Keyifli okumalar...
Begüm'den
Planım tıkır tıkır işlemişti. Nilay artık elimizdeydi. Ve onu kolay kolay salmayacaktım bu sefer. Oğluna er ya da geç kavuşacaktı ama bir süre özlemesi hem onun kıymetini daha iyi anlamasını, hem de bir daha böyle hatlar yapmamasını sağlaycaktı.
Arslan'la eve gittiğimizde annem elinde terlikle karşımıza çıktı. Ve ben daha ne olduğunu anlamadan Arslan'a rastgele indirmeye başladı. Engellemeye çalışsa da terlikten nasibini alan kocamın o hali gerçekten komikti. Ben gülerken bana çıkıştı.
"Güleceğine yardım etsene!"
Kıyamadım girdim araya. "Anne dur sakin ol. Ne yapıyorsun?"
"Seni aldatmadı mı kızım bu adam. Niye getirdin bunu eve! Bak ben avukatı falan ayarladım. Anında açarız davayı ilk celsede hallederiz."
"Ne davası? Ne aldatması? Begüm neler oluyor?"
Sevimli olmaya çalışarak gülümsedim. "Oyunu biraz abartmış olabilirim."
"Oyun?"
Annem ikimize de ters ters bakarken elindeki terliğe bakarak bir iki adım geri gittim. "Her şey oyundu anne. Yani şey...Arslan beni aldatmadı."
"Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz!!!"
Bu kez terliği bana doğru fırlatınca tam koluma denk getirdi. "Ya konuyu anlatınca hak vereceksin. Yükselme hemen bu kadar anne."
"Ulan sen evden çıktığından beri ne kadar tanıdık varsa arayıp en iyi boşanma avukatını buldum. Bana bak ikiniz istemeden bile boşatır bu avukat sizi ona göre adam gibi anlatın!!"
Arslan'la birbirimize baktık. Gözleri büyümüş bana şaşkınca bakıyordu. "Yemin ederim anasına bak kızını al sözünün hayattaki karşılığısınız!"
Kıkırdadım dayanamayıp. "Şikayetin varsa avukat hazırmış bebeğim."
Kaşları çatıldı bu kez. "O avukatı çıktığı deliğe sokturma bana baş belası!"
Annemin bağırmasıyla konuşmamız devam edemedi haliyle.
"Anlatıyor musunuz artık!!"
"Babamla Selim babayı da çağıralım anlatırız. Ama başka kimse bilmemeli."
"Şimdilik..." diyerek tamamladı Arslan.
"İyi...Siz ararken ben de Furkan'la ilgileneyim."
Annem merdivenleri çıkarken ikimiz de derin nefes aldık.
"Sniper gibi kadın valla. Hiç bir yeri es geçmedi!"
"Eh kimin annesi?"
"Aşkından geberdiğim kadının..."
Uzanıp dudaklarımızı birleştirdim. Arslan da belimden kavrayıp öpüşü derinleştirecekti ki öksürük sesiyle ayrılmak zorunda kaldık.
"Begüm hanım, Arslan bey...Siz evde yokken Selim bey geldi. Furkan uyuduğu için görmesine müsaade etmedim. Yalnız kötü bir niyetim yoktu. Bunu önce benden duyun istedim."
"Babama torununu göstermediniz ve hayattasınız?"
"Biraz kızdı tabi ama..."
"Leyla abla valla Selim babanın torununu görmesini engellemek büyük cesaret. Ve takdir ettim. Aynen devam."
"Bebeğim kadını gaza getirip de azraille randevuya yollama istersen."
"Kadının fendi erkeği yendi kocacığım. Selim baba da daha benimle ilk tanıştığı gün yenildi unuttun mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veliahtlar (Bsk-2)-TAMAMLANDI-
General FictionBen sokak kızıyım adlı hikayemin devamı olacaktır... Anne-Baba olmayı daha öğrenemeden boşluğa yuvarlanan veliahtlarımız eskisinden daha tehlikeli şekilde sahalara geri dönüyor... ** "Ben esersem mevsimler değişir bebeğim öğrenemedin mi hala?"