.4.

3K 195 78
                                    

   -Tom-

Kabus görerek uyanmıştım. Koyu yeşil perdelerimi açtım, etrafıma baktığımda herkes uyuyordu. Büyük bir ihtimalle neredeyse bütün okul uyuyordu. Derin bir nefes verdim ve yatağımdan kalktım. Yorganıma bir büyü yaptım ve düzeldi. Üzerimi değiştirdim ve banyodaki aynaya baktım. Az uyuduğum için hafif morluklar vardı onları da bir büyü ile halledip saçımı az düzelttim. Slytherin ortak salonundan çıktım ve koridorlarda yürümeye başladım. Bu sessizlikte en iyi yapılabilecek şey belki de kütüphaneye gidip kitap okumaktı. Kapıyı açmaya çalıştığımda kilitli olduğunu görünce büyü yaptım. İçeri girerken kapıyı da arkamdan kapattım.

  Bence çok aptalca bu kapı kilitlemek. Sonuçta büyücü ve cadılarla dolu bir okul, içeri girmek istiyorsa asasını sallaması yeterli ve işte kapı açık, tamamen zaman kaybı.

  Kitap raflarının arasında biraz dolaştıktan sonra ayağımın altına bir kitap geldi. Kitabı almak için yere uzandığımda hafızayı geri getirmek ile ilgili olduğunu gördüm. Kitabı yerden alıp yavaşça kalkarken masada bir takım sarı saç ve bir yığın kitabı gördüm. Bu salak da kimdi ? Cüppesine bakılacak olursa Slytherin 'liydi. Bir başkasının görmemesi büyük şans. Saçına dokunma fikri bile midemi bulandırıyordu, asamı çıkarıp saçını yüzünden çektim. Bu... Miller? Şimdi daha da meraklanmıştım hafızayı geri getirmek ile neden bu kadar ilgileniyordu?? Derin bir nefes verdim tam uyandıracakken aklıma gelen fikir ile dudaklarım yukarı kırıldı. Zihnine girebilirdim... Bir nefes alıp "Zihnefendet. " Ve işte zihnindeydim...

  Sarışın küçük bir kız çocuğu karşımda duruyordu. Ama beni görmüyordu, ilerideki silüete doğru koşmaya başladı. Sarı saçları koşarken fazlasıyla dağıtmıştı. Tahminime göre bu küçük kız Miller 'dı. Silüet ise babası olabilirdi. Kızın boyuna gelebilmek için diz çöktü. Cebinden asasını çıkardı, demek ki Miller bir bulanık değildi... Asasını şakaklarına değdirdi, buz mavisi bir ışık hüzmesi asasının ucunda birikti. O hüzmeyi küçük cam bir şişenin içine koydu ve Miller' ın küçük ellerine verdi. Asayı Miller 'a doğrultu ve-

Kendimi kütüphanede buldum. Karşımda kitapların arasında Miller gözleri dolmuş bir şekilde duruyordu... Ikimizde nefes nefeseydik. Ben ağzımı açmalı mıydım bilmiyordum. O ağzını açtı ama yine kapattı. Elinin tersi ile gözlerini sildi ve kesik bir nefes verdi. Hayatımda ilk kez bir insana farklı hissediyordum. Ne öfke ne de sinir vardı şu an içimde... Kafamı yana salladım ve düşüncelerimi geriye attım. Yüzüme bir maske daha yerleştirdim. Derin bir nefes verdi.

-B-bunu bir daha yapmanı istiyorum...

-Ne ?

-Bunu yine yapmanı istiyorum. Ben o gördüğün şeyi hatırlamıyordum. Senin sayende geçmişimi öğrenme şansım fazla. Lütfen Tom...

-Gidip Malfoy veya Lestrange' den de isteyebilirsin. Sonuçta onlar senin arkadaşın.

-Sende benim arkadaşımsın...

Yüzüme alaycı bir gülümseme yerleştirdim.

-Biz arkadaş değiliz Miller. Eğer arkadaş istiyorsan şansını Hufflepuff ile dene. Benim arkadaşa ihtiyacım yok.

Dedim ve arkamı dönüp giderken Miller 'ın sesini duydum.

-Eğer kendim bir başkası ile öğrenirsem sana asla anlatmam ! Bir düşün Tom, benim hakkımda bir şey bilmemen senin sinirlerini bozuyor, bunu görebiliyorum. Bu okuldaki herkes hakkında yeteri kadardan bile daha fazla bilgiye sahipsin. Ama benim hakkımda yeteri kadar bile bilgin yok. Ne dersin Tom ? Öğrenmek istemez misin ? Kendin görüp, öğrenmek istemez misin ??

Hala arkam dönüktü. Doğruyu söylüyordu. Bu okulda herkes hakkında bilgim vardı fakat Miller? İşte onun hakkında hiçbir şey bilmiyordum ve bu beni deli ediyordu! Arkamı dönüp onun yanına gittim. Elini uzattı.

-Anlaşma yapalım.

-Maddeleri neler olacak bu anlaşmanın ?

-Arkadaş olucaz. Benim hakkımda da bilgi sahibi olucaksın. Zihnime girip anılarımı bulursun ?

- Sadece geceleri kimse yokken arkadaşız, bir kişi bile olduğunda sen Miller, bende Riddle. Sana zaten geciktiğin derslerini de öğretmem gerekiyor. O esnada Zihnefendet de yaparım. Ve en önemli maddelerden birisi : Kimse bilmeyecek. Ne Malfoy ne de Lestrange. Hiç kimse. Anlaşıldı mı Hela ?

-Anlaştık Tom.

-Gece görüşürüz o zaman.

Ve kütüphaneden çıktım...

        -Athena-

    Tom ile arkadaştık... Ve bana Hela diyordu. Kimse yokken.

O adam da kimdi acaba ? Tom olmasaydı karşımda rüya gördüğümü zannederdim. Gözlerim istemsizce yeniden doluyordu. Benim hakkımda neredeyse hiçbir şey bilmiyordu, ben bile bilmiyordum... Gözlerimi bir anda karanlık bir bodrum gibi bir yerde açmıştım ve şimdi de buradaydım...

   Gerindim ve kitapları toplamaya başladım. Saat kaçtı acaba ??



 Avada KedavraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin