Yorumlarınızı bekliyorum...
Multimedya: Zaman Bekçisi
Korkunun insana hükmettiği bu yalan dünyada, insan bir kukla gibi korkusunun onu götürdüğü yere gidiyordu sadece. Aynı benim gibi.
Dudakları boynumdan ayrılıp, gözleri gözlerimle buluştuğunda gözlerindeki tarif edilemeyecek kadar tuhaf bir şey gördüm. Ölüm tutkusu...
Ölüm ona göre kolaydı. Bunu zaten çok belli ediyordu. Ama kendisine verilen bu güç, neden onu bu kadar acımasız kılıyordu?
"Artık benimsin."
Elini yanağıma koyarak gülümsediğinde bir görüntü geldi geçti aklımdan. Bu, ne demek oluyordu şimdi?
"Evet, sadece anlaşma yüzünden Azrail. Ama bana hakim olabileceğini sanma sakın!"
Ona sertçe cevap verdiğimde, bu cesareti nereden bulduğumu bilmesem de elini ittirdim.
"Haydi, Ahsen'i hayata geri döndür artık."
Kemikli yüz hatları gerilerek daha çok belli olurken, ölümün getirdiği sessizliği bozup konuştu.
"Tamam."
Bir varlık, insan, veya yaratık, tek kelime ederek nasıl bu kadar etkileyici konuşabilirdi? Sanırım bu özellik de onlara verilmiş güçlerden biriydi.
"Şimdi yaşayacaklarına hazır ol. Geriye gideceğiz."
Daha konuşmama fırsat vermeden elini şıklattı. İnsanlar, arabalar, insanlar etrafımda geriye, ileriye giderken biz öylece birbirimize bakıyorduk. Ahsen'de yerden kalkarak kaldırıma doğru geriye doğru giderken bende bir gücün etkisinde kalkarak Ahsen'in tam karşısındaki kaldırıma geçtim. İşte tam o zaman zaman durduğu yerde devam etti.
"Sana iyi eğlenceler."
Azrail birden yok olduğunda yaşadığım şeylerin etkisinden bir süre ayrılamadım. İnanamıyordum. Zaten yaşadığım şeyler inanılacak türde şeyler değillerdi.
"Makbule?"
Ahsen'in sesini duyduğum zaman titreyen vücudum, ellerim, kalbim...
Sesini duyuyordum.
Arkamı dönerek ona baktığımda yola atladı ve bana doğru gelmeye başladı. Hayır, yine aynı şey gerçekleşmeyecekti değil mi?
Dudağımı kemirirken Ahsen karşıya geçti ve yanıma geldi.
"Ağlamamalıyım."
"Ağlamamalıyım."
"Ağlamamalıyım."
İçimde bu kelimeyi sayıklarken Ahsen gülümseyerek bana inci gibi dişlerini gösteriyordu.
"Hayırdır ne işin var burada?"
Sesimin titrememesine özen göstererek cevap verdim.
"Şey, bizim yaşlı bir teyze var da, onu görmeye geldim. Sen eve gidiyorsun değil mi?"
Ahsen alt dudağını arsızca ısırırken Azrail'le yaptığımız anlaşma aklıma geldi.
"Eğer seni öpecek olursa buna izin verme..."
"Tövbe!" Diyerek ağzımı kapattım hemen.
Ahsen garip garip bana bakıyordu.
"Ne oldu Makbule?"
Tatlı tatlı gülümsemeye çalışıp,
"Hiç." diyerek onu geçiştirdim. Ahsen, anladığını belli edercesine gülmeye devam etti. Birden aklına bir şey gelmiş gibi gözlerini açtı ve bana aklındaki soruları sormaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Çiçeği
Fantasy"Onu gördüğüm her gün ömrümden bir gün eksilecekti. Ama vazgeçmeyecektim. Tek bir günüm bile kalsa onu görmeye devam edecektim. Çünkü gerçek aşk bunu gerektirdi. " ... Bazen zamana ihtiyaç duyarsın, bazen de zamandan kaçmaya. Oysa o, zamanı yok etm...