Ağlamaklı bir gülünç yeşeriyor olur olmadık yerde
Kırmızıya çalan,
Aslında ismi turuncu olarak adlandırılmış renkler dolaşıyor etrafımızda
Oysa biz siyaha aşıktık
Batan geminin güvertesinde martılara simit atıyor kalbim
Bir plak dönüyor kendi ekseninde pervane gibi
Gül yeşerip kül oluyor
Sen gülü seviyorsun
Kül soluyor
Uzun İspanyol paçalarıyla Meksika dili konuşan tüccarlar
Apansız rüzgarlara karşı tek dertleri olsa gerek tütün yakabilmek
Nüksediyorsun beynimde
Dillerde dolaşıyorsun,
Adına şiirler, destanlar yazılıyor
Dizeler tutuşuyor dudaklarında
Dört bir yandan hudutsuzca ışık saçıyorsun
Tenha, kuytu köşelerde bir adamın gölgesine saklanmışım
Yeminli asker gibi istifli
Kokundan bir haber!
Hep bir inkar ülkesiyim sana karşı
Bir buruk geceyle uyuyor,
Sabahına ayrı bir buruklukla uyanıyorum
Uyanabilmek kafi...
Oturup iç çekmek kadar acı olsa gerek hazin bir bekleyiş
Bir hasret rüzgarı gibi bu gece koynumda
Ardına kadar açık kapılar,
Oyulmuş bir kalp,
Suda seken yassı taşlar,
Yazı tura şeklinde iki ihtimali olan bir bataklık,
Dibe çekiyorsun beni
Kurtulmak ne mümkün!
Can yeşerip gül oluyor
Sen cananı seviyorsun
Gül soluyor04 Kasım 2019 01:00