Begüm'den
Kendimi açık olan boydan pencerenin dışına attım hemen. Kapı açılıp içeri Tolga girdiğinde ardından Sibel de girdi.
"Burda yok..."
"Lavaboya gideceğini söylemişti dedim ya."
"Kızım onun adı Begüm. Söylediği her sözün altından bir şey çıkabilir."
"Buraya gelmemiş işte."
"Bir şeyden şüphelendi mi?"
"Sanmıyorum. Yani dikkatimi çeken bir hareketi olmadı."
"Bilmiyorum. Buraya gelmesi hiç normal gelmiyor. Çocuğu gördü mü?"
"Geldiğinde hemen uyku saatini bahane edip buraya getirdim. O zamandan beri de uyuyor zaten."
"İyi...Salona indiğimizde sakın panik yapma. Begüm zeki bir kadın. Şüphelenirse biteriz."
"Daha ne yapayım Tolga? Her dediğini yaptım. Sırf bebeğim için...Eğer orda kalsaydım öldüreceklerdi ama böylesi de çok kolay değil. Belki de ölmeliydim!"
"Kes sesini! Seni yanıma aldım. Bebeğini kendi bebeğim diye gösterdim. Nankörlük etme."
"Böylesi daha mı iyi sanıyorsun? Oğlum..."
"Kes sesini!" Tolga kapıdan dışarıyı kontrol edip geri döndü Sibel'in yanına. "Sakın! Bir daha oğlum kelimesini kullanmayacaksın. Özellikle de Begüm bu evdeyken!"
Sonra da çıkıp gitti Tolga. Sibel yalnız kalınca sessizce ağladı. Oğlunun yanağını elinin tersiyle hafifçe okşayarak göz yaşlarını sildi ve çıktı odadan. Begüm de bir kaç dakika sonra uzaklaştıklarından emin olunca çıktı odadan. Salona geldiğinde Tolga büyük bir oyunculukla gülümsedi. "Seni bu evde görmek ne kadar güzel Begüm. Hoş geldin.. "
"Hoşbulduk Tolga. Sibel'e gelmiştim öyle. Senin baban olacak şerefsizin işlerini yönettiğini sanıyordum. Neden evdesin bu saatte?"
"Sibel senin burda olduğunu söyleyince gelmek istedim. Malum sen koskoca Begüm Karaman'sın. Buraya gelmen şaşırtıcı."
"Demirhan...Begüm Demirhan!"
"Aa pardon alışamadım hala şerefsiz dediğin babamın soyadını taşımana."
"O soyad sadece babama ya da sana ait değil Promosyon boy Demirhan. Neyse... Gitsem iyi olacak. Yoksa senin için hiç hoş şeyler olmayacak."
Evden çıkıp ardıma bakmadan arabama atladım ve annemlerin evinin yolunu tuttum. Yolda Arslan'ı aradım.
"Efendim atarlı wolverine."
"Arslan bir işler döndüğünden artık eminim. Sen bir şey bulabildin mi?"
"Sibel memleketi Mardin'de bir ağaya kuma olarak satılmış babası tarafından. Anladığım kadarıyla kızın bir de sevdiği varmış ama kimse gözünün yaşına bakmamış. Bir de sık sık kaynanasından, satıldığı adamdan ve onun nikahlı karısından dayak yemiş. Sonra kız hamile kalmış. Herkes erkek beklerken doktor kız olacağını söyleyince kızı kapının önüne koymuşlar. O da İstanbul'a kaçmış ve tesadüfen Tolga çıkmış karşısına ve sahip çıkmış Sibel'e."
"Belki de çocuğun erkek olduğunu bu yüzden saklıyorlar. Bebeğin babası bulur da çocuğu alır diye."
"Olabilir. Benim de aklıma ilk gelen o oldu."
"Desene sırf erkek çocuk için kızın hayatını sikmişler"
Sinirlerim iyice bozulmuştu. Düşüncelerimin arasında arabanın içinde Arslan'ın sesi yankılandı tekrar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veliahtlar (Bsk-2)-TAMAMLANDI-
General FictionBen sokak kızıyım adlı hikayemin devamı olacaktır... Anne-Baba olmayı daha öğrenemeden boşluğa yuvarlanan veliahtlarımız eskisinden daha tehlikeli şekilde sahalara geri dönüyor... ** "Ben esersem mevsimler değişir bebeğim öğrenemedin mi hala?"