Güller çoğalıyor şu mevsimlerde
Şu mevsimde papatya kokuyor insanlar
Şu mevsim seni anıyor
Sesi titrek, yorgun, nefesi tütün kokan orta halli bir delikanlı gibi
Gün doğuyor,
Yavaşça ağırlaşıyor güneş
Şikayetsiz, hararetli bir tavır alarak gökyüzüne
Anılar biriktiriyor insan yüreğinde; acemi, ürkek, soğuk...
Düşünceler güzergahını kaybetmiyor
Yuvadan ilk uçuşuna hazırlanan kuş misali
Tiftiklenmiş tüylerden arınmış,
Heyecanlı bir o kadar da asabi...
Sen yanımda olduğun sürece hayatta kaybetme ihtimalim yok
İki hamleyle bütün oyunu kazanıyorsun
Attığın zar önem kazanmıyor
Yıkıp yok ediyorsun insanların aklındaki tabuları
Utanıyorum
Şahsıma edilen her sözden
İyi kötü senden
Bir mısradan,
Dilden,
Nitekim insanlardan...
Güzel görünümlü bahçıvanlar budamakta kalbimi
Bu kimine göre tutulmuş bir el gibi
Nitekim tutuşmuş bir kalp,
Yoklanmış bir nabız,
Kılıçtan bir çember
Dili keskin,
Yüreği ıssız, çıt çıkmaz bir sokak
Yonca filizleniyor
Aylara yıllara kukla olmuş bir bahar
Ayda yılda bir koklanmış diken
Ayı yılı bir olmuş gül,
Turnalar konsun pencerene
Uyuklayan yüzün,
Okşanan damarların,
Kışa çalan soğuk tenin
Çisil çisil pencerene yağan yağmur gökkuşağını sevdirecek sana
Turnalar konsun pencerene
Kumaş söküğü gibi ardı sıra kesilmeden adına ötüşen,
Kah gülen,
Kah ağlayan,
Koğuş ağası havası katarak pencereye dadanmış,
Kırılan kanat da olsa, kalp de
Turnalar konsun pencerene16 Kasım 2019 03.29