Gidersen arkandan güzel bir melodi çalar
Zamanla tükenmişliğin nağmesi çınlar kulaklarında
Renğârenk gürültüler kopar,
Bu şehirde yaşayan son insan ölür
Küfünü almış beyaz bir beden kokar karanlık
Kaynayan sular alev alır
Çocuklar hep çocuk kalır
Sen, gözlerimde büyürsün
Düşebilmek bu limandan gemilerine
Saadet yüklü gemilerine,
Yelkenlerini sineme aç
Alabora olsun parlament mavisi gözlerin, bihuş gün batımına
İlk sana kapılır mevsimler
İlk sende bulur teveccühü
Isırgan otu serzeniş duyar
Lambalar mahpus düşer gecene
Kısık ateşte yanan kelimeler seç,
Bir tutam dökülsün alnından saçların
Uzan sırt üstü ve güçlü bakışlarla gökyüzüne dik gözlerini:
İşte şu parlayan
Bak, güneye doğru...
İşte bir tane daha
Yaklaş,
Seferberlik başlat bu şehirde
Belki bir gemi vurur bu limana
Belki bir güvercin sesi akseder
Sen ki, gülümsersin
Bu, tüm insanlığın nabzına suikasttir
Tüm limanlara boy gösteriştir
Bütün insanlık tarihinin yükselişidir
Sen ki, elverişsiz koşullar altında,
Bir dilim elmanın,
Isıtılmış bayat bir ekmeğin,
Nüksedilmiş bir savaşın enkazından...
Her sayfası buram buram kokan parlak ciltli kitap gibisin
29.06.2019 01.28