Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın, İyi okumalar...
'Baekhyun, Baekhyun ' spor salonun yedek anahtarıyla kapıyı açtığımda Tao aceleyle içeri girmişti.
'Kris aburanın bodrum katı nerde ' bana dönerken aceleyle koşmaya başladı, sakinleşmesi için omzundan tutup bana bakmasını sağladım. Buruk gülümsemesini bana sunarken önden yürümeye başladım.
Merdivenlerin başından, koltukta uyuyan ikiliyi görmemle daha fazla endişelenmemesi için Tao'yu çağırdım.
Chanyeol'ün kucağında rahatsızca uyuyan Baekhyun solgun görünüyordu.
Elinde tuttuğu silah koltuktan aşağı sarkmıştı ve sanki güven bulmayı istercesine Chanyeol'e sığınmıştı.
Acıyla buruşturduğu yüzünü yanındaki büyük adamın boynuna gömerken aradığı rahatlığı bulamamış olmalı ki rahatsızca kıpırdandı.Chanyeol kolunu Baekhyun'na sararken diğer eliyle nerden geldiğini bilmediğim bir bıçağı kavramıştı.
Nasıl bir gece geçirdikleri ortadaydı.
Bakışlarımı Tao'ya çevirdiğim de onu bana bakarken yakalamıştım.
Baekhyun'a bir adım atlarken kolundan tutup durdurdum.
'Bırak uyusunlar ' bakışları Chanyeol ve Baekhyun'un arasında gezdirirken kafasını olumlu anlamda sallayıp yorgun bir şekilde koltuğa oturdu.
Sehun'u Luhan ve Soo'nun yanına bıraktığımızdan beri Tao tedirgin davranıyordu. Baekhyun onun için önemli olmalıydı, saatlerce yollardaydık.
Esneyerek ensemi kaşıdım ve yanında ki boş yere oturdum. Hastanedeki karşılaşmamızı hatırlatmıştım.
'Kahve ?' sorduğum da o da hatırlamış olmalıydı gülümserken konuşmuştu.
'Bu sefer ki soğuk olmasın ' utanmıştım sanırım yaşananlar beni değiştiriyordu.
'Özür dilerim ' yüzünü daha iyi görmek için ona dönerek konuştum.
'Ne ?' affalamıştı ama çabuk bir şekilde toparlandı ' Bu konuyu konuşmuştuk' dedi benim gibi dönerek konuştu.
Şimdi sessiz bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Konuşmak için ağzımı açtığım da her şey çok çabuk olmuştu. Ensemde hissettiğim soğuk parmakları beni kendine çekersen şaşırmama fırsat bile olmamıştı. Dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıp tepkimi ölçmek ister gibi geri çekildiğin de hala yumuşak dudaklarının etkisindeydim.
İfadesiz bir şekilde ona bakmaya devam ederken yavaşça bir öpücük daha bıraktı dudaklarıma , kelebek öpücükleri dudaklarımla buluştuğunda izin istiyordu.
Elimi omzuna koyup durması için kibarca uzaklaştırdım.
'Bunu yapamam 'dedim hala dudaklarımdaki tadı dururken nefesim dudaklarına çarpmıştı.
Sert bir şekilde yutkunup dudaklarımı yaladım, bakışlarım dudaklarına kaydığın da pes etmemişti.
Uzun parmakları yeni çıkan sakallarımı okşarken, ellerimi ellerinin üzerine yerleştirdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boksör
Fiksi PenggemarGözlerimi alan ışıklara aldırmadan kafamı ringin dışına kaldırdım, milyonlarca insanların ismimi haykırmasını keyifle izledim. Zhang Yixing. Zhang Yixing. Zhang Yixing. Herkesin çılgınlar gibi ismimi haykırışı karşısında yumruklarımı biraz daha s...