Muhteşem Gatsby (Scott Fitzgerald)

223 13 0
                                    

"...'Buraya gelin çabuk!' diye seslendi pencerenin önünde dikilen Daisy... Yağış devam ediyordu, ama hava batı yönünden açmaya başlamış, denizin üstündeki bulutlar pembe ve altın sarısı köpük yığınlarına dönüşmüşlerdi.

'Şuraya bakar mısın,' dedi fısıltıyla Daisy, 'O pembe bulutlardan birini yakalayıp seni içine koymak ve gezdirmek isterdim.' diye devam etti, bir dakika sonra."

***

"Daisy'nin aydınlık yüzü kendisininkine yaklaşırken, kalbi delicesine çarpıyordu. Onu öpüp de o tarifsiz düşlerini onun fani nefesine teslim ettikten sonra, zihnindekiler bir daha asla, Tanrı'nın zihnindekiler gibi coşup oynamayacaktı. Bir diyapazonun bir yıldıza vuran sesini dinleyerek bu düşüncelerle bir an bekledi. Sonra onu öptü. Dudakları kavuştuğu anda, kız onun için bir çiçek gibi açmış ve yaradılış tamamlanmıştı."

***

"...uzun uzun geçmişten anlattı, galiba yitirdiği bir şeyi, belki de Daisy'i sevme uğruna harcadığı bir yanını kurtarmaya savaşıyordu. O zamandan beri hayatı düzensiz, öyle karman çormandı, ama belirli bir başlangıç noktasına dönebilse, ordan kalkarak her şeyi yavaş yavaş yaşayabilse, yitirdiği şeyin ne olduğunu kavrayabilecekti..."

***

"Başını kaldırıp ürkütücü yapraklar arasından bildiğinden farklı, yabancı bir gökyüzüne bakıp, bir gülün aslında ne kadar korkunç olabileceğini, gün ışığının özene bezene büyütülmüş çimenlere nasıl da çiğ vurduğunu görünce baştan aşağı titremiştir heralde. Yrni bir dünyaydı bu, gerçekliğini yitirmiş maddeler dünyası; rastgele oradan oraya sürükleniyordu... Tıpkı boz bulanık ağaçların arasından kendisine yaklaşan külleşmiş kaçık gibi."

***

"Çok genç ve toy çağımda babamın verdiği bir öğüt aklımdan hiç çıkmadı. 'İçinden ne zaman birini eleştirmek gelse,' demişti, 'bu dünyada herkesin senin sahip olduğun üstünlüklerle doğmadığını anımsa, yeter.' "

***

"...ayrıldığımda kendimi yapayalnız, tam anlamıyla terkedilmiş hissettim ve hemen hasta bakıcıya kız mı erkek mi, diye sordum. Kız olduğunu söyleyince başımı çevirdim ve ağladım. 'Pekala' dedim, 'kız olduğuna memnunum. Umarım aptalın teki olur: Bu dünyada bir kızın başına gelebilecek en iyi şey; güzeller güzeli bir budala olmaktır!"

***

Açık konuşmalıyım ki, aklımın bir köşesinde ''bir ara okuyacaklarım'" listesindeydi uzunca bir süre. Sonra filmini ve  filmde Gatsby'i canlandıran Leonardo DiCaprio'yu gördüm. *kalbim hızlandı.*  Filmi izledikten sonra soyut kitap rafımda kitabın parlaması misali, içimi hemen okumak isteği doldurdu. Klasikleri severim, ve size hoş klasiklerden bir tane önermek istedim: Muhteşem Gatsby.

Kitabı kocaman yıldızlarla öneriyorum, okumanıza değer buluyorum. Kitabın bir çok yayınevinden basımı var, alırken genelde tercih ettiğiniz ve dilini, üslubunu sevdiğiniz yayınevinden okumanızı tavsiye ederim. Ben orjinal dilinde okumuştum ve sizler için beğendiğim kısımların düzgünce Türkçe'ye çevrilmiş hallerini ekledim. Hatta ingilizceniz çok iyi seviyedeyse, siz de benim tercih ettiğim gibi hiç yayınevlerine bulaşmadan, direkt cümlelerle aktarılma yapılmadan da okuyabilirsiniz -ki bu en iyisi.

Diyeceklerim bu kadar. İlgilenen varsa, yazdıklarımı takip eden, dikkate alan, bu onlar için güzel bir öneri. Görüşmek üzere, ben kahvemi içip Iyeoka dinleyeceğim. *öptü kocaman*

-kedipijamalikiz

Kahveli SayfalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin