III

1.7K 210 119
                                    

"Efendim emin misiniz?"

"Niye savaşa gidiyormuşum gibi davranıyorsun Luke? Altı üstü baloya gidiyorum."

Uşak cevap vermedi ve onun yerine Harry'ye kabanını giymesi için yardım etti.

Tüm herkes çok şaşkındı.

Yani bu Harry Styles'tı, hiçbir baloya gitmez ve hiçbir balo düzenlemezdi.

Şimdiyse küçük bir şehirin çok tanınmayan Dük'ü Bay Tomlinson'ın balosuna gidiyordu.

Resmen tüm İngiltere bunu konuşuyordu.

Harry bunları düşünürken gözlerini devirdi. İnsanlar başkalarının hayatına burun sokmaya bayılıyordu.

Harry at arabasına atladı ve birkaç saat sürecek olan yolculukta uyumaya karar verdi.

•••

"Efendim," Harry kolunun hafifçe dürtüklenmesiyle gözlerini açtı.

"Geldik."

Harry arabadan inip önünde durdukları köşke baktı.

Burası küçük bir şehirdi, buna rağmen oldukça şaşaalı bir köşkleri vardı.

Harry kalbinin hızlanmaya başladığını hissedince kaşlarını çattı.

İşte yine oluyordu.

Anlam veremediği bu şey, Louis'yi düşününce yeniden olmuştu.

Orada öylece durmanın anlamsız olduğunu fark edip kapıya doğru yürümeye başladı.

Davetiyelere bakıp davetlileri içeri almakla görevli olan korumalar Harry'yi görür görmez kapıyı açtılar.

Harry bir kez daha gözlerini devirdi.

Kapıdan içeri girer girmez bütün sesler sustu.

Ya da... Aslında susmadı ama Harry hiçbir şey duyamaz olmuştu.

Çünkü onu görmüştü.

Mavi gözlü çocuğu.

Yanındaki bir kızla konuşuyor ve ara sıra kahkaha atıyordu.

Harry hızla kaşlarını çattı.

Louis'nin o tapılası gülüşünü sadece kendisine göstermesini istedi.

Çünkü başkaları görürse, onu elinden almaya çalışbilirlerdi.

Harry tüm dikkatini vermiş bir şekilde Louis'ye bakarken kendisine seslenen sesi duydu ve o kişiyi Louis ile arasına girdiği için pataklama ihtiyacıyla doldu.

"Bay Styles." Bay Tomlinson olduğunu düşündüğü kişi elini uzatmış gülümseyerek ona bakıyordu.

'Ah,' diye düşündü Harry. 'Gülümseme olayı tüm ailede varmış.'

Harry hâlâ kaşları çatık şekilde Dük'ün elini sıktı.

"Baloya gelmenize çok memnunum Bay Styles, bizi gururlandırdınız."

Harry sahte gülümsemelerinden birini gösterdi ve cevap vermemeyi tercih etti.

Tam Dük'ün yanından ayrılıp Louis'ye doğru ilerleyecekti ki Dük "Bay Styles, lütfen gelin, sizi çocuklarımla tanıştırayım."

Harry'nin gözleri parladı."Evet." diye bağırdı. Adamın kocaman açılan gözleriyle boğazını temizledi. "Yani olur tabii."

Louis'nin durduğu yere doğru yaklaşırken Harry içten bir gülümseme takındı.

"Çocuklar, Bay Styles ile tanışın." diye seslendi Dük çocuklarına.

Louis konuştuğu kızla konuşmasını kesip hızla başını Harry'ye çevirdi.

O kadar hızlıydı ki Harry boynunun kırılmış olmasından endişe duymuştu.

Louis biraz hayret ve birazcık da korkuyla Harry'ye bakakalmıştı.

Tanrı aşkına onun buraya geleceği söylentileri vardı ama gerçek olabileceğine hiç ihtimal vermemişti.

Babasının boğazını temizlemesiyle ona döndü. Reverans yapması gerektiğini hatırlatan Bay Tomlinson biraz kızgın görünüyordu.

Louis hızla reverans yaptı ve başı hâlâ eğikken yukarı, Harry'nin yüzüne baktı.

Ve o an daha önce fark etmediği bir şey fark etti.

Özlem.

Louis'nin mavileri Harry'nin yeşillerini özlemişti.

Louis dik duruma gelip başını iki yana salladı.

Harry gibi birinden hoşlanamazdı.

Harry onun kalbini kırardı.

"Bu Louis, tek oğlum ayrıca en küçükleri." diye tanıtmaya başladı Dük.

Oysa Harry bunu çoktan biliyordu.

"Bu Félicité, ortanca kızım." dedi Louis'nin az önce konuştuğu kızı göstererek.

"Ve bir de Charlotte var, en büyükleri." diye bitirdi adam yüzünde bir gülümsemeyle.

Çocuklarıyla gurur duyduğu belliydi.

Harry, Louis'nin adını biliyordu, elbette, çünkü onlar çoktan tanışmıştı.

Ancak kimsenin bilmediği şey Harry Félicité ve Charlotte'u da biliyordu.

Harry Louis'nin en büyük kardeşi Charlotte'a Lottie diye seslendiklerini biliyordu.

Harry Louis'nin annesini bir yıl önce kaybettiğini biliyordu.

Harry her şeyi biliyordu. Çünkü bunları araştırmıştı.

Üç ay boyunca sadece Louis hakkında araştırmalar yapmış ve bununla kalmayıp Louis'yi izlemek üzerine birkaç adamını bu şehire göndermişti.

Harry sadece ona yeni olan bu garip duyguyu anlamaya çalışırken çoktan aklını kaybetmeye başlamıştı.

Ama bunları sadece Harry biliyordu.

My Last Duchess |l.s|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin