Arslan'dan
Uyandığımda Begüm yanımda değildi. Her halde Furkan'ın yanındadır diyerek kalktım. Kısa bir duş alıp giyindikten sonra Furkan'ın odasına gittim ama Begüm orda değildi. Furkan'sa uyuyodu.
Aşağıya indiğimde dış kapı açılıp içeri Begüm'ün girmesiyle kaşlarım çatıldı.
"Bir yere mi gitmiştin?"
"Evet. Depoya uğradım biraz. Çok erken kalkınca duramadım evde."
"Furkan?"
"Beş gibi uyandığında biraz oynadık oğlumla. 7 gibi tekrar uykuya dalınca ben de hazırlanıp çıktım. Hayırdır?"
"Evdesindir diye düşündüm ama dışardan geldiğini görünce merak ettim."
Yanıma gelip dudağıma ufak bir öpücük bırakması kafamı dağıtmaya yetmişti.
"Bana bir şey olmaz bebeğim. Merak etme... Hem biraz adam patakladım sadece."
"Rafet itiyle konuştun mu?"
"Yok konuşmak yerine daha yakın temasa geçmeyi tercih ettim ben. Bir kaç imza işi işte bilirsin."
Göz kırpınca sırıttım. "Fazla derin çalışmasaydın. O bize lazım..."
"Henüz yaşıyor eğer merak ettiğin buysa."
Yanına gidip kolumu beline doladım. "Benden sakladıklarını ne zaman öğreneceğim peki?"
"Bir kaç gün izin ver bana. Emin olduktan sonra sana da anlatırım."
Bana neden anlatmadığını çözemesem de artık bu konuda tartışma yaşamak istemediğim için sessiz kalmayı tercih ettim. Her ne kadar bana aşık olsa da, aile kurmuş olsak da yıllardır tek başına hayatla mücadele etmeye alışmış bir kadını en fazla bu kadar değiştirebilmiştim. Bazı şeyleri yalnız başına halletmeye alışmıştı ve bu alışkanlığı kırmayı başaramıyordum.
Ben de bu tatsız durumu kafama takmak yerine dudaklarına uzandım. "Sabahları seni yanımda görememekten nefret ediyorum."
Tam öpecekken merdivende ayak sesi duyunca kafamı çevirdim. Leyla hanım aşağıya iniyordu.
"Günaydın Leyla hanım."
"Günaydın Begüm hanım. Günaydın Arslan bey."
"Furkan uyuyor mu?"
"Evet siz çıktığınızdan beri uyuyor ama yine de iki kere kontrol ettim."
"Ben bir duş alayım sonra beraber kahvaltı yaparız."
Begüm uzaklaşırken Leyla hanım da mutfağa gitti. Hazır Furkan da uyurken belki karıma duşta eşlik edebilirdim.
Yukarı çıktığımda camdan olan banyonun kapısından üzerini çıkartmasını izledim. Sonra duşa girip suyu açtı. Tam duş başlığının altında yıkanmaya başladığında beni farkederek sırıttı. "Hayırdır bebeğim. Ciğerci kedisi gibi neyi bekliyorsun orda?"
"Ciğere saldırmak için fırsat kolluyorum diyelim."
Kahkaha attı. Keyfi yerindeydi...Hem de Furkan olayına rağmen. Neler vardı bu kadının kafasında?
"Bana katılmak için can atıyorsun değil mi?"
Yanına yaklaşıp üzerimi çıkartmaya başladım. "Hem de fazlasıyla. Ulan nasıl yaktıysan beni, sönmüyorum anasını satayım!!"
"E burası yeterince geniş. Beraber yanabiliriz."
Hassiktir...Tamam ben de fena halde karımı istiyordum ve hatta buraya o yüzden gelmiştim ama reddedileceğimden neredeyse emindim. Çünkü Furkan'la ilgili konu netleşene kadar ortalığı dağıtacağını düşünüyordum. Ona dokunmama izin vermezdi ki Begüm böyle bir durumda. 'Sırası değil Demirhan siktir git!' derdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veliahtlar (Bsk-2)-TAMAMLANDI-
General FictionBen sokak kızıyım adlı hikayemin devamı olacaktır... Anne-Baba olmayı daha öğrenemeden boşluğa yuvarlanan veliahtlarımız eskisinden daha tehlikeli şekilde sahalara geri dönüyor... ** "Ben esersem mevsimler değişir bebeğim öğrenemedin mi hala?"