☆
Bölüm şarkısı - Safistya söylediğim yerde açarsanız daha iyi anlarsınız.
Merhaba arkadaşlar bu benim wattpad 'de yazdığım ilk hikaye umarım beğenirsiniz. Biraz acemi bir yazı oldu. İyi okumalar😊.
...........................................................
"Babaaa kahvaltı hazır " dedim 2. Kez hala uyanmamış mıydı?
Domates suyu olan elimi yıkayıp okul eteğime ters düz yaparak sildim odasına gitmeden uyanmayacaktı herhalde kahvaltıya da bana yıkmıştı son iki gündür olduğu gibi. Normalde beraber hazırlardık neredeyse 5 - 6 yıldır böyleydi.
Ev işleri yapmaktan nefret etsemde evde ikimizden başkası yaşamadığı için ve 45 'ine merdiven dayayan adama da ev işi yaptıramayacağım için elimden geleni yapıyodum . Kısa koridordan babamın odasına doğru yavaş adımlarla geçerken babamın sesini duydum .
"Ben seninle göndersem bile o gitmez anlamıyor musun?"
Evde kimse olmadığına göre telefonla konuşuyordu. Kiminle konuştuğunu merak etsemde ses çıkarmadan mutfağa doğru ilerledim.
Babam onu dinlediğimi görürse pek hoşlanmazdı. Söylemek istese söylerdi biliyordum. Bu yüzden umursamayıp ahsap sandalyeye oturdum.
Çok değil bir iki dakika kadar sonra babam geldi mutfağa. Oldukça gergin olsa da gülümseyip masadaki yerine oturdu.
"Geldim kızım" diyip tabağını kahvaltılıklarla doldurmaya başladı.
Ben de tabağıma sevdiğim kahvaltılıklardan koyup onun gibi yemeye başladım."Sen okula geç kalmadın mı?" Dediği 'nde ağzımdaki peyniri yutup
" Son hafta olduğu için hocalar gelmiyor. Biraz geç gitsem birşey olmaz." Dediğimde anlayışla kafasını salladı. Sonra yemek yemeyi bırakıp"Eeee ne geliyor?"
Karneden bahsettiğini çocuk bile anlardı. Ağzımdakilerle öksürük krizine girerken uzanıp sırtıma vurdu birkaç kere. Derslerim asla harika olmamıştı yani asla şu annelerin babaların başarısıyla övündüğü çocuklardan olamamıştım.
Gerçi annem yoktu ya...neyse!
Babamın yarıladığı çay bardağını o elini sırtımdan indirirken elime alıp sırıtarak konuştum.
"Ben çayını tazeliyim babacığım"
Eteğimi düzeltip sandalyeden kalktım. Babam bana benim sinsiliklerimi anlamışcasına bakarken çayını tazeleyip önüne koydum.
Çayına iki tane küp şekeri atarken
"Belge alabilseydin bari" dedi.
Aslında notumdan bahsetmiyordu. Teşekküre notum yetse de 10. Sınıfın 2. Döneminde yediğim disiplin suçu yüzünden lise sona kadar belge vermiyorlardı.
Anlayacağınız disiplin kurulu benim üstüme oynamışlardı.
Anlamadığımsa 50 tane hoca vardı-ciddi anlamda 50 kadar hoca vardı- hepsinde benim kötülüğümü
istemişlerdi herhalde. O kadar da saygılı bir öğrenciydim oysa ki(!)İçimden onlara bildiğim bütün bedduaları posta aracılığıyla gönderip benden cevap bekleyen babama döndüm.
"O disiplin suçunu yemeseydim belge alıyordum baba o kadar gerizekalı değilim." Dedim somurtarak.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABAN MERSİNİ
Novela JuvenilNot: Hikaye devam ediyor! ' Aynı kayan yıldızdan kaç farklı insan dilek tutabilir...' Gülüşü Yıldızlardan Bile Güzeldi... O...kayan yıldızlar gibiydi. Herkesin sahip olmak istediği fakat kimsenin farkında olmadan kayıp giden bir kayan yıldız... Ki...