10.bölüm

5.5K 442 332
                                    

Vedat'tan

Aydan'la balayına çıktığımızdan beri üç gün geçmesine rağmen aşılmaz duvarlar vardı aramızda. Yaşadıklarından dolayı incitmek istemedikçe sanırım bir yerde hata yapmıştım. Çünkü Aydan çok durgundu ilk günden beri.

Ona sarılıp uyumak, sabah o güzel yüzünü izlemek yetiyordu bana. Tabi ki karımı deli gibi istiyordum ama onun yaralarını hatırlatmaktan da çok korkuyordum. Benimle yeni bir başlangıç yapmıştı evet, birbirimize aşıktık evet...Ama bunun yetmemesinden ve onu incitmekten bu kadar korkarken yaklaşamıyordum. Kokusuyla yetiniyordum.

Ama aramıza giren anlamsız soğukluk canımı sıkmaya başlamıştı. Kimsenin girmemesi,  sadece bize özel olması için bir kaç saatlik ayarladığım kapalı havuzun kenarında kulağında kulaklıkla müzik dinlerken gözlerini kapayıp başını arkaya yatırmıştı. Ben de dakikalardır onu izliyordum. Bir şey yapmalıydım. Bir şey yapmalı ve bu soğuk duvarı bir an önce yıkmalıydım ama ne...

Ani gelen bir fikirle ayağa kalkıp aniden kucakladım karımı. Olayın şokuyla ufak bir çığlık atarak kollarını boynuma dolayınca dudağım kıvrıldı. Aydan ise kaşlarını çatmış öfkeyle bakıyordu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!!"

"Karımla beraber yüzmek istiyorum sadece."

Sırıtarak havuza yaklaşınca çırpınmaya başladı. "Vedat hayır! Sakın aklından bile geçirme! Ved..."

Devamını getiremeden suyun içindeydik. Ama suyun içinde de yüzeye çıktığımızda da hala kollarımdan bırakmamıştım. Beline sardığım kollarımla aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdim.

"Delirdin mi sen?"

"Delirdim evet. Çünkü karım benimle hiç ilgilenmiyor."

Alaycı bir ifadeyle kıvrıldı dudağı. "Neden acaba?"

"Ben de onu merak ediyorum. Acaba kollarımdaki bu güzel kadını üzecek bir şey mi yaptım farkında olmadan?"

"Kim bilir..."

Elimi yanağına götürüp yavaşça okşarken gözlerimi bir saniye gözlerinden ayırmadım. "Seni incitmemek için elimden geleni yapıyorum ama sanırım eksik kalıyor."

"Belki de fazla geliyordur?"

Kaşlarım kendiliğinden çatıldı. "O ne demek şimdi?"

"Bazen iyi bir şey yapalım derken abartırız ya hani...Belki seninki de öyle bir şeydir?"

Tek kaşım havada dediğini düşündüm. "Abartıyorum yani? Yahu sevdiğim kadına dokunmaya bile korkuyorum canını yakmaktan korktuğum için. Günlerdir sen kollarımdayken kendimi tutmaya çalışmaktan gebericem."

"İşte bundan bahsediyorum. Ben senin aklından geçenleri aylardır düşünmüyor muyum sanıyorsun?? Daha evlenme teklif ettiğin ilk andan beri düşünüyorum. Yapabilir miyim diye defalarca sordum kendime. Ama sonra bir şeyi farkettim. Sen beni öptüğünde bile fazlasını istediğimi gördüm. Ama senin tek yaptığın bu şekilde davranarak beni geçmişten korumaya çalışırken daha çok hatırlatarak kötü hissettirmek!"

Şaşkındım...Tam anlamıyla şoka girmiş gibiydim. Bir insan nasıl iyi birşey yapayım derken herşeyi bu kadar boktan hale getirebilirdi ki?? Bu kesinlikle bana özgü bir salaklık olmalıydı.

Aydan karşımda hala bir şeyler anlatıyordu ama hiç birini duymuyordum o an. Kıpırdayan dudaklarına gitmişti aklım. Çaktırmadan etrafa bakındım. Kimse gelemezdi biz çıkmadan çünkü kilitlemiştim. Yine de emin olmak için bakındıktan sonra hala bana çemkirmeye devam eden karımın dudaklarına bastırdım dudaklarımı.

Veliahtlar (Bsk-2)-TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin