MH17

24.6K 1K 579
                                    

17.BÖLÜM


"Abla sen bana sormadan Balca’yı nasıl eve kabul edersin! "

"Hayır mı deseydim Araf. Saçmalama."

"Öyleyse sen git onunla mutlu mesut yemeğini ye! Ben hastaneden falan çıkmıyorum. "

"Oyun mu oynuyorsun, ben o işi çoktan hallettim bile. Balca’ya sadece iki saat katlanacaksın ne var bunda. "

"Peki madem öyle biz akşam evde yokuz."

"Biz derken? "

"Ada ve ben. "

"Ada’yla ne alakası var bu konunun. Üstelik sende bir yere gidemezsin Araf."

"Balca’nın bakışlarını gördüm. Kızı size yem edeceğimimi sandınız. "

"Ada’nın yemeğe geleceğini kim söyledi? Sadece servis yapıp gider. Sonuçta hizmetçi değil mi? "

"Değil."

Araf sanırım bu sefer fazla ileri gitmişti. Ablasının çıldıracağını bildiği hâlde neredeyse aramızda olanları anlatacak kadar sinirliydi.

"Tamam, biraz kaba konuştum. Ada’da bizimle yemek yiyebilir ama senide o masada görmek istiyorum. "

"Bir daha aynısı tekrarlanmayacak. İki saatten fazla durursa ben giderim."

"Tamam Araf sen nasıl istersen. "

Az önce kabul mu etmişti o? Yanlış duymuş olmalıydım bence. Ya da bir anlık kabus falan. Hayatından attığını ve her ne şekilde olursa olsun tekrar geri almayacağını söyleyen adam şimdi evine kabul ediyordu. Akıl alır gibi değildi.
Ağzımı açamadım tabi. Daha iki günlük sevgili triplerine girerek Araf’ı bıktırmak istemiyordum kendimden. Hiçbir şey demeden Araf’ın yanına gittim ve kalkmasına yardım ettim. Doktor geldiğinde ise son kontrolünüde yaptıktan sonra önce aşağı da bizi bekleyen arabaya binmiş ve bir süre sonra nihayet eve dönmüştük.

Herkes bir köşeye yayılmış rahatlarken Ayla cadısı fırsatı kullanarak canımı okuyordu. Ne de bir tanecik olsa Balca’sı gelecekti. Ev bal dök yala olmalıydı. Koskoca villada bir tane hizmetçi olmadığı içinde bütün işler bana kalmıştı. Lanet okudum ama yinede sinirimi belli etmiyordum. Elbet benimde bu günlerin hesabını soracağım zamanlar gelecekti bir gün...

"Yemekler hazır! "

Balca yılanının cırtlak sesi boğazına yapışmam için beni sınarken bana döndüğünde gözlerimi kaçırdım. Ondan emir almak ölmekten bile beter olduğu için daha o söylemeden ben mutfağa girmiş servise başlamıştım. Hemde o kadın evdeyken, üstelik gerçek bir hizmetçi gibi. 'Ah Araf ah. Öldüreceğim seni. '

İçimden hem ona hem kendime söyleniyordum. Güler yüzüm ise olanları belli etmemeye yarıyordu. İşimi bitirip bende masanın bir köşesinde yerimi aldığımda akşam yemeği değilde Ayla ve işbirlikçisi Balca ile katil olmamak için ne kadar dayanabilirsin programı başlıyordu. Kendime şans diledim, çünkü en çok benim üstüme gelinecek bu oyunda katil olmamak için gerçekten şansa ihtiyacım vardı.

"Ada."

"Efendim Balca. Yani adınız Balca’ydı değil mi? "

"Peki, hanım demene gerek yok Adacım. Balca diyebilirsin. "

"Demeyecektim zaten. "

Herkesin gözleri bana döndüğünde Araf’a bakıp bir şey yapmayacağıma söz verircesine tamam anlamında kafamı sallamıştım.

"Her neyse. Hayatında biri var mı? Yanlış anlama muhabbet açılsın diye soruyorum. "

"Var. "

MAFYANIN HİZMETÇİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin