"Pişt!" Gözlerimi kırpıştırdım ve dar sokakta yürümeye devam ettim.
"Heey." Ardından histerik bir gülme sesi.
"Pişt." Sokağa girdiğimden beri birisi bana sesleniyor ve ben korkudan arkama bile dönemiyorum.
Tam o sırada kulağımın dibinde birisi adımı söyledi, çığlık attım.
"Sakin ol güzelim."
"Emre?" Gülümsedi. "Emre ödümü koparttın." Bana güldü ben de ona karşı çatık kaşlarımı yolladım.
"Gece gece bu sokaktan geçme güzelim." Omuz silktim. O vardı yanımda ne olabilirdi ki?
"Öyle omuz silkip geçme lan."
"Ya sana noluyor lan falan? Hani nerede o mirayım, ay tenli kadınım, elfida'm, Ay'ım? He nerede?" Diye sordum sinirle. O ise sadece kahkaha attı. Pis manit.
"Tik tak. Tik tak. Tik tak." Testere 9 mu çekiyoruz? "Saat 00:13 sevgili iğrenç çiftim." O ses yaklaştı. "Hadi şimdi bir oyun oynayalım" yutkundum ve Emre'ye döndüm.
Ellerimi daha sıkı tutmuştu. "Ne dersin Emre Ulaş? Annenin ölümünden tam 3 yıl sonra aynı saatte sevdiğin kadınıda kaybetmek ister misin?" Kaşlarımı çattım ve arkama dönmeye yeltendim. Emre beni engelleyip izin vermedi.
"Ne oluyor Emre?" Elini yanağıma koydu ve baş parmağıyla okşadı. "Yok bir şey güzelim." Ve ateş sesi.
Yutkunarak Emre'ye baktım. Sırtımdan akan sıvıya ve acıya aldırış etmeden Emre'ye sarıldım. Arkamdaki ses tekrar bağırdı.
"00:13. Annen gibi sevdiğin kadında gidicek Emre Bey!" Güçsüz kollarımı Emre'ye doladım. "Bırakma." Diye fısıldadım. Sevgilimin göz yaşı omzuma düştü. "Üşümüşsün neden ince giyindin ki?" Kulakları buz kesmişti. Üşüyordu. Titriyordu. Konuşmadan sadece düşecek olan beni kollarının arasında tutuyordu. Hiçbir tepki vermeyip sadece beni tutuyordu.
En son o ve ben güçsüz düşüp yere oturdu. Beni de dizlerine. Emre hala tepki vermeden sessiz sessiz göz yaşlarını döküyordu.
"Ne oldu canın mı yandı Emre? Ha oğlum?" Kısık kısık gelmeye başlamıştı sesler
"Baba git!" Emre güçsüz sesiyle sesleniyordu.
"BABA GİT! NOLUR GİT! Yalvarırım." En son dediği şeyi dizlerinde olmama rağmen ben bile zor duymuştum.
"Merak etme oğlum. İstediğimi aldım." Ve sonra boş sokakta yükselen ayak sesi.
Ellerimi Emre'nin yüzüne koydum. Hafif çıkmış sakallarını okşayarak göz yaşlarını sildim. "Ağlama." Tekrar yutkundu.
"Seni seviyorum Ay. Seni çok seviyorum. Affet beni." Ondan güç alarak hafifçe doğruldum ve ona sarıldım. Bizi ufacık kurşun ayıramazdı değil mi?
Geri çekildim ve bende fısıldadım. "Bende seni seviyorum."
~~~
YAHU YAZAR BİR RAHAT DUR!
BİR HİKAYENDE DE ÖLDÜRÜLME YARALANMA OLMASIN!ALZJAŞAMSIAŞZK HAYIR ASLA NORMAL ŞEYLER YAZMAYACAĞIM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
00:13 •Texting•
Teen FictionAnonim: Kalbinin gölgesiyim Anonim: Göz yaşlarının gölgesiyim Anonim: İçindeki küçük kız çocuğunun gölgesiyim Anonim: Hiç büyütemediğin o yanının gölgesiyim Anonim: Beni fark etme sakın :) Anonim: Güzel kızım, elfida'm Anonim: Seni seviyorum