♥ TOZ PEMBE ♥

Meteor Jack

Medyada Jack var :)

Ne demek -Seni özledim- diyen beynime inat kalbim haykırıyordu. Ahh hadi ama Sultan bu kadar kolay tav olma. Sessizce Miraç'a dönüp yüzüne baktım. Sırasından kalkarak yavaşça yanıma yaklaştı.

"Sultan, ben seni çok özledim." Gözleri, neden böyle bakıyordu ki. Hadi ama Miraç. Bu kadar duygusallık ikimize de fazla gelir.

"Ah ben de seni çok özledim Miraç" diyerek omzuna vurdum. Ben de seni mi özledim. Şaka mısın sen Sultan. Ben de seni özledim ne.

"Yani hepinizi özledim. Seni, Aras'ı, Ece'yi, Bora'yı.."ben daha saymaya devam edecektim Miraç beni durdurmasa. Yaptım bir eşeklik kurtarmak için yedi ceddimi sayardım.

"Sultan.." Miraç, tam ağzını açmıştı ki çalan telefonuma denize düşmüş misali sarıldım.

"Jack, bir dakika" diyerek Miraç'a telefonu gösterip sınıftan çıktım.

Melek ve Ece'nin yanına gitmek için bahçeye çıktım. Nerede bu kızlar. Aras'ın elinde gitarı ile bahçede oturduğunu görünce yanına gitmek istedim. Ama bir şey söylemesinden korktuğum için pek cesaret edemiyordum. Sonra Aras'a sessizce yaklaşan Melek'i görünce uzaktan izlemeye karar verdim. Konuşmalrından Aras'ın sinirlenmeye başladığı belli oluyordu.

"Ya kızım sen bela mısın? Bi git başımdan" diyen Aras, sinirden saçlarını karıştırmaya başlamıştı.

"Ya bir kere deneyeceğim ne var bunda. Hem ben çok güzel gitar çalarım aşık olursun" diyerek gülümseyen Melek, Aras'ın elinden zorla gitarı almaya çalıştı.

"Sana aşık olacağıma gider..gider.."

"Bana değil gitar çalışıma aşık olacaksın. Ama çok istersen bana da aşık olabilirsin" diyen Melek, Aras'a dil çıkarıp gitarı zorla elinden kaptı.

"Şu gitarı bana ver" diye Melek'in peşinden koşan Aras'ı durdurmak için harekete geçip geçmemeyi düşünüyordum.

"Bana gitarımı ver çekik" diye bağırınca Melek birden durdu ve Aras'ın gitarını Aras'a fırlattı.

"Ben ne dedim be şimdi?" diye şaşıran Aras'a arkasından sessizce yaklaşıp elimiz omzuna koydum.

"Melek, kendisine çekik denmesinden pek hoşlanmıyor. Amerika'da onunla bu konuda çok alay etmişlerdi." diyerek Aras'ın yanından uzaklaştım.

Melek, bahçedeki kamelya da oturmuş sessizce ağlıyordu.

"Şu an Aras'tan daha önemli bir konu var Melek. " diyerek dikkatini çekmeye çalıştım. Jack'le yaptığım telefon konuşmasını ve Miraç'la yaptığımız konuşmayı anlattım. Ama ana konumuz Jack olduğu için Miraç olayına pek takılmamıştı.

"Nerede, ne zaman, nereye .. Ya konuşsana Sultan" diye bağıran Melek'e elimle susmasını işaret ettim.

"Yarın sabah 10'da burada olacak. Bizi çok özlemiş. Biz okuldayız diye direkt okula gelecek. Melek, biz bittik" diyen Sultan, Melek'e sarıldı. Arkalarından onlara sarılan 3. bir kişi ile kızlar şaşkına dönse de bu kişinin Ece olduğunu anlamaları uzun sürmedi. Kızlardan bütün olanı dinleyen Ece, aklına gelen harika fikirle yerinde zıplamaya başladı.

Kızlar yemeklerini yeyip direk odalarına çımışlardı. Konuşmaları gerek çok önemli bir mesele vardı.

"Sultan, bence Ece'nin dedikleri çok mantıklı. Hem Jack'te yardım etmeyi kabul eder."

"Melek, bilmiyorum bu biraz fazla değil mi? Hem Jack bunu abartırsa ne olacak?"

"Jack mi? Güldürme beni. Jack benim 15 yıldır arkadaşım ve emin ol ne istersek yapar. Abart dersen abartın kabart dersen kabartır."

"Bu çocuk ne! Kabartma tozu mu?" diyerek gülmeye başlayan Sultan, yarın günün sakin geçemesi için dua ederek uyumaya çalıştı.

"Sultan,biraz konuşabilir miyiz?" diye sabahtan beri milyonuncu kez soran Miraç'a bu sefer ne bahane uyduracağımı düşünüyordum.

"Sultan, büyük bir sorunumuz var" diye sınıfa dalan Melek'e kurtarıcım gözüyle baktım. Az çok sorunun ne olduğunu tahmin ediyordum. Kolumdaki saaate bakıp saatin on olduğunu görünce yerimden fırladım.

Bahçeye inince koşarak bana sarılan çocuğu görmemle ağzımdan koca bir "Jack yavaş" çıktı. Birden etrafımız kalabalıklaşmaya başlamıştı. Jack beni döndürmeye başlayınca düşmemek için O'na daha sıkı sarıldım. Jack'in omzundan Miraç'ı ve Aras'ı görebiliyordum. Yanlarında Ece vardı ve onlara bir şeyler söylüyordu. Surat ifadelerine bakılırsa bu hiç hoşlarına giden bir şey değildi.

"Kardındeşen Jack dediniz çocuk meteor çıktı Aras bey."