X

1.5K 172 211
                                    

3 ay sonra (bismillah)

"Harry, Tanrı aşkına üzerini değiştirmeyi düşünüyor musun artık? Davetliler gelmek üzere."

Harry masaları düzenlemeye çalışan sevdiği insana kocaman bir gülümsemeyle baktı. Arkasından yaklaşıp beline sarıldı ve onu masadan uzaklaştırdı.

"Hizmetlilerin işi bu Louis, masayı senin düzenlemen gerekmiyor."

Louis bir sır verecekmiş gibi Harry'nin kulağına doğru uzandı.

"Çatal, bıçak ve kaşıkların sıralarını karıştırıyorlar."

Harry'nin kahkahası koca salonu doldurduğunda Louis kaşlarını çatarak kafasını geriye doğru götürüp onun tapılası yüzüne baktı ve bakışları yumuşadı.

İncitmeye kıyamadığı için hafifçe Harry'nin belindeki eline vurdu. "Ciddiyim, üstünü değiştir."

Harry Louis'ye ufak bir öpücük bahşedip yukarıdaki odalarına çıktı.

Louis yorgunlukla kendini yanında duran sandalyeye bıraktı.

Harry ile evlendiğinden bu yana üç ay geçmişti.

Ve bu üç ay, ona gerçekten aşık olduğunu anlamaya yetmişti.

Harry'nin de onu sevdiğini düşünüyordu, zaten o da bunu sık sık dile getiriyordu.

Evlendiklerinden beri pek dışarı çıkmamışlardı.

Sadece ara sıra evdeki eksikler için çarşıya gitmeleri gerekiyordu ve, Louis nedenini anlayamasa da, Harry hep onunla geliyordu.

Gerçi bu Louis'nin canına minnetti, Harry'den bir saniye bile olsa ayrı kalmak istediği pek söylenemezdi.

Babasıyla ve kardeşleriyle şimdiye kadar görüşmemişti ancak onlara da davetiye göndermişlerdi ve umutla gelmelerini bekliyordu, onları özlemişti. Babası ve kardeşlerine 'onlar' diye hitap ediyordu çünkü anlamıştı ki gerçek ailesi Harry'ydi.

Yüzünde hafif bir gülümseme oluştu.

Harry bu baloyu Louis'nin doğum günü için veriyordu. Ve bu balonun Harry'nin düzenlediği ilk balo olduğu gerçeği Louis'nin gözlerinin dolmasını sağlamaya yetiyordu.

Kapının önünden gelen at seslerini duyduğunda hızla ayağa kalktı ve üstündeki takımı son bir kez kontrol edip sandalyeyi masanın altına ittirdi ve kapıya doğru yürüdü.

Harry'yi kapının önünde görünce onun yanına ilerledi ve davetliler teker teker gelirken, birlikte onları selamladılar.

Harry herkesin eve girmiş olduğunu fark edip kapıyı kapatacakken küçük bir el elini tuttu ve kapıyı kapatmasını engelledi.

Louis'nin dışarıya baktığı umutsuz bakışları görünce Harry babasını ve kardeşlerini beklediğini anladı. "Hey, biraz geç kalmış olmalılar. Biz içeri geçelim, hizmetliler kapı çalarsa bakar, olur mu?" dedi yumuşakça.

Louis kafasını olumlu bir şekilde salladı ve karşısında ona sevgiyle bakan adama ufak bir gülümseme sundu.

Salonunun kapısından girecekken Harry kararsızlıkla Louis'nin kolunu kavradı.

"Louis, bana diğerlerinin yanında adımla hitap etmek yerine Dük demeni rica edecektim, sorun olmaz değil mi?"

Louis biraz anlam veremeyerek ve içinde nedenini anlayamadığı bir buruklukla "Hayır, bunu yapabilirim." dedi.

Onlar evliydi, kimse Louis'nin Harry'ye adıyla seslenmesini garipsemezdi. Ama Harry'ye göre bu onur kırıcıydı, ve çok önemli olan onurunun kırılmasına göz yumamazdı.

My Last Duchess |l.s|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin