VI

146 0 0
                                    



Yaklaşık yarım saat oturdu konuşmadan kalabalığın içinde, ardından avuçlarının içinde bardağı, kalkıp dedi ki; "Hayata!"

Herkes kalktı ve Sarp'a katıldı;
Neşeye!
Şerefe!
Aşk'a!
...

Herkes bir şey söyledikten sonra kadehlerini yudumluyordu, Sarp ise yeni şişeyi eline almış, açıp tekrar kadehini doldurmaya çalışıyordu. Sezer o sırada yanına yaklaştı ve elinden aldı şişeyi;

"Ben doldururum abi sen bırak."

Sarp: "Ben hallederim, dur." Dedi hala şişeyi açmaya çalışırken.

Sezer: "Abi dur daha, kıracaksın en son."

Sarp: "Sezer!" Diye bağırdığında herkes sustu ve ikisine bakmaya başladı.

Ardından Berk kafasını yaptığı boş araba muhabbetinden kaldırıp Sezer'e doğru seslendi.

"Oğlum sen neden adamın elinden şişeyi almaya çalışıyorsun ki?" Derken Sezer'e bakışlarıyla "Nedenini biliyorum da, idare et." Dermişcesineydi. Sarp sarhoş olmasına rağmen olan biteni anlıyordu. Bunun için ardına dönüp balkona çıktı. Sezer elinde şişeyle geldi.

"Al abi, bardağı sevmezsin sen."

Sarp: "Kusura bakma Sezer. Bazen fazla tepki veriyorum."

Sezer: "Tepki ver yeter, nasıl olduğunun önemi yok." Derken şişeyi Sarp'a teslim etti. Sarp yudum almadan;

"Bir yudum daha alırsam kusarım."

Sezer: "Bana doğru kusabilirsin abi sorun yok."

Sarp: "Fantezini sikeyim Sezer." Derken gülüşüyorlardı.

Sarp biraz sessizlik olduktan sonra mor bulutlara bakarken sordu;

"Ee nasılsın?"

Sezer: "Sikilmiş de parasını alamamış bir fahişe gibi hissediyorum abi."

Sarp kahkaha atarken dönüp söylendi; "Sanırım ben de öyle..."

Sezer: "Nasıl hissettiğimi sordun, ben de söyledim."

"Sen nasıl hissediyorsun abi? Hep sen soruyorsun ben de alışılmadık bir cevap vermek için mücadele ediyorum."

Sarp dururken öyle hiç cevap vermek istemiyormuşcasına bir ifadeyle;

"İnsan gibi hissetmiyorum. Yani insan olmanın gerekli koşullarına sahip değilim gibi, anlıyor musun?"

Ardından Sezer de Sarp'ın baktığı boşluğa gözlerini çevirerek; "O yüzden kadeh kaldırırken "Hayata!" Dedin."

Sarp yaslandığı korkuluktan kafasını Sezer'e doğru çevirdi ve onayladı başıyla yavaş yavaş.

Sezer: "Abi sen insansın bunda problem yok inan bana, yani sen zaten kolay kolay öldürülemezsin biliyorsun. Seni öldürmek için minimum 3-4 kişinin sana silahlarını doğrultmuş olması gerekir. Bu kasabadaki en hızlı silah çeken adam sensin."

Sarp: "Red kit miyim oğlum ben?" Derken alaycı bir şekilde gülümsüyordu.

Berk Sarp'ın kendisine doğru geldiğini görünce yanındakileri nazikçe uzaklaştırıp arkasını döndü ve holde yürümeye başladı. Sarp peşinden odaya girdi ve kapıyı kapattığı an içeriden gelen müziğin sesi kesildi, oda sessizliğe gömüldü, ardından sordu Sarp;

DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin