ariana grande/moonlight
taehyung titreyen elleriyle kapıyı açtı. seokjin'in mesajını okuduğunda pijama takımını değiştirmeyi bile unutarak kapıya koşmuştu.
buradaydı.
seokjin elinde telefonuyla merdivenlere oturmuş, yorgun gözlerine kadar ulaşan gülümsemesi ile sevgilisine bakıyordu. ikisi de dizleri üzerine çökecek gibi hissetti.
taehyung kafasını eğerek seokjin'in yanına yürüdü ve selam bile vermeden yanına oturdu. ağzını açacak gücü bulamıyordu kendinde. yine de battaniyesinin ucunu kaldırarak kaşlarını kaldırdı ve siyah saçlıya baktı.
seokjin gülümsedi.
dakikalarca aynı battaniye içinde, konuşmayı geçmiş ve kıpırdamadan durmuşlardı. ikisi de karşı evin kapalı ışıklarını seyrediyordu. aynı yere bakmayı bile özlemişlerdi. taehyung koyu sarı saçlarından ellerini geçirdiği sırada telefonuna bildirim geldi. yavaşça telefonunu açtı.
jinseok: hey
yarım bir gülümsemeyle seokjin'e baktı, o da kafasını dizlerine yaslamış taehyung'u seyrediyordu. taehyung elini ensesine götürerek gülümsedi ve gerindi, o sırada siyah saçlının küçüğünün çok özlediği boynunu izlediğinden haberdar değildi. telefonu alarak cevap vermeyi seçti küçük olan.
klimt: hey
ikisi de bir kez daha birbirlerine baktılar bir kez daha. bu gecelik küçük bir oyun ikisini de yakmazdı.
jinseok: karşımda çok güzel bir adam oturuyor, gözlerimi ondan alamıyorum.
jinseok: ona hangi taktikle açılabilirim?
taehyung gözlerini devirse de kıkırdamasına engel olamadı.
klimt: en sevdiği yazarı sorabilirsin mesela?
seokjin elleriyle ağzını kapatarak gülümsedi, bu taktiği ilk tanıştıklarında seokjin kullanmıştı. işe de yaramıştı. kafede oturup saatlerce muhabbet etmişler, seokjin gireceği sınavı unutmuş olsa da günün sonunda taehyung'un numarasını almıştı.
sonrasında kalbini de almıştı, bu başka bir hikayeydi.
jinseok: o taktik biraz eskidi sanki, güncel bir şeyler var mı?
klimt: ona bak ve hakkında en çok neyden hoşlandıysan söyle.
bakışları buluştuğunda artık gülmüyorlardı. seokjin bir adım daha atarak aralarındaki küçük boşluğu kapattığında ikisinin de kalbi aynı anda tekledi.
seokjin battaniyesini taehyung'un etrafına iyice doladığına emin olduktan sonra duraksadı.
bakışları taehyung'un dudaklarına kaydığında soğuktan titremediklerine eminlerdi.
bir göz kırpış, bir kanat çırpış kadar kısaydı ruhlarını ve dudaklarını birbirlerine mühürlemeleri.
tanıdık hisle dolduklarında taehyung kollarını sevdiğinin ensesine doladı, seokjin de küçük olanın beline tutunduğunda battaniye omzundan kaymıştı ve işlevini yitirmişti.
bunu çok da sorun etmeyecek kadar cayır cayır yanıyordu ikisi de.
özlemin ağırlığı sol yanlarına öyle ağırlık yapmıştı ki, tüm zehirlerini birbirlerine ait dudaklardaki panzehirde bulurcasına sımsıkıya tutunmuşlardı.
nefes alamayacak gibi olduklarında çekilen taraf taehyung oldu.
alınlarını birleştirirken kesik kesik nefesler alıyorlardı. iki ayın özlemini hızlı ve kaçamak bir öpücükle ödeme fikri ikisine de mantıklı gelmişti o an için.
seokjin büyüsünün bozulmasından korkarak taehyung'a bakıyordu. sanki buharlaşıp uçuverecekti küçüğü.
saat beşe bir nefes kadar yaklaştığında seokjin battaniyeyi topladı ve elini uzatarak taehyung'u kaldırdı. anın etkisine kendisini kaptıran taehyung, büyüğü onu nasıl yönlendirirse onu yapıyordu. seokjin battaniyeyi salona bir yerlere rastgele fırlatırken taehyung ve ikisi kapının önünde kalmışlardı.
taehyung, parmak uçlarına kadar uyuşmuş halde siyah saçlıya bakıyordu. siyah saçlı ise bir süre daha küçüğe derince, ruhunu görmek ister gibi bakmış; boynundan tüy kadar bir öpücük çaldıktan sonra da kapıyı kapatmıştı. şimdi kendisi dışarıda, taehyung içeride kalmıştı.
seokjin üzerinde ceket bile olmadan kot pantolon ve tişörtle dışarıya fırladığını farkederek güldü ve "siktir," dedi yürürken. "hala çok güzel."
taehyung ise kendine geldiğinde bakıştığı kapıya sırtını yaslayarak kapı boyunca aşağı kaydı. eli dudaklarındaydı, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. gözleri kocaman açıktı ama önünü zor görüyordu. dünyası dönüyordu.
telefonundan bildirim sesi yükseldiğinde transtan çıkmış gibi silkindi ve telefonunu eline aldı. gelen mesaj onu bir süre daha şaşkın bırakacaktı.
05.02
jinseok: gözleri.jinseok: her zerresini ezbere bildiğim ve hakkındaki bütün ayrıntılardan bıkmadan hoşlandığım adamın en güzel ayrıntısı yıllardır gözleridir benim için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
congratulations |taejin
Fanfictionkim taehyung, kendisinden ayrılan sevgilisi kim seokjin'e mesajlar bırakmaya başlar.