Boksör

Bölüm 19

Evet kaç ay yoktum sayamadım vee Radyo televizyon programcılığı kazandım senaryo dersleri almaya başladım bu sayede fici daha iyi bir duruma götürmeyi düşünüyorum.

Tek istediğim emeğe karışık yıldızlayıp yorum yapmanız !!!!

Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın, İyi okumalar...

'Ahh hmm ahh Chenn ' yukarıdan gelen sesle Sehunla göz göze gelmiştim.Yüzüm kızarırken bakışlarımı kaçırdım.

Evi dolduran sesler artarken sesli bir şekilde yutkundum.

Bakışlarımı Sehundan uzak tutarak ayağımla yere vurarak ritim tutmaya başladım. Bu sefer duyduklarımızdan Sehun rahatsız olup yerinde kıpırdanırken yerimden kalktım.

Sehun bileğimden yakalayıp tekrar oturmamı sağlarken yüzlerimizin yakınlığından nefeslerimiz birbirine çarpıyordu.
Tanrım ! Hayır !

'Gitme ' dedi sessizce, yukardan gelen sesler artarken yutkunup Sehun'un gözlerine baktım.

'Ş-ey be-n gitsem iyi olacak ' konuşurken bakışları dudaklarıma kaymıştı, vücudum heyecandan titrerken bileğim de eli nazikçe omuzlarıma çıktı.

Koca salonun ortasında sadece nefes seslerimiz yankılanırken dudaklarımda hissettiğim baskı gözlerimi kapatıp anın tadını çıkarmamı emrediyordu.

Elimle Sehun'un ensesini kavrarken saçlarını çekiştirdim, bu hareketim onu cesaretlendirmişti. Hislerim korkularımın üstünü örterken bana zarar vermesi şu an 

umrumda olan son şeydi.
Belimden kavrayıp beni kucağına otuttururken ağzımdan kaçan inleme beni utandırırken onu gülümsetmeye yetmişti.

Geri çekilip gülüşüne baktım, endişeli bir şekilde bana bakarken gülüşü solmuştu. Beni bırakmak istemez gibi belimde ki elini daha çok sarmıştı. Yanaklarını kavrayıp başparmağımla dudağını okşadım. Güzelliği gün geçtikçe baş döndürücü bir hal almaya başlamıştı. Üzerimde ki etkisi her geçen gün artıyordu.

Gözleri bir sorun mu var der gibi hala bana bakarken, bu sefer dudaklarımı ben ona armağan etmiştim.

Gülüşü tekrar dudaklarımda ki yerini alırken, boynuma bıraktığı öpücükler tişörtümün boynumu kapattığı yerde son bulmuştu.

Derin bir nefes alıp sesli bir şekilde dışarı bırakırken içimde ki ismini sayıklama istediğimi bastırmaya çalıştım .

'Öhöm, şey biz size oda verdiğimizi hatırlıyorduk' arkadan gelen öksürük sesiyle aceleyle Sehundan ayrılmıştım. Az önce yukarda ki çift şu an karşımıza geçip bizimle dalga geçiyordu. Kırmızı yüzümle Chen'e bakakaldım.

'Bizde size bir oda verdik ama görüyorum ki hiç bir işe yaramıyor ' Sehun laf sokmanın verdiği rahatlıkla Xiumin'in

kızarık yanaklarına baktı.
Hala Sehun'un kucağın da karşımız da bizimle dalga geçen Chenmin çiftine bakarken, kapının açılma sesiyle hepimiz o tarafa bakmıştık.

Önde Junmyeon arkasın da Yixing eve girdiğin de şaşkınlığım yerini endişeye bırakmıştı.
Sesli bir şekilde yutkunurken, Yixing her zaman  ki çatık kaşlarıyla neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Yorgun bakışları Sehun ve benim aramda gidip gelirken, Junmyeon elini tutup diğer elini omzuna koyup onu kendine yaslamıştı.

Kapıda ki çift yavaş adımlarla bize yaklaşırken Sehun bileğimi tutup gitmemi engellemişti.

Ben korkudan, Yixing'e bakarken Sehun'un elini kavradım. Değer verdiğim iki adam arasında kalmak, kendi abimden korktuğum için sevdiğim adama sığınmak tuhaf bir histi.