Merhaba Tanrım . Yine ben ve yine konuşacak uzun bir mesele . Bu sefer uzunca giriş yapmadan , konuya dahil olmak istiyorum . Geçen sefer , babasını kendi nişanlısıyla ziyarete buraya gelen bir gencin , çıktığında bahçeden dışarıya kadar öpüşerek ilerlediğine şahit oldum . Benim onlara bakmam sonrası , döndü ve bana dedi ki ; "aşk görmedin mi hiç amca". Bir gence baktım , bir de kendime . Aşk sadece bundan mı ibaret? Tutku sadece sevişmekten ve eğlenmekten ibaret değil . Daha doğrusu aşkta bundan daha fazlası var . Günümüz gençleri aşk'ı " madem başkasında var bende de olsun , bu çocuk yakışıklı ve ya bu kız güzel hemen seveyim " gibi anlıyorlar . Yanlış . Aşk büyük cesaret gerektiren , büyük bir tutkudur . Her kişide aşık olacak yürek yoktur . Ve dolayısıyla herkes aşkın hakkını vere bilecek cesarete sahip değil . Korkaklar sevemez . Çünkü aşk kaybetmeyi göze alarak ilerlemeyi gerektirir . Aşk bir günlük ve ya bir aylık tutkuyla sınırlandırılamaz . Sadece yanında varolsun hevesiyle seversen , bu aşk değil geçici bir beğenme sürecidir . Bir çocuğun bir noktadan sonra oyuncaklardan bıkıp kenara fırlatması gibi . Ve aşk sadece sevişmekte ve öpüşmekte de değil . Bunlar olmadan da sevilir . Hatta en büyük ve en sağlam aşklar da bunlardan gelişir . Tutku dediğimiz şey aslında karşındakinin seni nasıl öptüğü değil , sana nasıl gözlerle baktığıdır . İlk tanıdığında sana bakmaktan çekinip , saçlarıyla oynayan bir kız görüyorsan eğer karşında , üzme onu . Çünkü , gerçekten seni seven birisi var . Aynı mantıkla elini tutmaya tereddüt ederek , tutarsam rahatsız olur mu diye düşüne bilen bir erkek varsa , kaybetme , sıkı sarıl . Aşk bir insanın hayatında önemli bir etkendir . Tutku birini nasıl öptüğün değil de , birine nasıl baka bildiğindir . Eğer aşkı kelimelerle ifade edecek olursak , aslında bir kelebeğin kanadında yolculuğa benzer aşk . Rüzgarları da esintileri de ağırdır . Yeri gelir düşersin , yeri gelir sıkı tutunmak zorunda kalırsın . Ama eğer , doğru yol yoldaşıyla bindiysen o kanada , düştüğünüzde de el-ele verip birbirinizi kaldırır ve o rüzgarlara karşı sarılarak direnirsiniz . Ve eğer bu yolculukta yıpranıp , teslim olmazsan , işte o zaman yolculuğun sonundaki manzaraya bir ömür hayranlıkla esir olursun . Avuçların terliyorsa , içinde kelebekler uçuyormuş gibi kalbin titriyorsa , konuşana kadar aklında binlerce kelime dolaşıpta konuşunca iki kelime ediyorsan , o zaman sen aşıksın . Ve bu senin seçimin ve isteğin dahilinde olmuyor . Bilinçaltın zaten bağlanmış birine ister çirkin , ister güzel , ister tipsiz , ister yakışıklı . Buna sen karar veremiyorsun o noktada . Aşk böyle bişeydir . Konumuz aşk üstüne kuruluysa söylenecek çok şey var . Ancak , aşk kelimelerle kısıtlanacak birşey değil , kainatın sonsuzluğuna kadar uzanacak bir hissiyat , bir duygudur . Umarım aşk'ınız asla solmaz seven ve sevilen gençler , yaşlılar . Tanrım , benden bütün aşıklara selam söyle . Ve dualarımı onlarla beraber et . Yine görüşmek üzere . İyi geceler .
Beşinci Mektup : 24.kasım.1999.21:55
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıya mektuplar
غير روائيBir akılda kısıldıysan eğer kapana , gidebileceğin tek yer yine kendi düşüncelerindir