Avada Kedavra

.6.

    Not : Medyada ki Athena 'nın asası. Aslında Ginny Weasley' nin asası, Ginny 'den pek haz etmiyorum fakat asasını çok seviyorum ya. Tipi falan çok hoş.
      Ve arkadaşlar az önce Avada Kedavra 'nın TomRiddle ile ilgili hikaye sıralamasında 5. Olduğunu gördüm. Teşekkür ederim sizlere. Iyi okumalar...
    
   Iksir dersini yarı dinlemiş yarı dinlemememiştim. Bu gün pazardı fakat ben isteyerek iksir dersine girmiştim, Tom da öyle. Profesör Slughorn isteyenler için bu gün iksir dersi işlemişti. Haftaya da parti verecekmiş galiba.

  Elina 'lar peşime düşmeden önce Dippet' in odasına ulaşmıştım fakat şifreyi bilmiyordum ki. Tanrım. Aklıma sadece tek bir isim geliyor kimin bileceği ile ilgili. Tom. Derin bir nefes verdim ve başımı öne düşürdüm. Ne güzel beni tehdit eden yakışıklı, gözde Manyağın yanına gidip yardım dilenecektim (!)

   Nerede bulabilirdim ki onu ? Bu da soru mu. Tabii ki de ya kütüphanede ya da Slytherin ortak salonunda. Ve tahminlerim doğruydu. Slytherin ortak salonundaydı. Şansıma Elina veya Alice ortada gözükmüyordu. Aslında bir iki kişi hariç kimse yoktu. Tom 'un yanına ilerledim, yüzünde memnun bir ifade vardı.

-Profesör Dippet 'in yanına gitmem gerekiyor fakat şifreyi bilmiyorum. Söyler misin ?

Gözlerine bakmamıştım, bakamıyordum. Kitabı kapattı ve içerideki bir iki kişiye sadece iki saniye baktı. Ardından kalan kişilerde toz oldular. İşte şimdi endişelenmeye başlamıştım. Ayağa kalktı ve ben bir kaç adım geriledim. Ellerini yine arasında birleştirdi ve giderek yaklaştı. O yaklaştıkça bende uzaklaşıyordum.

-Dippet ile ne konuşucaksın anlat bakalım.

-Bu seni ilgilendirmez. Şifreyi söyle gideceğim.

Koskoca ortak salonda resmen kovalamaca oynuyorduk. Tom 'un sabrı taşıyor gibiydi evet tehlikeli bir kumardı şu an yaptığım. Fakat benim param boldu, kaybetmekten korkmuyordum. Sırtım duvar ile keşiştiğinde minik bir korku ele geçirmişti bedenimi. Tam kaçacakken Tom kaçmamam için beni duvar ve kendisinin arasına aldı. Yeşillerime odaklamıştı yeşillerini fakat ben inatla bakmıyordum o yeşil gözlerine...

-Benden hala korkmuyor musun Hela ?

Bu sefer bende yeşillerimi yeşillerine dikmiştim.

-Korkmuyorum Tom...

-Sana dikkatli olmanı söylemiştim. Neden dinlemiyorsun ?

-Neden dinleyeyim Tom ?

-Çünkü ben tehlikeli bir insanım. Canını yakarım. Acımam...

Bir süre sadece sustuk. Sadece... Birbirimize baktık. En sonunda kendime geldim.

-Şifreyi ver Tom...

-Nedenini söyle Hela.

-Seni ilgilendirmez Tom...

Ve hapishanemi yıktı. Ellerini duvardan çekti ve koltuğuna oturdu. Eline kitabı aldı ve okumaya başladı.

    Ben kaskatı kesilmiştim. Kendime geldiğimde zar zor hareket ettim ve ayaklarıma yürüme emrini verdim. Tanrım bu çocuk beni.far görmüş tavşana çeviriyordu. Dippet 'den vaz geçip Dumbledor' a gitmeye yeniden karar vermiştim.

   Odasının kapısını tıklattım ve içeri gir komutu ile içeri girdim. Yarım ay gözlüklerinin üzerinden ilk beni süzdü ve bir sandalyeyi işaret etti.

-Bayan Miller ? Buyrun.

-Profesör, benim bir asaya ihtiyacım var. Acaba nereden bulabilirim acaba ? Farkındasınızdır ki büyü dünyasına pek hakim olduğum söylenemez, o yüzden çok bir şey bilmiyorum.

-Farkındayım Bayan Miller. Asa sorunuzu hemen halledebilirim.

Dedi ve bir çekmeceden eski bir kutu çıkardı, kutunun üzerindeki biçimli anahtarı çevirdi ve "clik." sesi kutu açıldı. Kutunun kapağını yavaşça açtı ve bir çu-asa çıkardı. (Medyada) bana uzattı.

  Elime aldığım anda kendimi büyük bir hüzün dalgasına maruz kalmış gibi hissettim. Başıma bir ağrı saplanmıştı. Yüzümü acının etkisiyle buruşturdum.

  Dumbledor ise benim tepkilerimi çok dikkatli bir şekilde izliyordu.

  Sanki, sanki gözümün önüne kesik kesik anılar geliyordu...

Ama hiçbiri net değildi ve hemen geçip gidiyorlardı, algılayamıyordum...

  Bittiğinde Profesör Dumbledor a döndüm. O da bana bakıyordu fakat herhangi bir şaşırma yoktu yüzünde, daha çok bunun gibi bir şeyin olacağını bekler gibi duruyordu.

-Bana söylemek istediğin bir şey var mı Athena ?

Şu an söylemeye hazır değildim. Ilk önce Tom ile konuşmalıydım.

-Ha-hayır Profesör.

-Emin misin Athena ?

-Evet Profesör.

Gülümsedi ve eli ile kapıyı gösterdi.

-Başka bir şey yoksa çıkarabilirsiniz.

-Teşekkür ederim profesör.

Dedim ve çıktım. Tom 'u bulmalıydım. Bahçeye indim, ama belki Tom zihnime girmeden de anılarımı geri getirebilirdim.
    Gölün oraya gittim ve ağaca sırtımı dayadım. Gözlerimi kapattım ve rüzgarın suyun üzerinde çıkardığı sesi dinledim...

   Nasıl yapacaktım ki ?? Tom nasıl becerebilmişti??

  "Odaklan Athena, becerebilirsin. Herhalde. "

Kafamdaki ses gerçekten de çok yardımcı oluyordu(!)...

     -20 Dakika Sonra-

Olmuyordu. Olmuyordu. Gözlerimi açtım en sonunda. Açtığımda karşımda William Avery 'i gördüm. Bana gülümseyerek bakıyordu. Aslında William ile pek bir konuşmuşluğum yoktu sadece Tom 'un yanında sıkça görüyordum. Yanıma oturdu.

-Ne yapıyordun öyle gözlerin kapalı?

-Hiç, sesleri dinliyordum.

Kısmen doğruyu söylemiştim. Bir süre daha sohbet ettik. Karşıdan gelen Max Mulciber ve Mary Macdonald 'ı gördük. Max, Mary ile yeniden uğraşmaya başlamıştı. Mary bağıra çağıra ilerliyordu, Max de bu durumdan hoşnut görünüyordu.

     Mary ve Max bizim yanımıza geldiler ve yanımıza oturdular.

  Mary Gryffindor, Max ise Slytherin' liydi.

   Max ve William yakın arkadaşlardı, muziplik, soytarılık onların işiydi.
        Tabii yüz yüze görmesem de okuldaki herkes biliyordu bunu.

   Dördümüz birlikte konuşmaya başlamıştık, sohbetimiz baya koyuydu. Bu uzun bir süre daha devam etti, aklımdan Tom 'u bulma fikri uçup gitti...

   Gülüp eğlenirken bizi izleyen bir çift yeşil gözün olduğundan habersizdik....

     Eveettt. Max ve Mary aslında gerçek karakterler tabii Max 'in adını ben uydurdum. Mulciber Mary ile gerçekten de uğraşırmış, Avery ile Mulciber gerçekten de arkadaşlarmış ve şakalaşırlarmış başkaları ile ama onlar anlatılanlara göre daha sadistlermiş. Imperio laneti falan uygularlarmış herkese. Mulciber bu ışte ustalaşmış hatta. Lakin benim gönlüm bu iki karakteri sadist yapmaya el vermedi. Yani Mulciber 'ın Mary 'e işkence uygulamasını istemedim. Marry Macdonald bazı kaynaklarda bulanık, bazı kaynaklarda safkan olarak belirtiliyor. Benim kitabımda bulanık olsun bari.

  Tabi bu sizlere bahsettiğim Severus Snape 'in zamanındaki Marry, Avery ve Mulciber. Ben onları Tom 'un zamanına taşıdım.

Mulciber, Avery ve Snape arkadaşlarmış. Lily Snape 'in Mulciber ile olan arkadaşlığından rahatsızmış vs vs Umarım beğenmişsinizdir... Iyi günlerr....

    Ve Mary, Avery ve Mulciber 'ın tipini karakter bölümüne yerleştirdim isterseniz bakabilirsiniz...