.8.

2.7K 172 56
                                    

    
   Uyandığımda kendimi aşırı derecede yorgun hissettim. Gece düzgün bir şekilde uyuyamamıştım zaten. Bu gün ilk iki dersim boştu. Hazırlanıp aşağı indim aşağı da Elina, Abraxas, Nicholas ve Alice koltukta oturmuş konuşuyorlardı. Beni görünce Alice ve Elina üzerime gelmemelerini anlamışlardı herhalde çünkü çıt çıkarmadılar. Abraxas 'ın yanına oturdum ve hemen ardından birisi saçımı karıştırdı. Kim diye baktığımda ise William olduğunu gördüm. Yanıma oturdu. Ona dönüp sordum.

-Max yok herhalde ?

O da yüzünde sinsi bir gülümseme ile konuştu:

-Erken çıktı, Bulanık Macdonald bu saatte bahçede oluyormuş o da onunla biraz uğraşacakmış.

Biraz konuştuktan sonra yanımıza hareketli bir gazetesi olan bir veya ikinci sınıf bir öğrenci geldi ve gazeteyi masanın üzerine koydu. Ben yazılanlardan bir şey anlamadığım için direk Abraxas aldı. Elina Abraxas 'a sordu :

-Kaydadeğer bir şeyler var mı?

Abraxas bir süre gazetede gezdirdi gözlerini daha sonra gazeteyi aldığı yerw bıraktı ve arkasına yaslandı.

-Pek sayılmaz, çoğu haber Grindelwald ile ilgili zaten. Onlarca Seherbazlar katledildi, kaçırıldı vs vs ışte. Herzaman ki şeyler.

Abraxas çok rahat bir şekilde söylemişti. Bu Grindelwald da kimdi böyle? 

-Grindelwald da kim ??

William sorumu cevapladı:

-Grindelwald, Gellert Grindelwald...
*Bir parşömene bir şekil çizdi.*
Bu işaret, ölüm yadigarlarının işareti. Grindelwald bu işareti kullanıyor. Bu zamana kadar yaşamış en karanlık büyücü. Düşmanlarını, mahkumlarını kendi gizli hapishanesine atarak delirttiği söyleniyor. Büyücülerin saklanmaması gerektiğini savunuyor. Ayrıca da bizim onlardan daha üstün olduğumuzu düşünüyor. Onun hakkında kimse çok bir şey bilmez.

Elina söze devam etti :

- Bir kişi hariç : Profesör Dumbledor. Eğer Grindelwald hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsan senin gidebileceğin tek kapı Dumbledor' un kapısı. Söylenene göre eskiden arkadaşlarmış. Ama sonra Dumbledor aydınlığı seçmiş, Grindelwald ise karanlığa gömülmüş...

Herkes susmuştu ben ise ateşi seyretmeye başlamıştım. Yanan ateş beni öylesine cezbediyordu ki sanki elimi götürüp dokunmak istiyordum.

   Elimi ateşe yaklaştırdım dokunabileceğimi düşünüyordum, iyice yaklaştım ateşin sıcaklığını hissedebiliyordum sanki beni çağırıyordu tam değecektim ki bileğimi güçlü bir el kavradı ve yanan ateşten uzaklaştırdı.

   Kimin olduğuna baktığımda ise sinirli gözleri ile bakan bir Tom ile karşılaştım.
    Ben ne yapıyordum inanın ki hiçbir fikrim yoktu. Sanki, sanki transa geçmiş gibiydim.

   Tom hangi ara geldi, hamgi ara bütün salon boşalmıştı hiçbir şey bilmiyordum. Tom 'un beni kollarımdan tutup sert bir şekilde sarsması ile kendime geldim.

-Sen ne yapıyorsun Hela ?! Burada olmasaydım kendini yakacaktın! MANYAK MISIN SEN ??!!?

-B-Ben sadece...

-Sadece ne ? Kendini canlı canlı yakmayı mı planlıyordun !?

Diyecek bir şey bulamıyordum, çünkü bende bilmiyordum. Sonra gözüm Tom 'dan çok masanın üzerinde duran William' ın çizdiği şekile takıldı. Tom un ellerinden kurtuldum ve masadaki kağıdı elime aldım. Tom bana anlamaz gözlerle bakıyordu işarete bir süre baktım ve Tom 'a döndüm. Elimdeki kağıdı ona gösterdim ve salladım.

-Dumbledor ile konuşmalıyım. Hemde hemen.

Dedim ve onu sollayarak salonun çıkışına yöneldim. Merdivenlerde manyak gibi görünüyordum sanırım fakat kimse yoktu. Tom bana yetişti ve beni yine kollarımdan tuttu.

-Hela sakin ol. Bak çok tuhaf davranıyorsun, sakin ol. Ve bana anlat.

-Tom anlatacak vaktim yok.

-Zihnime gir. Hemen. Burada. Şu an.

Tom anlamaz bir şekilde bakıyordu daha sonra boş bir sınıfa geçtik. Ben sıraya oturduğum zaman o da karşımda ayakta durdu.

-Zihnefendet.

Ve işte anılarımdaydık...

    -Tom-

Karşımda eski bir ev vardı. Kahverengi boyaları dökülen bi evdi.
Bahçeye girdim orasının da iyi olduğu söylenemezdi. Sonra iri cüsseli bir adam da bahçeye girdi -tabii o da bulanıktı- ve ağzındaki bitmiş sigarayı bahçeye attı. Merdivenleri çıkmaya başladık birlikte. Her adım atışında merdivenler fena halde gıcırdıyordu. Kapınında bir farkı yoktu. Kapı ardına kadar açılırken çok kötü bir gıcırtı duyuluyordu. İçerisinin de dışarıdan bir farkı yoktu.

   Fakat burasının Hela 'nın anılarında olması açıkçası beni bir merak duygusunun sarmasına sebep oluyordu.
   Içeride kırıp camların orada duran sarışın bir kız vardı, Hela olmalıydı bu kız. Okula ilk geldiği gündeki halinin aynısı sayılabilirdi : kollarında ve diğer yerlerinde morluklar, ezikler falan vardı.

Göğsümün sol tarafı kasılıyordu. Mutfak olduğunu düşündüğüm bir yerden de cılız bir kadın çıktı o da bulanıktı. Kadın birkaç bir şey söyledi fakat anlayamıyordum adam da elini Hela 'nın bileğine attı ve çekiştirmeye başladı. Hela ona karşı koymaya çalışıyordu fakat nafile. Yine gıcırdayan merdivenlerden indik ve küflü bir bodrum katına ulaştık. Orası nemliydi ve zincirler vardı, beton yerde kurumuş kanlar ve her yerde haç işareti vardı. Korku filmlerini aratmayacak bir bodrum katıydı. Adam Hela 'yı yere fırlattı ve demir kapıyı da kapattı. Hela doğrulmaya çalıştığı anda adam onun karnına bir tekme attı Hela tekrar yere yığıldı, ve bir tekme daha ve bir tekme daha. Adam ona üstten iğrenerek baktı.

-Özür dilersen seni iyileştirip yukarı çıkarırım.

Hela gözlerini ona dikti ve yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.

-Canın cehenneme.

Adam sinirlendi ve onu yakasından tutup kaldırdı ve bir tokat.

    YETER diye bağırdım ve kendimi tekrar boş sınıfta buldum. Sırada Hela yoktu. Oraya yürüdüğümde onu yerde baygın halde buldum. Sanırım gördükleri ona ağır gelmişti. Nefes alış verişlerimi düzene sokmaya çalışıyordum. Onu kucağıma aldığım da sarı saçlarının arasında bir kırmızılık gördüm, elimi saçlarına götürdüğümde elime kırmızı bir sıvı bulaşmıştı, bu kandı. Yere baktığımda duvarın sivri tarafı da kandı, başını oraya vurmuş olduğunu düşündüm. Hastane kanadına gitmeliydik.  ve yürümeye başladım şu an herkes hala derste olmalıydı bu da elbette iyi bir şeydi. Hastane kanadına vardığımızda onu denilen yatağa yaptırdım ve yanındaki sandalyeye oturdum...

   Bir bölüm daha bitti. Bence bu bölümdw fazlasıyla spoiler vermiş oldum. Ve ayrıca diğer kitabım, Karanlığın İçindeki Beyazlar 'a bölüm isteyen kaç kişi var ? Ona göre bölüm atıcam. Umarım beğenmişsinizdir...
 

 Avada KedavraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin