Minik Çöpçatan

25.Bölüm

Merhabalar! Bölüm fotoğrafı paylaşımıyorum pc bozuk ama halledeceğim fotoğraf işini. Bu bölümü iki gün önce yazdim ama ancak geçirebildim tablete buna da alışacağım artik. Bölümü beğenmeniz dileğiyle. Yorumlar için çok teşekkür ederim. Çoğunuz Dolu'dan yana bakalım ne olacak? Ben daha karar veremedim. Sizi Çok seviyorum ve kocaman öpüyorum. :*

25.BÖLÜM

Dolunay bir yarım saat daha gittikten sonra arabayi organizasyon şirketinin önünde durdurdu. Mekan ve diğer tüm gerekenleri bu kadar kısa bir süre de böyle halletmek daha kolay olacaktı. Beş günde düğünü ancak organizasyon şirketiyle halledebilirlerdi. Hoş diğer türlü de organizasyon şirketiyle anlaşırdı Dolunay. Bu İstanbul'un da çok hoşuna giderdi. Arabadan inen çift el ele tutuşarak içeri adım attılar.

İçeri girdiklerin de İstanbul Dolunay'ın elini bırakıp, kendi etrafında bir kez dönüp bu muhteşem yeri İnceledi. Yanına gelip belinden Dolunay'ın ona sarılması ile tuttuğu heyecanlı nefesini bırakıverdi.

"Ne o? Çok heyecanlandın bakıyorum. " dedi Dolunay sevgilisinin yanağına ufak bir buse kondurdu.

"Burası muhteşem. Biz şimdi,beş gün sonra evleniyoruz değil mi? Ahh şaka gibi ve şuraya bakarsak harika bir düğünümüz olacak buna emin oldum şimdi." dedi sessiz tatlı bir kıkırtı çıkardı.

Onlar etrafı incelerken organizasyon şirketinin sahibi Nihan Hanım gelmişti. Böyle aşık çiftleri görmek hoşuna gidiyor, aynı zamanda onu mutlu ediyordu. En azından aşka inançsız olan kalbini, böyle aşık çiftlerle biraz daha inandırmış oluyordu böylece.

Aşkı sadece şanslı insanların bulacağına inanıyordu. Ona göre aşk sevgiye dönüşünce güzel bir ilişki olurdu yoksa tamamen kaybolup giderdi aşk. Kendisi hiç aşık olmamıştı ama aşık olduğunu sanmıştı.

Aslında ufak minicik bir aşkı vardı. Oğlu... İşte bu gerçek aşktı. Daha fazla düşüncelerin de kaybolmayı durdurdu ve önünde duran arkası dönük sarmaş dolaş çifte doğru seslendi.

"Hoş geldiniz!"

Genç çift bu hoş hanımla böylelikle tanışmış oldu. Nihan Hanım çok güzel ve bakımlı bir kadındı. Dolunay'ın onu böyle pür dikkatle dinlemesine sinir olmuştu İstanbul. Dolunay ve Nihan Hanım konuşurken İstanbul'da sessizce onları dinliyordu.

"Tamam o zaman, bir de ona bakalım." dedi Dolunay kadının dediklerini onaylayarak. Kızgınlıkla dirseğini Dolunay'ın karnına geçirmişti İstanbul. Gülerek ne var derecesine bakmıştı Dolunay kızgın gözlü güzeline.

İstanbul susmaya daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı. Kıskanıyordu sevdiği adamı. Nihan Hanım gerçekten güzeldi ve masum suratliydi. Dolunay'da yan gözle bakmamişti ama yine de tedbiri elden birakmamak lazimdi. Neyseki beş gün sonra evleniyorlardı, İstanbul'a döndüklerin de kim bilir nasıl kızlar yaklaşacakdı bu adama, her dakika da yanında olamayacakti artık.

"Aslında benim aklımda buraya uygun bir şey var. Mesela kumsalda yapsak aşkım, kumsal düğünü olsun. Tam bir yaz düğünü işte. Dolu biliyorsun ki buranin önemi bizim için büyük. Ben öyle salonda düğün istemiyorum. Ciddi bir şey olmasın, eğlenelim." dedi İstanbul düşüncelerini dile getirerek. Dolunay ağzını açmadan Nihan Hanım konuşmasına firsat vermedi ve söze girdi.

"İsterseniz bunu yapabiliriz, daha önce yapmıştık. İstanbul Hanım suradan kataloglari görebilir. "

Nihan Hanım'ın sunmuş olduğu kumsal düğününe bayilmişlardi ikiside ve hemen onayladılar. Düğünlerini yaz mevsimine uygun kumsalda yapacaklardı.