Boksör

Bölüm 18

Y/N: Benim saatlerce yazdığım bölümü siz dakikalar için de okuyabiliyorsunuz biliyorum ama hiç değilse beğenmeyi eksik etmeyim
.
Efsane bölüm ateşledim yorumlarınızı abanın ahsjskflgşhş

BÖLÜMÜN TAMAMI SMUT İÇERİR RAHATSIZ OLANLAR İÇİN UYARI !

Yazım yanlışlarımı görmezden gelin ve bu arada yeni başladığım SARAY ÇALIŞANI Ficime bir göz atın muah 💋

'Yixing ' Junmyeon'un seslenmesiyle bakışlarımı hala yağmakta olan yağmurdan çekmek zorunda kalmıştım.
Kaldığımız odanın havası beni boğarken birde karanlık gökyüzü Tanrı'nın sinirini topraktan çıkarıyordu.

Sıkılmışlığın verdiği hisle aldığım nefesimi sesli bir şekilde bıraktım , o ise ilk yardım çantasıyla karşımda yarı çıplak bir şekilde tek kaşını kaldırmış beni izliyordu.

'Sargılarını değiştirmeliyiz' konuştuğun da yatağı patpatlayarak beni yanına çağırırken, onu başımla onaylayıp tişörtümü çıkardım ve yanına oturdum.

'Yollar yarın açılabilirmiş, resepsiyondan bilgilendirdiler' pamuğu yaraya bastırırken konuşmuştu, ben ise tekrar yeminli

günlerime dönerek konuşmadan başımla onu onaylamıştım.

Sırtımda ki elini geri çekerken endişeyle çenemden tutup ona bakmamı sağladı.

'Sorun ne Yixing ?' endişesi suratında ki ifadeye yansırken benimle birlikte onu da üzmüştü.

'Sorun yok sadece Luhan'ı merak ettim' dedim kucağın da ki elini kavrayıp onun rahatlatmaya çalıştım.

'Konunun sadece Luhan olduğuna emin misin ?' eli yanağıma ulaştığın da kafamı yaslayıp gözlerimi kapattım.

'Aylar önce biri bana seninle böyle olacağımı söylese o kişiyi döverdim' söylediğim şeye

kıkırdarken, nefesini hissettiğim de yanağıma bıraktığı öpücükle gözlerimi açmıştım.

'Sen bana ne yaptın Junmyeon ?' başparmağı yanağımı okşarken bu kadar zamanda yaşadıklarımız, nasıl bu hale gelmiştik hiç bilmiyorum.

' Sadece sevdim ' dedi ona bakarken gözlerinde kendimi görüyordum. Bir insan nasıl bu kadar güzel hissettirebilirdi ki ?
Yaşadığımız onca şeye rağmen onu öldürmemem tanrının bir lütfuydu.

Bu his çok yabancıydı. Duygularım beni ele geçirmişti, kalbim beynime emir veriyor o ise düşünmeden yapıyordu.

İçim de ki istek beni onun dudaklarına sürüklerken, kalbim yine beynimi ele

geçirmişti.

Ateş saçan parmaklarımı saçlarına daldırıp, yatakta aramız da mesafeyi kapatmak için ona doğru emekledim.
O ise beklemeden beni kucağına alıp otururmuştu bile.

Parmak uçlarıma kadar hissettiğim duygu vücudumu resmen ele geçiriyordu. Elleri sırtımda oyalanıp kalçalarıma indiğinde, dudaklarımı ayırmadan kucağın da biraz daha kayarak rahat bir şekilden oturdum.

'İlk adımı atıcaktın da neden beni sabahtan beri kıvrandırdın ?' öpüşmemizden dolayı sesi boğuk çıkmıştı.

'Sevişirken konuşmayı sevmem ' dedim ona aldırış etmeden omuzlarından sert bir şekilde

iterek yatak başlığına yaslanmasını sağladım, sorusuna yanıt vermemiştim.

'Daha önce seviştim mi de ?' geri çekilerek sorduğun da yüzünde ki ifade pekte hoşnut görünmüyordu.