Mavi Adam
Karanlık bir gece; gökyüzünde ayın dolunay halinde bulunduğu ve etrafındaki yıldızların ışıl ışıl parladığı o gecede, son birkaç haftadır gerçekleşen olaylar tekrar gerçekleşiyordu. Deniz suları hafif yükselmişti ve bataklık bölgelerde tuhaf sesler duyuluyordu.
Bu tuhaf sesler ve alışılmamış doğa olayları yüzünden bu yaşam alanlarında yaşayan insanlar geceleri dışarıya çıkmaya korkar hâle gelmişlerdi. Köylerini korumak için aralarında oluşturdukları küçük takımlar halinde geceleri nöbet tutmaya başlamışlardı.
O gece yine gerçekleşen bu olaylar zincirine bu nöbetçi takım da şahit olmuştu. Gördükleri şeyler ancak bir efsane olabilirdi.
Bazı iskelelerin ucunda iskeleye tırmanmaya çalışan yaratıklar vardı. Diğer nöbetçi takımın gördüğü ise bataklıktan dışarı çıkan yaratıklardı. Nöbetçilerden bir tanesi daha önceden hazırladığı kâğıt parçalarına not almaya başladı.
“Gördüklerim çok tuhaf şeyler. Deniz suları yükselmeye başladı. İskelelerin ucunda tuhaf yaratıklar var. Şu an bir tanesi iskeleye tırmanmaya çalışıyor. Ellerini ve gözlerini görebiliyorum. Gözleri parlıyor beyaz, parmakları arasında perdeler var büyük ihtimalle bir balık cinsi. Kafa yapısı öne doğru düzleşiyor ve iki dişi epey sivri gözüküyor. Tırmanmaya devam ediyor. Ne aradığı hakkında hiçbir fikrim yok.”
Yaratıkların yüzeye çıkmaya başlaması ile kötüleşen hava sonunda yağmura dönüşmüştü. Gök gürlüyor, şimşekler çakıyordu. Yaratıklar tırmanmaya devam ediyordu.
Yaratıkların iyice yaklaştığı sırada bekçi tayfasından birisi “Bunyip*, Bunyipler...” diye bağırmaya başladı. Bu bir geri çekilme çağrısıydı. Bunyipler epey yaklaştığı için geri çekilmeye başladılar.
İskeleye tırmanmış olan bir bunyip grubu bekçilere doğru ilerlemeye başladı. Dört ayakları olduğu için bekçilerden daha hızlıydılar. Bir tanesi bekçilerden birini perdesiz olan iki ayağı ile yakaladı ve omzuna birleşik olan kanatlarını açarak havalanmaya başladı.
*Bunyip kelimesi bu yerli halkın ürettiği bir kelimedir. Kötü ruh ve şeytan gibi anlamlar taşır.
*********************************************************
Amuda kalkar vaziyette kendini sarkıttığı ağacımsı T.A.R.D.I.S dekorasyonundan tek hamlede kendini yere doğru fırlatan Doktor “Bu kadar dinlenme yeter.” diyerek ana konsolun başına geldi. Üstü tozlanmıştı. Bu yüzden tozları takım elbisesinden silkeledi.
Son olan intihar olaylarından sonra karmaşık duygulara bürünmüştü. Ne düşüneceğine karar veremiyordu. Ne karar alsa, ne yapsa yanlış olacağını biliyordu ama harekete geçme zamanı gelmişti. Buruk bir halde, tek eli cebinde, birkaç tuşa basıyor, bazı kolları çeviriyordu.
Aklına ilk gelen şey uzun bir süre tatil yapmak oldu. Madem düşmanları da ortadan kalkmıştı uzun bir süre ortadan kaybolma fikri cazip gelmişti. Nereye gideceğine de karar vermiş gibiydi. Son bir harekete kalmıştı. İkili kolu aşağı çeker ve T.A.R.D.I.S sallanır… Macera uzun bir süre ara verir.
T.A.R.D.I.S hareket etmemişti hatta sallanması gerekirken aniden kendini güç tasarruf durumuna getirdi. Işıkları söndürdü, motorları kapattı. Siren sesleri başlamamıştı ve onun yerine kocaman bir sessizlik olmuştu.
Sessizliği Doktor’un “Aaaaağğh! Sırası mıydı? Ne oldu ki şimdi?” gibi kendi kendine sorduğu sorular bozmuştu.
Motorları tekrar aktif hale getirdi. Koordinatları tekrar girdi ve tekrardan kolu çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doctor Who Ortak Hikaye #Wattys2015
FanfictionWattpad Science Fiction-Multilingual Science Fiction(Çok Dilli Bilim Kurgu) listesinde bulunmaktadır. 8 kişilik bir yazar kadrosu ile Pejmürde Dergisi etkinliği kapsamında oluşturulan hikaye dizisidir. Her sezon farklı bir baş yazar ve farklı bir s...