Bu bölüm bir önce ki bölüme ilk yorum yapan halo547 e ve ilk oy veren YusufErenKupal a ithaftır umarım beğenirsiniz iyi okumalar
Not: Bu bölüm ayrıca sözüm olduğu için Kingofgolem e ithaf edilmiştir umarım beğenirsiniz keyifli okumalar
-------------------------------------------------------
Ban yüzünde ki sırıtış eşliğinde Lio'dan bakışlarını ayırarak etrafa kısa bir bakış attıktan sonra bakışlarını Ryuk'a çevirdi.
"Anlaşılan Ruhlar Aleminde sıkışıp kaldınız he, kaptan? Ve Ölümün Fatih'i olarak bilinen eleman da şu havada ki tavuk olması lazım.
Ölümün Fatih'inin uçan bir tavuk olduğunu kim bilebilirdi hahahahha! "
Ban kendi kendine Ryuk'un boynundaki siyah renkli tüyler sebebi ile dalga geçerken Ryuk'un artan öfkesine rağmen daha baskın çıkan bir duygu mevcuttu.
Korku...
Ryuk, karşısında ki adamdan bir an bile gözlerini ayıramazken yüzünde ki sırıtışı da silinmiş, oldukça ciddi bir ifadeye bürünmüştü.
"HEY! SAYIN ÖLÜMÜN TAVUĞU, ARKADAŞLARIM İLE KOVALAMACA OYNUYOR GİBİSİN..."
Ban'ın sesinin kesilmesi eşliğinde ortadan kaybolması ile birlikte Ryuk gözlerini fal taşı edası ile açarken bir anda önünde ortaya çıkan kan kırmızısı gözlerin sahibi ile birlikte Ban tekrar konuştu.
"Bende oynayabilir miyim? "
Ban, hızla sol bacağını Ryuk'un sağ çenesine savurduğu gibi Ryuk yüzüne yediği tekme ile birlikte metrelerce uçmuştu.
Ban, Ryuk'un uzaklaşması ile birlikte yere inerken tekrar yüzüne yerleşen sırıtışı eşliğinde bakışlarını yerde ki Lio'ya çevirirken sağ elini uzatarak kalkması için destek vermişti.
Lio, gördüğü görüntü eşliğinde yüzüne bir tebessüm yerleştirirken Ban'ın elini tutarak ayağa kalktıktan sonra Ban konuşmaya başladı.
"Yarattığın şu tekniği tebrik ederim, kaptan. İç yapısı muhteşem. Karanlık elementinin Hiçlik kuramına göre yapılmış ve bu kuram sayesinde içinde karanlık elementi dışında hiçbir şey kullanılamazken yanında da içinde bulunan herşey sonsuz karanlığa karışarak ortadan kayboluyor. Doğrusu beş yüz elli üçüncü ölümümden sonrasını saymayı bıraksam da yaklaşık on bin kere filan ölmüşümdür, hahahahaa... "
Ban'ın garip konuşması eşliğinde şaşkınlıktan kıpırdamadan duran Lio, duydukları ile birlikte başını sadece sallamak ile yetinmişti.
"Şimdi buradan çıkalım,Ölümün Tavuğu sandığımdan güçsüzmüş. Bende akşam piliç yeriz diyordum, hahahaha... "
Ban'ın yaptığı garip esprilerine sadece boş boş bakan Lio, bakışlarını Ryuk'un uçtuğu tarafa çevirerek kısa bir bakış attıktan sonra Merek'in bulunduğu yere doğru ilerlemeye başladı.
"Hadi Merek'i bulalım da bu yerden çıkalım, dostum. Sana anlatacak dolu dolu hikayem var. "
Lio'nun konuşması eşliğinde Ban, onun peşinden ilerlemeye başlamıştı. Arkasından ilerleyen Ban ise her zamanki gibi yüzüne yerleştirdiği sırıtışı ile birlikte ilerliyordu.
"Lio L. Nos, demin ne yaptın öyle?! "
Lio ve Ban, duydukları ses ile birlikte bakışlarını sol tarafında duran sağ kolunun bulunması gereken yerde mavi alevlerin dans ettiği Merek'e çevirmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOGİO 4
Fantasy"Eskiden sadece gezegenim de bir oraya bir buraya giderdim... şimdi tüm evrende gidip geliyorum... tanrılar ile savaşıyor... dünyaları geziyorum... uzun bir macera yaşadım ki... bence yolun daha başındayım... bu benim hikayem... Dünyalar Fatihi olar...