Orta Çağ'ın Kabusu

898 41 17
  • İtfaf edildi Tuğçe Albayrak
                                    

''Kimsenin inancı saçma değildir. Herkesin inandığı şeye inanmak için mutlaka bir nedeni vardır.''

''Hayır Donna. Bunu yapmak zorunda değilsin" Doktor'un karşısındaki üstüne yürümeyi bırakıp olduğu yere çivi gibi çakıldı. Birkaç saniye hareketsiz kaldıktan sonra elini öne doğrulttu ve o mekanik ruhsuz sesi duyuldu:

-Silineceksin Doktor!!!

Bu sırada Donna çalıların arasından koşarak Doktor'un yanına geldi:

-Koş!!! Doktor daha ne olduğunu bile anlamadan elini kapıp arkasından sürüklemeye başladı. Siber'de onları takip etmeye başladı:

-Epey hızlı bir teneke bu. Düzenli sporun yararları. Ben de başlamalıyım diye bağırdı Doktor'a soluk soluğa Donna. Az ileride yanında Thros ile birlikte Kronos bekliyorlardı. Kronos Donna ve Doktor yanlarına gelince Thros'a ateş et diye bağırdı. Thros ateş ettiği anda Siber'de onu vurdu. Siber paramparça olmuştu ama Thros'da yere düşmüştü. Doktor Thros'u hafifçe doğrultup:

-Az dayan seni içeri taşıyabilirim.

-Doktor. Boşuna uğraşma benim için artık çok geç. Diğerleri için koşuşturmalısın.

Doktor onu duymazlıktan gelerek yerden kaldırıp sarayın arka tarafında bulunan sağlık merkezine kadar taşıdı. Boş yataklardan birine yatırdı. Steteskopunu cebinden çıkarıp kalbini dinledi. En ufak bir nabız bile yoktu. Doktor sabit bakışlarla gözünü önündeki duvara dikti. Kronos sessizce fısıldar gibi:

-Asker, öldü mü Doktor?

Doktor gözlerini duvardan ayırmadan bağırarak: Onun bir adı vardı. O, Thros'tu. Gözlerini bütün hiddetiyle Kronos'a dikerek devam etti: O insanları sarayın içine çek Kronos!!!

Kronos birkaç saniye sessiz kaldı. Önündeki yatakta öylece cansız yatan askerine baktı. Bedende gözlerini ayırmayarak Revir'in kapısında bekleyen iki askere seslendi:

-Askerler!!! General Cairpre'yi çağırın bana!!! İfadesiz bir yüzle Doktor'a baktı. Bir dakika içinde Cairpre'de Kronos'u selamlayarak içeri girdi:

-Cairpre askerleri ve sivilleri içeri çek. Onlara saldırmayın, zaman kazandırma taktiklerini uyguluyoruz.

-Emredersiniz efendim!!! Peki ya geçit paneline yaklaştıklarında müdahale edelim mi?

-Hayır. O zamana kadar biz'de taşlarımızı oynamış ve boşlukları doldurmuş* olacağız Cairpre.

-Peki efendim!!! Son kez selamı verip, arkasını dönerek odadan çıktı.

Doktor Donna'ya baktı: O neydi Donna?

-Amiral'in dediği gibi: Bu bir tuzak. Anlamadın mı hala? Seni oraya çekmek için sesimi taklit ettiler. Sepherinelerin yaptıkları gibi. Ölebilirdin Doktor, biraz dikkat etseydin tuzağı fark ederdin.

-B...Ben...gerçekten...özür...dilerim...ben...bir an...sen de...gittin...sandım.Zorlukla yutkunarak konuşuyordu.Donna kollarını açıp Doktor'a sarıldı:

-Üzgünüm Doktor. Biliyorum, olanlar fazla geliyor ama kurtarmamız gereken bir gezegen var. Milyonları yaşamın olmadığı bir boyuta tıkacaklar.

Doktor Donna'dan ayrıldı. Durum ciddiydi ve onlar basit sorunlarla ilgilenerek bu durumi geçiştiriyorlar:

-Atlantis evet. Birkaç saat içinde bir şey yapmazsak bütün ada, eski Dünya ve Atlantis insanlarıyla başka bir boyuta çekilecek. Kimse'de kurtulamayacak, herkes orada kapalı kalacak. O zaman biz neden duruyoruz? İnsanlar Dünya'ya fazlasıyla zararlılar, yine'de boş bir gezegenden iyidir.

Doctor Who Ortak Hikaye #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin