından balyozunu çıkarıp altın renkli, metal, işlemci disklerine dört defa vurdu.
"Evet kızım benim. İlk günkü gibi uçuyorsun bebeğim." Konsolu ilk defa sevgilisinin elini tutan bir aşık gibi okşadı. Burada, bütün bu baş döndürücü eğlencenin arasında Zaman Savaşı'ndan, ailesinden, geçmişinden çok uzaktaydı. Geçmiş üzerine bir tutulma gibi çökmeye çalışırken bakışlarındaki o çocukça parıltı sinesine uzanın tüm gölgeleri silip atıyordu.
Şatafatlı bir davette, kızı dansa kaldırmaya çalışan bir oğlan gibi uzattı elini; "Donna Noble, seni temin ederim, bu daha önce gördüğün hiçbir şeye benzemiyor. Benimle gel."
T.A.R.D.I.S'in kapısını açtıklarında karşılarında gördükleri şey tam bir sanat eseriydi. Birkaç ışık yılı boyunca uzanan devasa Uçurum bulutsusu şekil değiştirmiş, Doktor'un ve Donna'nın yüzüne dönüşmüştü. Yüzlerindeki bütün kıvrımlar, alınlarındaki her bir çizgi, bütün saç telleri, bütün simaları sarının, kırmızının, mavinin, morun, yeşilin harmanlandığı bir renk çoprasının içinde bir tablo gibi kendilerine bakıyordu. Gözlerinin olması gereken yerde yıldızlar vardı.
Eşiğe oturup kendilerini seyrettiler; "Bu sefer sen kazandın uzay adamı. Bu kesinlikle harika bir şey."
"Evren benim tuvalimdir Donna. Bu çok eski bir Zaman Lordu sanatı. Nebulalara şekil vermek. Kesinlikle muazzam. Molto bene! Biz ölsek bile bu bulutsu daha en azından binlerce yıl yaşayacak. Bulutsunun içindeki yıldızlar çok ama çok yaşlı. Çok az ömürleri kaldı. Birkaç bin yıl filan. Sonra patlayacaklar ve bulutsu dağılacak ama o zamana kadar ölümsüz olacağız."
"Dünya'dan çok uzakta bir bulutsuda yüzüm kazılı. Sence bunu insanlar fark etmezler mi?"
"Işığın Dünya'ya ulaşması çok, çok, çok, çok uzun zaman alacaktır Donna. Anın tadını çıkar."
Doktor'un beyninde ufak bir mesaj titremeye başladı; "Dur, dur, dur, dur, dur. Bakalım ne varmış burada." Psişik kağıdını cebinden çıkarıp antik yazıtları tercüme eden bir arkeolog edasıyla okudu; "Yardım et. Ne, bu kadar mı? Ne duygusuz bir yardım sinyali bu böyle."
"Kimden gelmiş?"
"Güzel soru. Hadi öğrenelim."
Beş dakika sonra T.A.R.D.I.S o paslı, gıcırtılı, homurtulu sesiyle Big Ben'in kadranının içinde cisimleşti. Doktor temkinli bir tavırla kapıyı yavaşça açtı. Tüm Londra şehri gecenin karanlığında parıldıyor, sokak lambaları inci bir kolye gibi şehrin gerdanından sarkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doctor Who Ortak Hikaye #Wattys2015
FanfictionWattpad Science Fiction-Multilingual Science Fiction(Çok Dilli Bilim Kurgu) listesinde bulunmaktadır. 8 kişilik bir yazar kadrosu ile Pejmürde Dergisi etkinliği kapsamında oluşturulan hikaye dizisidir. Her sezon farklı bir baş yazar ve farklı bir s...