13.BÖLÜM
"Anlattım zaten her şeyi. Ben Ada. Hayatı zindan edilmiş yirmili yaşlarda ama hâlâ içinde savaş veren küçük bir kız. "
"Nereden çıktın o gece, o yola. "
"Peki ya siz nereden çıktınız. Benim yerimde başka bir kız olsa sahiden yardım eder miydiniz onada? "
Gözlerimin içinden bakışlarını bir saniye bile çekmeden sustu. Sadece bakıyordu.
"Bendeki de soru. Ne farkım olacaktı, elbette ederdiniz. "
"Belki de etmezdim. "
Yere kaçırdığım bakışlarımı yüzüne çevirdiğimde gözlerim kocaman açılmıştı. Neden böyle bir cevap vermişti ki şimdi. Ya da ne yapmam gerekiyordu. Onun yaptığını yaptım. Hissiz ifadeyle sadece bakıyordum bende ama bu sefer o hareketsiz kalmamıştı. Oturduğu yerden kendini öne eğip dudakları gittikçe yaklaşıyordu dudaklarıma. Neden geri çekmiyordum kendimi, doğrusu çekemiyordum. Peki ya bunun nedeni neydi. Başka bir adam olsa kıyameti koparacakken tutkuyla yaklaşan Araf'ı bilinçsizce arzuluyordum.
Nefesi nefesime değmişti fakat ıslak dudakları hâlâ tenimde değildi. Ne zaman kapattığımın farkında olmadığım gözlerimi açtığımda kafasını yana eğip kulağıma baktığını görmüştüm. Birkaç saniye ne yaptığını sorgularken kapıda duran Ayla'yı fark edince olduğum yerden hemen kalkmıştım.
"Küpen düşmüş. "
"Fark etmemiştim Araf Bey burada bir yerde olmalı. "
Bozmamıştım onu. Aslında içinde beslediği niyeti açıkta değil miydi. Yoksa ben mi yanlış anlayacak kadar akıl sağlığını kaybetmiş biriydim.
"Araf şirkete gitmemiz gerekiyor. "
"Neden? "
"Ödenecek borç var ve birkaç işçi sıkıntı çıkarmış. "
"Telefondan halledemez misin abla? "
"İşçiler isyankar durumda yüz yüze hadlerini bildirmeden nasıl susacaklar."
"Ada yanlız kalacak. "
"Koruma var. "
"Peki. Sen çık geliyorum ben. "
Ayla önden gittiğinde Araf dış kapıda duran korumayı içeri çağırmış bana sahip çıkması ve kuş bile uçsa her olandan haber vermesi için tembihliyordu. Sonra çıkıp gitmişti.
Yüzüme bile bakmadan. Boşluğuna gelmişti işte bir an ya da gerçekten küpeye bakmaktı niyeti, bilmiyordum. Az önce yaptığı şeyin bir açıklaması olmalıydı. Bedenimi serbest bırakıp nasılda istekli göstermiştim kendimi. Gerçekten aptalın tekiydim.Zamanda geçmezdi şimdi burada. Adnan'ın gerçekleri öğrenmesine gerek kalmayıp can sıkıntısından ölür giderim.
Bir bardak sıcak çay iyi giderdi aslında. Sıkıntı olan yeri ise buranın çok kullanılan evlerden biri olmadığı için yiyecek ya da içecek bulundurmamasıydı. Ayağa kalktığımda mutfağa girip bakınmıştım. Doğru tahmindi. Ne yiyecek ne de içecek hiçbir şey yoktu burada.Tekrar yerime gelip ellerimi birbirine geçirmiş boş zemini izlerken korumanın aniden yerinden kalkmasıyla irkilip ona doğru dönmüştüm.
"Gidiyoruz."
"Nereye? "
"Şirkete."
"İyi de Araf Bey beni zaten şirkete götürecek olsaydı söylerdi. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYANIN HİZMETÇİSİ
AdventureBir kız zeki ve asi. Bir mafya sert ve tek ailesi olarak gördüğü ablası dışında herkese merhametsiz. "Umutlarımı yok ettin, hislerimi teninden birer birer çekiyorsun. Söyle bana sevdiğim, sahiden benden bu kadar nasıl nefret ettin?" #Başlangıç ➡ 22...