congratulations |taejin

τριάντα ένα

lauv/don't matter

klimt: selam

jimchim: selam

jimchim: nasılsın?

klimt: ben iyiyim

taehyung elini çenesinin altına yerleştirerek ekrana baktı. hem de nasıl iyiydi. o kadar iyiydi ki birazdan kendini bulduğu ilk bıçakla kesebilirdi. yine de jimin'e bir şey demesi durumunda ondan daha çok endişeleneceğini bildiğinden sessiz kaldı. parmakları klavyenin üzerine yerleştirerek yazmaya devam etti. 

klimt: sen nasılsın? 

klimt: jungkookla aranız biraz bozukmuş sanırım

jimchim: olayı bu kadar ciddi olarak kim anlattı bilmiyorum ama çikolatalı kurabiyelerini yedim diye kızıyor sadece

jimin karşı koltukta oturup sabahtan beri bir kez bile yüzüne bakmayan, bilgisayarının başında oyun oynayan jungkook'a baktı. gülümseyerek kafasını iki yana salladı. gecesine çözülmeyen hiçbir problemleri yoktu. jimin, taehyung ve seokjin'i hatırladığında iç çekerek telefonuna döndü.

klimt: ciddi misin?

jimchim: klasik biz işte :/

klimt: bir sorun var mı? biliyorsun işte, sadece bana anlatabileceğin türden?

jimchim: bir sorun olsaydı bana bunu sormanı beklemeden gelirdim taehyung

klimt: yine de 

jimchim: benimle yeterince ilgilenmediğini düşünüp vicdan azabı çekiyorsun değil mi?

klimt: biraz?

jimchim: tamam ağlamana izin vereceğim o zaman

klimt: jimin...

jimchim: ne? insanlara yetemediğini düşünüyorsun sürekli ve endişeleniyorsun

jimchim: bu kadar yorma kendini

klimt: jimin

jimchim: efendim

klimt: teşekkür ederim

jimin telefonu yanına bırakıp kafasını geriye yasladı. bu işin nereye gideceğini bilmiyordu ama sonunda iki arkadaşının da mutluluk bulmasını istiyordu. ikisi için de düşünmeden varlığını teslim edebilirdi ama böyle zamanlarda eli kolu bağlanıyordu. düşünmeyi geceye saklayarak yanındaki yastığı sıkıca kavradı ve karşı koltuğa fırlattı.

"ya!" 

jinseok: her şey yolunda mı?

klimt: elbette

klimt: ne olduğunu bile bilmiyorum, ortada bir şeyler dönüyor ve muhtemelen sen bile bilmiyorsun

klimt: bilinmezliğin ortasındayız ve sonunu da kestiremiyorum

klimt: yine de her şey oldukça yolunda evet

jinseok: taehyung sadece birkaç gün daha idare edemez misin

klimt: neyi idare edip edemeyeceğimi bile bilmiyorum seokjin

klimt: ama edebilirim

klimt: söz veriyorum yıllarca idare edebilirim sonrasında güzel şeyler olacaksa

klimt: sen de bana bunun için söz verebilir misin?

jinseok: taehyung

klimt: veremezsin.

jinseok: çünkü ben de bilmiyorum

klimt: sus, sana kızmak istiyorum 

jinseok: bana mı kızacaksın? bana? sevgiline?

klimt: sen mi sevgilimmişsin

jinseok: bu muhabbeti daha kaç kere açacağız gerçekten bilmiyorum

jinseok: sen ortada benden daha mükemmel birilerini görebiliyor musun da başkasıyla sevgili olacaksın

klimt: aptal

jinseok: bebeğim böyle söyleme

jinseok: etraftakiler sevgiline aptal dediğini duyarlarsa bu çok komik olurdu değil mi?

klimt: aptalsın

klimt: ama seni seviyorum

jinseok: BİLİYORDUM

klimt: seokjin daha kaç dakika daha kapının önünde dikilmeyi düşünüyorsun?

jinseok: ben zili çalmadım değil mi

klimt: işte bu yüzden aptal diyorum

klimt: bekle beni