"...birdenbire anlar ki, yarın da böyle olacaktır, öbür gün de, diğer öteki günler de. Bu çaresiz buluş ezer onu. İşte böyle düşünce öldürür insanı. Bunlara katlanamadığından öldürür insan kendini ya da, gençse, tümceler yapar bunlarla."
***
"...iyi biliyorum ki yanılıyorum, benimsenilmesi, tanınması gerekn sınırlar vardır. Yaratursa böyle yaratur insan. Ama sevmenin sınırı yoktur ve ben her şeyi kucaklayabildikten sonra, iyi sarılmasam da ne çıkar?"
***
"Açık görüşlülükte, sevmeyi yadsımada bir tür umutsuz cesaret vardır..."
***
"Yalnızlık varsa -benim bilmediğim bir şey bu- bir cennet düşler gibi düşleyebilir insan onu."
***
"Ne zaman dünyanın derin anlamını sezer gibi olduysam, onun basitliği hep şaşırttı beni..."
***
"Büyük yüreklilik, ölüme olduğu gibi ışığa da gözlerini kırpmadan bakabilmektir."
***
"Ben kimim ve yapraklarla ışığın oyununa katılmaktan başka ne yapabilirim! İçinde sigaramın tükendiği bu ışın, bu tatlılık, havada soluk alan bu sessiz tutku olmak. Kendime erişmeye çalıştım mı, bu ışığın ta dibine erişebiliyorum. Dünyanın gizini veren bu hoş tadı anlamaya, duymaya çalıştım mı, evrenin dibinde kendi kendimi buluyorum. Kendi kendimi, yani beni dekordan kurtaran bu en son noktasına varmış coşkunluğu."
***
"Sanatta ya her şey bir arada gelir, ya da hiçbir şey gelmez; alevsiz ışık yoktur. Stendhal bir gün: Ama benim ruhum alevlenmedi mi acı çeken bir ateştir, diye haykırmıştı..."
***
"Kendimi vererek seviyorsam, yalnız aşk bizi kendimize getirdiğne göre, en sonunda kendimdim."
***
"Ölmektense başkalarına yük olmanın daha iyi olduğu düşüncesindeydi, ancak tek bir şeyi kanıtlayabilirdi bu: şimdiye değin kimseye yük olmadığını."
***
Eserinde de dediği gibi, yarının da, öteki günün de aynılığına katlanamayıp, tümceler yapmıştır genç düşünür... Henüz yirmi iki yaşındayken denemelerini, düşüncelerini bu tümcelere dökmüş, "tüm yaşa bağlı olgunluk" kalıplarını yıkıp geçmiştir bence. İçindeki her aforizmanın altını içip, üzerlerine düşünerek zaman harcayabileceğiniz bir kitap. Gözümde en erken olgunlaşmış ve düşüncelerini ustalıkla yazıya dökebilmiş "en genç ama olgun" yazar konumunda. "En genç ama yaşlı" gibi. Yirmi iki yaşında, deyip geçemeyeceksiniz. Tavsiye ettim bile!
-kedipijamalikiz
