MH15

26.5K 1.1K 548
                                    

15.BÖLÜM

"Evet bana bir söz verdin ve bu sözde yarı yolda bırakacağını söylememiştin! Beraber bulacağız. Ölmeyeceksin Araf, dayan. "

Gözleri çoktan kapanmıştı, sadece cümlenin başını duymuş olmalıydı. Yutkunduğum da onu bırakmayacağımı hissetmesini umut ederek sesimi indirip fısıldadım.

"Bizim için buna izin vermeyeceğim! "

O sırada yanımda duran yüzünü bir kere dahi olsun görmediğim iri yarı koruma yüzüme bön bön bakıyordu. Duymuş olamazdı, ifadesi de 'ne konuşuyor bu kendi kendine' der gibiydi. Aradan çok geçmeden nihayet arabalardan biri gelmişti. Aslında iki kişi kaldırabilecekken daha sağlam olması ve bedenini sarsmamak için dört koruma her köşesine geçmiş sıkıca tutup arabanın arkasına bindirmişlerdi.

Bir süre sonra boş boş bakıp duraksamayı kestim çünkü şoför koltuğunda ki adam arabayı çalıştırmak üzereydi. Hastaneye ulaştığında da gözünü ilk açtığı anda da yanında elbet ben olmalıydım. Ön koltuğun kapısını açtığımda arkadan bir el daha açmak için destek verince korkudan zıplamıştım. Ani hâlleri aklımı çıkaran şahsı azarlamak için döndüğümde Ayla'yla karşılaşmıştım. Az öncekinden biraz daha iyi duruyordu.

"Cemal zaman kaybedemeyiz, hadi! "

Beni tınlamamıştı bile. Bir ayağını binmek için attığında yaralı olan kolundan engelleyemeyeceğim için karnından tutup geri çekmiştim.

"Ayla hanım bu arabada ben gideceğim arkadan gelin siz lütfen. "

"Ne münasebet! Hepsi benim arabam değil mi? İstediğimle gelirim. "

"Ama kolunuz yaralı, şimdi sağ sol yaparken kapıya falan çarparsınız mazallah. Arka koltuk sizin için en iyisi."

"Hayır. Araf gözümün önünde olacak. "

"Ne yazık ki benimde takip etmem gereken bir patronum var Ayla hanım."

Daha fazla ağız dalaşı edemeyecektim. Koltuğa yerleşip kapıyı kapattığım da tam kurtuldum derken daha yeni başlamıştı olay. Ayla cadısı farkına varamadığım bir hızla kapıyı açıp yanıma oturmuş, hatta daha doğrusu üstüme çıkmıştı. Kapıyı daha fazla açtığın da ise yüzünde sinirli ifadesi vardı.

"Aaa Ayla hanım üstüme çıktınız ama! "

"Evet çıktım ve seninde anladığın üzere bu ne demek oluyor?"

"Ne? "

"Bir koltuğun iki kişiye fazla olduğu."

Üstümdeki kıyafetimi çekiştirdiğin de beni atabileceğini sanıyordu. Belki en baştan sinsi sinsi gelip yokmuşum gibi davranmak yerine çekilmemi isteseydi ablası sonuçta benden daha yakın diyerek yer verebilirdim. Şimdi böyle yapması ise beni daha çok hırslandırmıştı. Canım pahasına inmeyecektim.

"Doğru söylüyorsunuz Ayla hanım bu yüzden inin lütfen. "

"Asıl sen ineceksin! "

"Hayır siz! "

"Sen! "

"Siz! "

"Sen dedim! "

"Hanımlar! Siz ne yapıyorsunuz. İkinizden biri insin artık. Adam ölüyor sizin derdinize bakın! "

İkimizde eş zamanla arkamıza döndüğümüzde kan kaybını önlemeye çalışan adamın yüzünde ki ciddi ifadeyle karşılaşmıştık.

MAFYANIN HİZMETÇİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin