Öncelikle buraya kadar geldiğiniz için teşekkürler^^
Sonra ise bu çeviri Tumblr'de "looking-for-stray-dogs" hesabından alıntıdır. Gönül isterdi ki orjinalini okuyabilelim ama, neyse belki ileride noveli alırım-şu an faqirim-İtalik olarak yazılmış olanlar direkt novelden alınma, diğerleri ise tam bir özet niteliğinde.
Çevirinin iyi olmadığını biliyorum, yabancı dilim yok çünkü:/ Bunun için üzgünüm:/ yine de elimden geldiğince iyi çevirmeye çalıştım.
Bazen parantez içinde kendi yorumlarımı ekledim. Çevirenin Notu tarzı şeyleri hiç sevmememe rağmen ben de ekledim ama cidden yorum yapma ihtiyacı duydum khkh Üzgünüm:/
Ve son olarak yazım ve imlâda hata olduysa da üzgünüm, bu konuda pek iyi değilim:/
İyi okumalar...
Novel, Akutagawa'nın Dazai ile karşılaşmasıyla başlar. Bu durumda, Akutagawa yoldaşlarını öldüren grubu öldürür ve Dazai'yi ağaç kütüğü üzerinde oturduğu yerden görür, kavgadan dolayı yaralıdır.
"Neden ben ölmek zorundayım?"
Donuk yıldızlara bakarken, fısıldadı.
Asla cevaplanmayacak bir soruydu bu, başından beri bir cevap beklemiyordu. Yine de şaşırtıcı bir şekilde sorusuna bir cevap geldi.
"Çünkü… kendi isteğinle yaşamıyorsun Akutagawa-kun."
-15,16Akutagawa şaşkınlıkla sesin geldiği yöne bakar, ancak karanlıktan dolayı gördüğü tek şey, siyah paltolu bir adamdır.
"Aslında, seni yeni üye olarak almaya geldim. Ama...yapmayacağım. Kendi özgür iradenle şiddeti kullanırsan, ne kadar acımasız olursan ol, bu senin insanlığının bir tarafıdır.
Ama başkalarına zarar vermek için programlanırsan... bu basitçe senin gibi bir canavarı çılgına çevirir."Ses gençti. Büyük olasılıkla genç birine aitti, ağaç kütüğünde oturan, siyah paltolu adamdan geliyordu.
-16Akutagawa, Dazai'nin, yoldaşlarını öldüren grubun bir parçası olduğu düşüncesinin verdiği öfkeden güç alarak, yüzleşmek için onunla mücadele ediyor:
"Beni öldürme niyetinde misin? Eğer öyleyse, o zaman bugün şehirdeki en aptal kişi sensin, Akutagawa-kun."
"Aptal olmakla bir sorunum yok!" diye gürledi Akutagawa. "Tek arzum, önümdeki adamı, bu şehrin en aptal ikinci insanı yapmak!."
Siyah paltolu adam yaklaştı. Birkaç adımda, Akutagawa’nın koluna ulaşabileceği yerdeydi.
"Gerçekten umutsuz bir aptalsın." Siyah paltolu adam kafasını salladı. "İntikam mı, istiyorsun? Bunun uğruna ölmek sorun değil mi? Öldükten sonra bu şehirde geride bıraktığın kız kardeşine ne olacak? Bunu hiç düşündün mü?"
(17)
Akutagawa şaşırıyor, çünkü bu adamın kız kardeşini tanıdığı aklına bile gelmemişti ve şimdi onun elinde olabilirdi. Ancak Rashoumon kullanarak Dazai ile savaşmaya çalıştığında, açıkça başarısız oluyor.
"Ne kadar sıkıcı."
Siyah paltolu adam hafifçe bileğini titretti ve canavar solmuş bir yaprak gibi ortadan kayboldu.