Bölüm 2

906 79 122
                                    





Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın,
İyi okumalar..






Maçın bitmesinin ardından saatler geçmişti. Sandalyede oturmuş yüzüme pansuman yapan, ağlamamak için kendini zor tutan kardeşimi izliyordum.

'Hadi ama her seferide aynı şeyi yapıyorsun Lu' sevimli olmaya çalışarak yüzüne bakmaya devam ettim.
Ağzından kaçan hıçkırıkla elindeki ilaç kutusunu yere düşürdü.

'Daha buna ne kadar devam edeceğiz ? ' dedi
Sol gözünden akan yaşı silerken.
Pamuğu sert bir şekilde kaşımın üstüne bastırdı, acıyla yüzümü buruşturdum.

'Ne o yumrukları yerken bir şey yokta, ben mi canını acıtıyorum, hemde seni iyileştirmeye çalıştığım halde ?'
Kaşları çatarak Sinirle işine devam etti.


Luhan'la her maç sonrası bu tartışmayı yaşardık...

Ona bakarken Buna ne zaman başladığımı hatırlamaya çalıştım . Bilmiyordum.
Soo Man ile tanıştığımda henüz 17 yaşındaydım Luhan küçüktü , ozamanlar çelimsiz bir gençtim.
Spor okulundan atıldığım için boksa başlamak hayatımı kurtardı diyebiliriz. Yasa dışı işlere bulaşmak dışında.

İlk başlarda Dayak yiyerek karşımdaki kişinin taktiklerini öğrenmek kolay oluyordu.
Gençliğim böyle geçti, sanırım geleceğimde böyle olucak...






Kapının açılmasıyla daldığım düşüncelerimden sıyrıldım, Soo Man (koçu) gülümseyerek bize yaklaşırken elleri boş dönmüştü.
Fark etmiş olmalı ki
' Bugün ki hasılatı bahsi açan heriflerden almanız gerekiyormuş , gidelim.' derken endişesi yüzünden okunuyordu.
Luhanla birbirimize bakıp ikiletmeden takip etmeye başladık.

Loş havasız bir odaya girdiğimizde, lideri olarak tahmin ettiğim sarı saçları keskin yüz hatlarıyla bize bakan herifin, bahsi açan kişi olduğunu anlamamak mümkün değildi.

Ayaklanıp bize doğru gelirken gözleri Luhan'ın üzerindeydi.
Elini uzatıp ' Oh Sehun ' diye kendini tanıtırken hala Luhan'ı süzüyordu.


Göz ucumla Luhan'a baktım. Rahatsızca yerinde kıpırdanırken gözleri beni bulduğunda, bakışlarımı Soo Man'a çevirdim.

Karşımdaki adamın kemikli elini kavradığımda sonunda dikkatini çekebilmiştim, sert bir şekilde elini sıkarken
' Soo Man, siz çıkın' dedim keskin bir sesle.
Hala Sehun'nun yüzüne bakarken, Luhan'ın itiraz etmesine izin vermeden tekrar ' Kris sizi arabada bekliyor Soo Man gidin' dedim.
Sehun'un elini daha çok sıkarken,odadan çıkmalarını bekledim.

Kapının kapanma sesini duyunca, geri çekilip rahat bir şekilde ellerimi kotumun cebime koydum. Oda da göz gezdirip tekrar Sehun'a döndüm. Gözlerini ayırmadan beni izliyordu, yavaşça en yakın koltuğa oturdum.


'Bahsi kazandım' dedim hala rahat bir şekilde.
'Kazandık' dedi beni düzeltirken, yanındaki adama işaret verdi.
Koruma masanın üstüne çanta bırakınca Sehun'la göz göze geldik.
Çantayı almak için uzandığımda ,elini çantanın üzerine koydu.

'Cık cık cık, Bay Oh çok cimrisiniz ' dedim ellerimi geri çekerken.

Beni duymamış gibi
'Diğer maç iki gün sonra' dedi emri vaki üslupla davet ederken.

Çantayı alıp ayağa kalktığımda korumalar silahlarını çekip beni daire içine aldılar.




Gülüşüm yüzüme yayılırken arkamı dönüp duygudan yoksun yüzüne baktım, adamları tek hareketle durdururken kapının kolunu kavrayıp açtım.

Boksör Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin