XI

1.4K 174 252
                                    

"Louis?"

"Hmm." dedi Louis dizlerinde yattığı Harry'ye kafasını kaldırıp bakarken.

Harry'nin Louis'yi ilk üzüşünden beri 1 ay geçmişti, ve şimdilik her şey iyiydi.

Ya da öyle gözüküyordu.

1 ay boyunca sadece Harry ile dışarı çıkma olayı devam etmişti. Ama Louis bunun farkında bile değildi, çünkü o Harry yanında olduğu sürece diğer şeyleri unutuyordu.

Louis tek başına dışarı çıkmaya izninin olmadığının henüz farkında değildi.

Harry elindeki gazeteden gözlerini ayırmadan "Sana haber vermedim ama bugün Fra Pandolf geliyor." dedi.

Louis hızla yerinden doğruldu, o kadar hızlıydı ki sırtı kırıldı sanmıştı ve Harry'de öyle sanmış olacak ki ellerini sırtında gezdirdi.

"Ressam olan mı?"

Harry Louis'nin bu şaşkınlığı karşısında gülümsedi. Elindeki gazeteyi koltuğun kenarına koydu. "Başka Fra Pandolf mu biliyorsun?" diye sordu gülümseyerek.

Louis dudaklarını ısırarak başını iki yana salladı.

Harry yüzünü Louis'ninkine yaklaştırdı. "Seni çizmek için geliyor."

Louis önce seslice büyük bir nefes aldı ve sonra nefesini tuttu.

Harry gülümsemesi hâlâ yüzündeyken şok olmuş olan Louis'ye bir de burnuna minik bir öpücük kondurarak kalp krizi geçirme tehlikesi yaşatmıştı.

"Harry, ben-" bir süre duraksadı. "Ne giyinmeliyim?" diye bağırdı bir süre sonra.

Harry yüzüne doğru bağrılmasının etkisiyle birkaç kere gözlerini kırpıştırdı.

"Ne?"

Louis ayağa kalkıp salonun bir köşesinden diğerine doğru yürümeye başladı. "Yani nasıl davranmalıyım, ne giyinmeliyim, o resmimi çizerken nasıl durm-"

Harry Louis'nin önüne geçip onu omuzlarından tuttu. "Başım döndü Louis, durur musun?"

Kaşlarını çattıktan sonra ekledi. "Hem neden bu kadar heyecanlandığına anlam verebilmiş değilim, altı üstü bir ressam."

Louis de Harry gibi kaşlarını çattı. "Altı üstü bir ressam değil, o çok ünlü ve çok güzel çiziyor Harry." dedi hayranlıkla.

Harry mümkünmüş gibi daha da kaşlarını çattı. Louis'nin ona bu kadar hayran olduğunu bilse çağırmazdı ancak iş işten geçmişti.

"Abartmıyor musun Louis?"

Louis gözlerini devirdi. "Üstümü giyinmeliyim." dedi ve yukarı çıktı.

Odanın bir kösesinden diğerine yürüyüp durma sırası Harry'deydi.

Henüz Fra Pandolf gelmemişti, ancak şimdiden tedirgindi.

'Tahmin etmeliydim.' diye düşündü. 'Fra Pandolf'u sevmeyen kimse yok, Louis'nin de sevdiğini düşünmeliydim.'

Sinirle kafasına vurdu.

O sırada kapı çaldı.

Hizmetlilerden biri kapıya bakmaya giderken Harry bir el işaretiyle onu durdurdu ve kadın kafasını eğip geldiği yöne doğru geri döndü.

Harry kapıyı açmadan önce derin bir nefes aldı. Bugün zorlu geçecekmiş gibi görünüyordu.

Fra Pandolf içeri girmeden önce Dük'ün karşısında hafifçe başını eğdi.

My Last Duchess |l.s|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin