Sevdanın Yolu

1.Bölüm 'Belki Bir Gün'

Sen her gün başka bir güzel olsan
Ben her gün başka bir aşık
Her göz göze gelişimizde
Yıldırımla vurulmuş gibi olsak
Yepyeni bir aşk olsa aramızdaki
Her seferinde
Ne harika olurdu yaşamak
Hele evlilik
Sen her gün başka bir güzel olsan

Cahit Sıtkı Tarancı

(BÖLÜM ŞARKISI~Nasıl Geçti Habersiz^Tarkan)

Genç adam iki buçuk senedir yaptığı gibi yine geçti kızın penceresinin karşısına, kız bıkkınlıkla elindeki bulaşıkları yıkıyor ayakta durmaktan yorulmuş olacak ki belinin ağrısıyla yüzünü buruşturuyordu genç adam sevdiği kadının canının yanmasıyla ellerini yumruk şekline getirip sıktı kendi bolluk, bereketlik içinde yaşarken sevdiği kadın her gün acıyla ev işi yapıyordu.

Adı gibi Nefes olmuştu adama kızın hiç bir şeyden haberi yoktu tabi bir kitapçıda rastlamıştı kıza küçük bir tartışma yaşayıp ayrılmıştı oradan kız, ama o dakikadan sonra ne adamın aklından, ne de kalbinden ayrılamamıştı.

Penceresini izlediği kız elini havluya silip ağrıyan beline bastırdıktan sonra ışığı kapatıp mutfaktan çıktı. Evin hiç bir ışığı yanmayınca uyuduğunu anlayıp kendi evine geçti aşık adam.

Her zaman ki gibi kapıda yengesi onu bekliyordu.

'Paşam ne ettun' her gün sevdiği kadının uyuyunca eve gelir yengesiyle dertleşirdi.

'Ne yapayım yenge çektiği eziyeti izledim geldim işte.'

'Tahir, paşam çıksan karşısuna kurtarsan kızı eziyetten olmayi böyle.'

'Yenge etme nasıl çıkayım karşısına ben sana aşığım gel evlenelim mi diyeyim? Olmaz yenge dönüp bana istemediğini söylerse ben kalkamam ayağa.'

'Ama böyle daha zor be paşam hem kız eziyet çekeyi hem sen.'

'Elimde olsa alır onu saraylarda yaşatırım yenge. Görsen ellerini kıp kırmızı oluyor bulaşık yıkamaktan bazen gözüme yara izleri denk geliyor ama emin olamıyorum ya şiddet görüyorsa.'

'Ah be paşam ister misun ben tanışayım?'

Aşık adamın bir an gözleri parlasa da vazgeçti bu isteğinden olmayacak bir şeydi çünkü.

'Liseyi bitirdikten sonra çıkmamış hiç evden nerde tanışacaksın ki yenge.'

'Uuu yengeni tanımay misun?'

'Bilmiyorum yenge emin değilim.'

Tahir korkuyordu aslında kızı tamamen kaybetmekten kendini açtıktan sonra onu tekrar görememekten gitmesinden korkuyordu.

'İyi düşün bu teklifi mi bakalum.'

'Anam sordu mu beni?'

'Sordu yangazlar kumlukta dedi doktor adam kumluğa niye gideyi diye konuşup durdu.'

'Anam Nefes'i sever mi acaba?'

'Sevmez mi paşam ben daha tanımadan sevdum.'

Sohbetlerini bozan sesle pencereye döndüler.

'Asiyee gelsene kızum oturdun kaldun.'

'Geldim Mustafam geldum.'

Tahir yengesi ile abisine gülümseyip gözlerini kapattı kendi odasının penceresinden sevdiği kadına seslendiğini onunda 'Tahir'im' dediğini düşündü mükemmel bir histi. Gözlerini gök yüzüne çevirip sevdiği kadını düşünerek şiir mırıldandı.